İlhan Helvacı '30 yıllık hayal gerçek oldu'

* “Elimden Tut Yoksa Düşeceğim” nasıl bir çalışma oldu, anlatır mısınız?
- Bu, daha çok tanınmış şairlerin şiirleriyle hazırladığımız şarkılardan oluşan bir albüm. 6 tane şiirden oluşan şarkımız var, 5 tane de enstrümantal eser var.

* Hangi şairlerin şiirlerini kullandınız?
- Necip Fazıl Kısakürek, Attila İlhan, Nazım Hikmet, Bedri Rahmi Eyüboğlu, yabancı şairlerden de Andrey Voznesenski ve Mihail Yuryeviç Lermontov var.

* Bu albümü yapmaya nasıl karar verdiniz?
- Uzun yıllardır müzikle çok ilgiliyim. Yıllar içinde çok beste yaptım. Aklımda da hep “Bir gün albüm yapar mıyım?” sorusu vardı. Ama hiç bunu uygulamak konusunda bir ışık görmemiştim. Sağ olsunlar dostlarım yüreklendirdi. Ben de kayıt yapmaya başladım. Kayıtlar bittikten sonra Kalan Müzik’in kapısını çaldım. İşi sahiplendiler ve birlikte “Acaba bu şarkıları kimlere söyletebiliriz?” diye düşünmeye başladık.

* Ve o isimler Şevval Sam, Zuhal Olcay, Candan Erçetin ve Nilüfer Ayan Berzek oldu. Hangisi, hangi şarkıyı söyledi?
- Şevval Sam “Mavi Gözlü Dev”i, Zuhal Olcay “Elimden Tut Yoksa Düşeceğim”i, Candan Erçetin “Ne Acı”yı ve Nilüfer Ayan Berzek de “İstanbul Destanı”nı seslendirdi.

SANATÇILAR ÜCRET ALMADI

* Dört sanatçı da sesleriyle tüm Türkiye’nin beğenisini kazanmış isimler. Nasıl ikna oldular albümünüzde yer almaya?
- Dostane ilişkilerle gelişti. Albümümde keman çalan Mustafa Süder, Candan Erçetin’le ortak kemancımızdı. Albümü Candan Hanım’a ulaştırdık. Candan Hanım sağ olsun, “Ne Acı’yı söyleyebilir miyim?” dedi. Hasan Bey, (Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık) şarkılarımızı çok beğendi ve Zuhal Hanım’a dinletti, Zuhal Hanım da “Okurum” dedi. Şevval Hanım’a iki şarkı göndermiştik, “Mavi Gözlü Dev”i okumak istedi. “İstanbul Destanı” da Nilüfer Ayan Berzek’e kaldı...

* Önsözünde de “30 yıllık bir hayal” demişsiniz albümünüz için. Neden 30 yıl beklediniz?
- Benim arzum, bestelerimi sevdiğim seslerden dinlemek ve gururumu azıcık da olsa okşamaktı. Bu tabii kolay bir şey değil. Hem zaman hem de para gerektiriyor. Nihayet profesör olduktan sonra zaman ve bütçemi organize edebildim. Şunu da belirtmek istiyorum; albüm bir hayır işi olduğu için hiçbir sanatçımız ücret almadı. Candan Hanım, Zuhal Hanım ve Şevval Hanım, bu albümde yer alarak Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na katkıda bulunmuş oldu.

* Evet, albümün bütün besteci telif gelirlerini Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na bağışlamışsınız...
- Evet, bir eğitimci olarak bestelerimi en güzel şekilde değerlendirme gururuna erişmek, eğitime destek vermek istedim. Türkiye’nin eğitime olan ihtiyacını hepimiz biliyoruz. TEGV de saygın bir vakıf ve eğitimle uğraşıyor. Eğitime yapılan her destek, geleceğe yapılan destektir.



SANDIKTA 40 ŞARKI DAHA VAR

* Sandıkta daha kaç besteniz var?
- Sandıkta daha 40 şarkım var. Ama bir albüm daha yapar mıyım, bilmiyorum. Bu albümün sonuçlarına göre karar vereceğim. Beğenilirse elbette yapacağım.

* Peki albümle ilgili aldığınız ilk tepkiler nasıl?
- Herkes çok şaşırdı. Benden böyle bir şey beklemiyorlardı. Benim için en büyük mutluluk ise albümü dinleyenlerden “Bu şarkı benim favorim” sözünü duymak oldu.

* Albümde sizin favoriniz hangisi?
- Enstrümantal eserler arasında “Derviş”. Sözlü eserler arasında da “Ne Acı”.

GELİRİ TEGV’E GİDECEK BİR GECE YAPMAK İSTİYORUZ

* Albümünüzdeki sanatçılar bir etkinlikte buluşur mu? Lansman yapmayı düşünmüyor musunuz?
- Aslında gelirini Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na bağışlayacağımız bir gece yapmayı düşünüyoruz. Ama sanatçılarımızı bir arada yakalamak zor. Programlamaya çalışıyoruz. Birazcık daha zamana ihtiyacımız var.