İnci Türkay:Artık evlenmekten korkuyorum

Güncelleme Tarihi:

İnci Türkay:Artık evlenmekten korkuyorum
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2016 14:08

İnci Türkay’ın başrolde olduğu “Köstebekgiller”in devam filmi “Gölgenin Tılsımı” vizyona girdi. Yeni filmini konuşmak için bir araya geldiğimiz oyuncuyla özel hayatı hakkında da sohbet ettik. Atilla Saral’la birlikte olan Türkay, evlenmekten korktuğunu söyledi: “İlk evliliğimde yapamadım. Bir kere daha başaramamaktan korkuyorum.”

Haberin Devamı

* “Köstebekgiller”in devam filmi “Gölgenin Tılsımı” vizyona girdi. Serinin yeni filminde canlandırdığınız Ceyda karakterinde değişiklikler oldu mu?

- Ceyda çok sevimli, anlayışlı ve sürekli doğruyu gösteren örnek bir anne. Yeni filmde bir bebeği daha oluyor. Adı Selin... Bebek, bütün çekimlerde kucağımdaydı. Onunla yeniden anneliği tattım diyebilirim. Çok özlemişim bebek kokusunu, oynamayı... Görsel anlamda filme çok güzel şeyler kattı.
* Devam filmi teklifi geldiğinde tereddütte kaldınız mı hiç?
- Senaryo ilk geldiğinde okudum ve kenara koydum. Daha sonra arayıp “Bu filmi çekemeyiz, ben oynayamam” dedim. Çünkü çekimler hep aksiyon doluydu. Çekimlerde 52 model, üstü açık eski Türk filmlerinde kullanılan bir araba kullandım. Vites değiştirmek epey zordu. Kovalamaca sahneleri de zor geçti.

Haberin Devamı


İnci Türkay:Artık evlenmekten korkuyorum



BİRİSİ BAĞIRINCA 
HEMEN AĞLARIM


* Çekimlerde dublör kullandınız mı yoksa aksiyon sahnelerinde sürücü koltuğunda siz mi oturdunuz?

- Normalde araba kullanan birisiyim ancak bu araba epey zorladı beni. Ama yine de ben kullandım. Çekilemez diye düşündüğüm her sahnede yönetmenimiz Kudret Sabancı’nın ustalığını gördük. 18 yaşımdan beri ehliyetim var Allah’tan. Ama gerçek hayatta iyi ve kurallara uyan bir sürücüyümdür.

* Hiç trafikte kimseyle kavga etmediniz mi?

- Garip olacak ama henüz trafikte bir el kol işaretim bile olmadı. Ben her konuda çok sabırlıyım ve kavga etmem. Yüksek ses vermem, hemen ağlarım biri bağırınca. Hayallerimle, pembe gözlüklerimle yaşarım.

* Sizi ekranda da hep sevimli, iyiliklerle dolu bir karakter olarak görüyoruz. Memnun musunuz bu durumdan?

- Bir oyuncu için aynı şeyi tekrar etmek çok kötü bir şey aslında, sevmem. Ben devlet tiyatrosu oyuncusuyum. Tiyatroda çok şükür kötü kadın da oynadım, seyircinin bana küfür ettiği de oldu. Televizyonda 10 yıllık bir “Sihirli Annem” maceram var. O kadar sevildi ki o dizi, canlandırdığım karakter ben de şeker kadın imajı yarattı. Ama her oyuncu gibi ben de değişik bir rol istiyorum kamera karşısında.

* Kötü kadın rolü oynamak ister misiniz mesela? Biraz hırslı, sinsi bir kadın...

- Tam da bunu istiyorum. İçimde kötü kadın oynamak isteği var. Seyirciyi tamamen ters köşeye yatıracak bir karakteri canlandırmayı istiyorum. Tiyatroda yediğim küfrü izleyiciden televizyon veya sinemada da yemek istiyorum. (Gülüyor)

İnci Türkay:Artık evlenmekten korkuyorum


İKİNCİ ÇOCUĞU DÜŞÜNMÜYORUM

* Filmde ikinci kez anneliği tattınız. Gerçek hayatta oğlunuz Ali’ye kardeş yapmayı düşünüyor musunuz?
- Vallahi yaşım izin vermez herhalde. (Gülüyor) Çok şükür Ali’yi doğurdum. Bir daha çocuk düşünmüyorum.

