İzleyici benimle flört ediyor

* Dün gece 3 saat sahnedeydiniz. Erken saatte buluşmamıza rağmen çok zinde görünüyorsunuz...
- Teşekkür ederim. Bu benim işim. Her zaman fit olmamız gerekiyor, ben de en iyisini yapmaya çalışıyorum. Seyircileri mutlu etmek istiyorum.

* Dikkatimi çekti; konserin seyircileri arasında hastaneden özel izin alıp sedyeyle gelenler, kapıdaki kuyrukta tekerlekli sandalyeyle bekleyenler vardı...
- Gerçekten de öyle. Konserlerimizde “Son Dilek” adını verdiğimiz bir köşemiz oluyor. Orada beni yatağında izleyenler de oluyor. Muhtemelen konserden bir gün sonra ölecekler ama son dilekleri, benim konserimde olmak...

* Bu muhteşem değil mi?
- Aynen öyle. Ve bunu dünyanın neresine gidersek gidelim yaşıyoruz.

* Hiç sizi izlemeye gelen o hayranlarınızın ölüm haberini aldığınız oldu mu?
- Oldu...

* Kendinizi mucizeler yaratan bir sihirbaz gibi hissettiğiniz oluyor mu?
- İnsanlar tekerlekli sandalyede konserime geliyor. Bazen sahneden dans ettiklerini de görebiliyorum. Ama her şeye rağmen, ben sadece bir müzisyenim.

* Konserde 7’den 70’e çok sayıda müziksever vardı ama yine de yaş ortalaması yüksekti. Yaşı büyük hayranlarınızın sizi dinlerken çok daha enerji dolu olduğunu fark ettim...
- Doğru söylüyor olabilirsin. Ben de sahnedeki en yaşlı ama en enerjik kişiyim mesela.

* Siz de sahnedeyken izleyiciyle flört ediyorsunuz...
- İzleyiciler de benimle flört ediyor. (Gülüyor)

EN GÜZEL ŞEY MÜZİKLE MUTLU ETMEK

* 120 kişiyle çalışıyorsunuz, kendi şirketiniz var. Her şeyi tek başınıza yönetmek ne kadar mümkün?
- Müziği ticaretle birleştirebilirsiniz. Benim kemanımı yapan isim Stradivarius da öyleydi. Çok başarılı bir işadamıydı ama dünyanın en iyi kemanlarını yapan kişiydi aynı zamanda. Johann Strauss da öyle. Dünya çapında ünlü bir aileye mensuptu. Strauss 5 orkestraya
sahipti, benim sadece bir tane var. Onun durumu benden daha iyiydi yani. (Gülüyor)

* Dünya üzerinde adım basmadığınız, konser vermediğiniz ülke var mı?
- Olmaz mı! Mesela Moğolistan. Daha yapacak çok şeyimiz var...

* Sizin dileğiniz de dünyanın her yerinde çıkmak mı?
- Kesinlikle... Dün konserde sen de gördün, meydanda ne kadar mutlulardı. Bence dünyada yapılabilecek en güzel şey, insanları müzikle mutlu edebilmek.

KENDİ KENDİMİN PATRONUYUM
* Şu an bir müzisyenin isteyebileceği her şeyi başarmış görünüyorsunuz. Peki sizin için bir sonraki adım ne?
- Asla bir sonraki adım yok. Böyle devam edebilmek önemli. Hayalim müzikle dünyayı neşelendirmekti. Bunu yaparken iyi hissediyorum.

* Yani hayalimi yaşıyorum diyorsunuz...
- Aynen. Kendi kendimin patronuyum. Bana “şunu yap” diyen kimse yok. Mutlu bir adamım...

* Maastricht’te merkeze indiğimizde, dükkan vitrinlerinden restoran mönülerine kadar her yerde isminizi gördüm. Burada bir ekonomi yarattığınız çok açık...
- Şehre çok yardım ediyorum. Ama yeni başladığımda zorluk çekmediğimi söyleyemem. Kafelere gidip meydanda konser vermek istediğimi söylediğimde “Tabii verebilirsin” demişlerdi ama konserim sırasında sessizlik istediğim için servis yapmamalarını rica ettiğimde şaşırmışlardı. İlk hafta sonu konserimden sonra o kadar para kazandılar ki, bana sessizlik sağlamaları gerektiğini kabul ettiler. Bazen başkalarının para kazanmasına izin vermelisin, sonra her şey kendiliğinden düzelir.



İYİ BİR ÖĞRETMEN DEĞİLİM, ÇOK BAĞIRIRIM

* Hiç keman dersleri vermeyi düşündünüz mü?
- Hayır, çünkü sabrım yok. Çok sertimdir o konuda. Çalışanlarım bunu bildiğinden beni anlar. Ama bir çocuğa aynı şekilde bağırırsam, ağlar. İyi bir öğretmen değilim. Bir çocuk için benim gibi bir öğretmene sahip olmak hiç de iyi olmazdı.

* Peki torunlarınız onlara keman öğretmenizi istese?
- Asla olmaz. Onları seviyorum! (Gülüyor)

* Bu çok garip, sizi aksi biri olarak düşünemiyorum...
- Bir provamıza gelsene! (Gülüyor)

REPERTUVARIMI ÜLKELERE GÖRE DÜZENLİYORUM
* Gelelim Türkiye konserlerinize. Daha önceki konserlerinizde kasap havası bile çaldınız. Bu kez neler ekleyeceksiniz repertuvarınıza?
- Gittiğim ülkelere göre repertuvarımda düzenlemeler yapıyorum. İnsanları sevindirecek müzikler ekliyorum. Mesela Bükreş’te bir halk türküsünü çalmıştım, insanlar kendilerinden geçmişti. Ama yeni konserler için şimdilik net bir şey söyleyemem.

* Hayranlarınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Hayranlarımın en sevdiğim yönü, bana güvenmeleri. Sıradan bir klasik müzik konserinde şarkı listesini ve sanatçıyı görür, konsere gitmeye öyle karar verirsin. Ama benim konserimde ne olacağını asla bilemezsin. Bana güveniyorlar ve mutlu olmak için geliyorlar...