Güncelleme Tarihi:
Tüm dünya, özellikle de yatırımcılar, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararının endişesini yaşıyor. Aklıma Joan Collins geliyor. Acaba 10 yıldan uzun zamandır tanıdığım İngiliz oyuncunun bu konudaki görüşü ne? Hemen arıyorum, randevulaşıyoruz. O buluşmada anlıyorum ki kendisi bu duruma çok farklı bir pencereden bakıyor.
Oyunculuğunun yanı sıra güçlü bir işkadını olan Collins, referandum sonucundan dolayı endişelenmiş görünmüyor:
“Endişelenmek mi? Hayır, asla... Hem de hiç endişeli değilim. İngilizler güçlü bir toplumdur. Bugüne kadar birçok zorlukla karşılaştık ama her seferinde dünyaya kim olduğumuzu gösterdik. İngiliz olduğum için gururluyum.”
EŞİ 32 YAŞ KÜÇÜK
Aslında evliliğe önyargılı yaklaşılmasına şaşırmamak gerek. Sonuç olarak tam 32 yaşlık bir fark söz konusu.
Ama Joan Collins söylenenlere, felaket beklentilerine gülüp geçiyor:
“Arkadaşlarım başlarda çok endişeliydi. Ama Percy ile tanışınca ve ona aşık olduğumu görünce... Bunun ciddi bir şey olduğunu ve sonunda hayatım boyunca aradığım insanla karşılaştığımı anladılar. İkimiz de sahip olduğumuz şeyden dolayı mutluyuz. Gerçek aşk. O ve aşkı her zaman benim yanımda...”
KARDEŞİMİN KANSER OLDUĞUNU KEŞKE DAHAÖNCEDEN BİLSEYDİM
Joan Collins, birkaç ay önce kız kardeşi Jacky’yi kanser nedeniyle kaybetti. O oönemde de en büyük destekçisi eşi Percy’di.
Aslında yazar olan kız kardeşi ile ünlü oyuncu arasında karmaşık bir ilişki vardı.
Ona en son Los Angeles’ta bir otelde kardeşini gördüğümü söyledim. Yeni kitabından bir bölüm okuyacaktı ve o etkinliğe beni de çağırmıştı. Görüşmemiz sırasında e-kitapların yayınevleriyle anlaşma yapmayı zorlaştırdığından söz etmişti. Onun gibi satış rakamları yüksek bir yazar bile anlaşma yapmakta zorluk çekiyordu. O yüzden artık kitaplarını kendi yayınlamaya ve online platformda da satmaya başlamıştı.
Bunları anlattıktan sonra “Belki de çok zamanı kalmadığını biliyordu” dedim Joan Collins’e... Üzgün bir sesle yanıt verdi: “Kanser olduğunu çok geç öğrendim. Keşke önceden bilseydim. Son yıllarda çok yakın değildik. Ama bilseydim...”