Kaprisli sanatçıyla çalışmam

Mesleğe nasıl başladınız?
- Türkiye’nin önemli holdinglerinde üst düzey reklam ve halkla ilişkiler yöneticiliği görevlerim oldu. Masanın diğer tarafından bu tarafa geçmiş biri olmak işimi kolaylaştırıyor...

Sizin için çok hırslı ve çok sert diyorlar...
- Evet, hırslı olduğumu zaman zaman söylerler, ben de duyuyorum. Keşke biraz olsaydım... Aslında her şeyden şaşılacak kadar çabuk vazgeçerim. Ama mevzu sorumluluklarım olunca durum değişir. Mesela omzumun kırıldığı gün üç defilem vardı. Ve ben iğnelerle ayakta durarak o işleri tamamladım. Bunun adı bana göre ‘verilen sözlerin arkasında durmak’ ama buna ‘hırs’ diyenler olmuş. İşimde sert bir duruşum olduğu ise doğrudur. Çalışırken galiba gözümden ateş çıkıyor...

Özel hayatınızda da böyle misiniz?
- Tam tersi eğlenceli biriyim. Çok güzel arkadaşlıklarım, çok sevdiğim dostlarım var. En önemlisi, sesim bile değiştiğinde fark ederler, “Bir şey mi oldu?” diye sorarlar. Çok şanslıyım. Onların dertleri de benim derdim olur. Zor bir sektörde çalışıyorum, karmaşık ve hareketli bir sektör. Ben önlem olarak işi işte, evi evde bırakmaya çalışıyorum.

KIZIM, KARNIMDAYKEN BİLE PODYUMDAYDI

Bir gün Adana’da, bir gün Bursa’da, bir gün Ankara’da organizasyonlarınız oluyor. Yorulmuyor musunuz bu koşturma içinde?
- Bu, sevmeden yapılabilecek bir iş değil. İşimi aşkla yapıyorum. Hayatta iki tutkum var; biri ailem, diğeri işim.

Bir kızınız var, değil mi?
- Evet, 9 yaşında adımı verdiğim güzeller güzeli bir kızım var. Daha karnımdayken bile podyumdaydı, şimdi de başarılı bir çocuk model oldu. Çok hevesli ve severek yürüyor.

Kızınızın ileride de bu işi yapmasını ister misiniz?
- Elbette yapabilir, bu onun tercihi. Allah bana ömür verir de yanında olursam, elimden geldiği kadar desteklerim.

Sanatçı organizasyonları da yapıyorsunuz. Zorlandığınız oluyor mu, kapris yapıyorlar mı?
- Bu sektörde 20 yılım bitti. Bugüne kadar şükürler olsun bunu çok yaşamadım. Zaten sorun yaşatan bir celebrity ile bir daha çalışmam. En önemlisi, müşterimin üzülmesine müsaade etmem.

Çalışmaktan en keyif aldığınız ünlü isimler kimler?
- Bana en keyif verenler Sibel Can, Kenan Doğulu, Murat Boz ve Hadise’ydi.

Bu dört ismin size göre farkı ne?
- İşlerine olan saygıları ve itinaları.

ARTİSTİK SANATLAR AKADEMİSİ AÇACAĞIM

Bundan sonraki kariyer planınız ne?
- Bir okul açmak. Artık tüm çalışmalarımı bunun üzerine yapıyorum. İsmi Artistik Sanatlar Akademisi olacak. Şu anda onun kuruluş aşamasındayım. Bütün planlarım ve hayallerim bu okul için.

Okulda hangi bölümler olacak?
- Artistik sanatları ilgilendiren bütün eğitimler verilecek. Oyunculuk, dans, mankenlik ve zarafet ile müzik bölümleri olacak. Alanında uzman, topluma mâl olmuş çok kıymetli isimler okulumuzda ders verecek. Şu anda bunun üzerinde hep birlikte çalışıyoruz.

İstanbul Aydın Üniversitesi’nde moda sunumu dersleri veriyordunuz. Devam ediyor mu?
- Evet, zaman zaman derslere katılıyorum. Bir koreograf olarak moda tasarımda okuyan arkadaşlara tecrübelerimi anlatıyorum. İşin tekniğini şahane hocalardan öğreniyorlar ama nasıl sunacaklarını, pratiğini elbette yaşamadan bilemiyorlar. Ben de onlara iş hayatına geçtiklerinde, karşılaşacakları konuları anlatmaya çalışıyorum, o nedenle de ilgilerini çekiyor.

KENDİMİ TELEVİZYONA UYGUN BULMUYORUM

Ekran ve podyuma yeni yüzler kazandırmak amacıyla ‘Model Of Celebrtiy’ yarışması düzenliyorsunuz. Bunu televizyon programı yapmak için teklif almışsınız. Düşünüyor musunuz?
- Açıkçası ben kendimi televizyona uygun bulmuyorum. Zamanında ilk sıraları almış bir radyocuydum, hâlâ çok rahat ve zevkle yapabilirim ama televizyonu hiç düşünmedim ve kariyerimi ona göre yönlendirmedim. Yapı itibarıyla en son söyleyeceğini, ilk başta söyleyen biri olduğum için televizyona uygun olmadığımı düşünüyorum. Gelen teklifi bu nedenle kabul edemedim. Her ne kadar şimdi Model of Celebrity’de birlikte çalıştığımız Hakan Akkaya ısrarla “Yapmalısın” dese de çekimser davranıyorum. Büyük konuşmamak lazım, gerçekten uygun olduğumu düşündürecek bir proje olursa belki yapmaya çalışırım.

UYKUMDA BİLE ÜRETİRİM

“Yetenek Sizsiniz” benzeri şovları yıllar önce yapıyordum. “En Sempatik Şişmanlar” yarışması, “Dansın Minik Yıldızları”, “İkizler” yarışması, “XLarge Model”, “Mini Model Show” gibi yarışmaları yapmanın yanı sıra dünyaca ünlü yabancı şov gruplarını Türkiye’ye getirdim. Bunlar, şu anda hâlâ çok popüler işler. Oturup ‘ne yapsam’ diye düşünen, üretmeye çalışan biriyim. Gece uykumda bile düşünüp, sabaha karşı ekibime mail’ler attığım çok olmuştur.