John Stamos: ‘İlişki yok’ demiştim kimse beni dinlememiş

Bir televizyon dizisi uzmanı olarak seçimlerinizi nasıl yapıyorsunuz? Projeleri değerlendirirken “Bu tutar, şu tutmaz” diye geçiyor mu aklınızdan?

Bilmiyorum... Çok uzun yıllardır televizyona iş yapıyorum ve şimdiye kadar tutmayan çok az işim oldu. Geçen sene başladığımız “Grandfathered” örneğin, ilk sezondan sonra yayından kaldırıldı. Projeleri seçerken içimdeki sesi dinliyorum ve bugüne kadar oynadığım her karakterin seyirci tarafından çok sevildiğini söyleyebilirim.

Evet, ben de yayından kaldırılan dizinizi soracaktım. Siz hep uzun soluklu dizilerde oynadınız, “Grandfathered”ın iptal edildiğini duyunca neler hissettiniz?

Galiba insanlar en çok başarısızlıklarından ders alıyor, en azından bende öyle oldu. Bu benim kontrolümde olan bir şey değildi. Bence kanal da (Fox) elinden geleni yaptı, çok para harcadılar ama sonunda devam etmemeye karar verdiler. Eskiden olsaydı, başarısızlığın ardından bağırır çağırır, kanala küfürler yağdırırdım. Şimdi ise verdikleri fırsat için teşekkür ettim ve yine aynı kanalla bu sene yeni bir projeye başladım. Başarısızlık alışık olmadığım bir durum ama hayal kırıklığımın beni çok üzmesine izin vermedim.

OYUNCULUK DAHA HUZURLU

Yeni projeniz “Scream Queens”ten de bahseder misiniz biraz? Nasıl bir dizi bu?

Korku ve komedi gibi iki farklı türü bir araya getiren değişik bir dizi. Ben akıllı mı akıllı, ağzı sıkı cerrah Dr. Brock Hold’u oynuyorum. Şimdi ikinci sezona başladık. Tamamen yeni bir yerde, yepyeni bir hastanedeyiz. Etkileyici medikal durumlar gözlem altında tutulurken, korkunç esrarengiz olaylar yeniden başlayacak. Harika bölümler geliyor! (Gülüyor)

Son zamanlarda sizi yapımcılık ve senaristliğe daha yakın görüyorduk. Şimdi ise yine dizilerle karşımızdasınız.
Oyuncu olarak kalmak daha mı huzurlu?

Yüzde yüz daha huzurlu! Oyuncuyken tek endişem, karakteri en iyi şekilde canlandırmak. Böyle projeleri ortaya çıkaran insanlar zaten fazlasıyla yaratıcı. Sen de onların dünyasına giriyorsun ve onların yarattıkları dünyada, olabileceğin en yaratıcı şekilde rolünü yapmak istiyorsun. “ER”da da aynı şeyi hissetmiştim; sete her gittiğimde kendi kendime “John, kapa çeneni, sadece gözlemle. Dinle, öğren ve rolünü yap” diyordum. Aynı şey “Scream Queens”de de oldu. Bu dizi aşırı yaratıcı, proje iyi, kast çok kuvvetli. Role odaklanmak dışında endişelenebilecek hiçbir şey yok.

Başıma gelen en korkutucu olay boşanmaktı

Yeni dizinizin isminden yola çıkarak sizi gerçek hayatta ne çıldırtır diye sormak istiyorum...

Ben korkuları olan bir insan değilim. Başıma gelen en korkutucu olay, boşanmamdı. Kötü bir deneyimdi.

Yapımcınız Ryan Murphy, uzun soluklu dizilerde oyuncuların birbiriyle çok yakınlaştığını ve aralarında duygusal bağlar kurduğunu söyledi. Siz de çok genç yaşlarınızdan itibaren uzun süren dizilerde rol aldınız, bu konuda neler söylemek istersiniz?

Ryan aynı zamanda “Glee”nin de yapımcısıydı ve “Glee”yi kast ederek bu yorumu yapmıştı. Gerçekten iyi bir nokta. Benim gençlik yıllarıma dönersek; yıllarca “Full House” ve başka birçok dizide oynadım. Ailelerimizden çok rol arkadaşlarımızla vakit geçiriyorduk ve hepimiz gerçekten aile gibiydik. Dediğiniz gibi çok erken yaşlarda oyunculuğa başladım ama ben hiçbir zaman sınırları geçmedim. “Glee”ye başladığım ilk gün sette “Kimse kimseyle duygusal ve fiziksel ilişkiye girmeyecek” dedim. Ama birkaç yıl sonra geri döndüğümde “Kimse beni dinlememiş” dedim. (Gülüyor)Artık gençlik dizileri bizim zamanımızdan daha farklı. Ben setlerdeki en genç oyuncuydum, göz açıp kapatana kadar genç oyuncular tarafından tavsiyeleri sorulan oyuncu oldum. Tavsiyeleri de verdim ama dinleyen olmadı! (Gülüyor)

Kendimi ‘reset’ledim

 Geçtiğimiz senelerde, maneviyata yönelmekten bahsediyordunuz. Başarabildiniz mi?

Ben her zaman maneviyata önem veren bir insandım, sadece daha da derinleşti. Galiba yaşlandıkça insan şükür ve minnet duygusunu daha da derinden hissediyor.
Kendimi ‘reset’ledim, bağımlılıktan kurtuldum, şimdi en önem verdiğim şey sağlığım. Hayat çok kıymetli. Artık sahip olduklarıma şükredebiliyorum, ne kadar şanslı bir adamım diyebiliyorum.

Sporu hiç ihmal etmedim

Sizi yıllardır TV’den takip eden bir izleyici olarak fit olmadığınız bir dönem hatırlamıyorum. Her zaman formdasınız...

Sporu hiçbir zaman ihmal etmedim. 80 ve 90’lı yıllarda sürekli spor salonlarındaydım. Şimdi pilates ve yüzme, favori iki sporum.