* Son olarak bu filmin devamı da gelir mi?
- Biz hep ikinciyi de çekelim konuşmasını yaptık ilk filmin setinde. Güzel bir iş oldu, ilki epey izlendi. Karakterler güzeldi, en önemlisi gişesinin 400 bini geçmesiydi. Bunun da gişesi iyi olur da inşallah altıya kadar gideriz.

 

Haberin Devamı

ALİ’NİN OYUNCU OLMASINI İSTEMİYORUM

* Sette Ali de size eşlik etti. Çocuğunuzla birlikte kamera karşısına geçmek nasıl bir deneyim?
- Oğlumla kamera karşısına geçmek çok kıymetli. Ömrümüzün sonuna kadar bizimle kalacak bir hatıra. Ona çok normal geliyor kamera çünkü doğduğu günden beri setlerde büyüdü. Zaten çok istiyor oyuncu olmayı.

* Siz istiyor musunuz Ali’nin oyuncu olmasını?
- Ben hiç istemiyorum! Çok zor, içinde bulunulan koşullarda sanat yapılmaz. Özgür düşünceni savunamıyorsun, güvenemiyorsun. Çok acı çekebiliyor bir oyuncu. Çok hayal kırıklığı yaşatabiliyor bu meslek.

* Sizin var mı yaşadığınız hayal kırıklığı?
- Tiyatroda oldu. Müzikallere çok düşkünüm ben. Bir metres rolü vardı ve başkası kapmıştı gerçekten hayal kırıklığıydı.

Haberin Devamı

İnci Türkay:Artık evlenmekten korkuyorum

KENDİMİ HAKSIZLIĞA UĞRAMIŞ HİSSEDİYORUM

* Özel hayatınızdan konuşalım biraz da. Uzun süredir Atilla Saral’la birliktesiniz, nasıl gidiyor ilişkiniz?
- 7 senedir birlikteyiz. Hakikaten güzel bir ilişki. Atilla benim hem sevgilim, hem ağabeyim, hem kardeşim, hem babam, hem kocam, birçok şeyi var cümleyi tamamlayan. Cümlelerden biri eksilse, öbürü kalıyor. Çok bir arada değiliz, bu da çok güzel. Onun Kaz Dağları’nda ayrı bir hayatı var. Gidip geliyoruz ve oğlumla iyi anlaşıyor. Çok düzgün, mutlu bir ilişkimiz var.

* 7 yıllık birliktelik neden nikâh masasına taşınmadı hâlâ? İkinci kez evlenmek sizi korkutuyor mu?
- Aslında evet korkuyorum. Ben bir şeyi başaramadığım zaman üzülüyorum. Öyle bir yapım var. Tuttuğum işi başarmak isterim. İlk evliliğimde ne kadar çabalasam da yapamadım. Bir kere daha başaramamaktan korkuyorum. Benim dünyam bir kere yıkıldı, bir kere daha yıkılma ihtimali beni korkutuyor.

* Atilla Bey ne diyor peki bu duruma?

- Zaman zaman konuşuyoruz evlilik konusunu. 7 yıllık bir ilişkiyi taze tutabilmemizi konuşuyoruz. Hâlâ çok heyecanlıyız. Hâlâ sürprizler yapıyoruz. Evlilikte bu böyle olmaz. Önemli değerler bunlar.

* Eski eşiniz Ahmet Eroğlu ile ağustos ayında açılmış olan aylık 25 bin liralık iştirak nafakası ve Ali’nin velayeti davası sonuca ulaştı mı?
- Davada basın yasağı aldırdım, Ali’nin zarar görmemesi için. Dava hâlâ devam ediyor. Birinci ağızdan açıklamamı yapacağım. Kendimi çok haksızlığa uğramış hissediyorum. Çok büyük iftira var. Acı verici basına yansıyanlar. İnsan çok haklı olunca kendini savunamaz, ‘Ne diyeyim’ der. Arada çocuk var zaten. Birkaç ay içinde açıklanacak ama velayet birkaç haftaya açıklanır. İnşallah güzel sonuçlar olur.

 

BAKMADAN GEÇME!