İlay Erkök: Bu rol bana cuk oturdu!

◊ Sizi yer aldığınız dizilerdeki rollerinizle tanıyoruz. Biraz da gerçek hayatınızı öğrenelim. Kimdir İlay Erkök?
- 1 Ekim 1993 yılında Erkök ailesine katılmışım. Ailenin en küçük üyesiyim. Çok zıpır, yerinde duramayan, yaramaz bir çocukmuşum. Abim sayesinde erkek gibi yetiştim. Futbol oynamayı ve izlemeyi seven bir kızım. Lisanslı voleybolcu olarak eğitimimi sürdürürken bir yandan da kısa film ve reklam yarışmalarına katılıp küçük ödüller kazandım. Tiyatroya lisede başladım. Üniversite sınavlarında istediğim okulu ve bölümü kazanmama rağmen abim Koray Erkök’ün yönlendirmesiyle konservatuvar sınavlarına hazırlandım ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı kazandım.

◊ Konservatuvarda Tiyatro bölümünü bitirdikten sonra eğitiminize İngiltere’de devam etmişsiniz...
- Evet, üniversitede okurken kazandığım bir bursla İskoçya Kraliyet Akademisi’nde tiyatro okumaya gittim. Oradaki ilk Türk öğrenci olmak benim için gurur vericiydi. Geçirdiğim bir sene içinde unutulmayacak tecrübeler edindim. Orada olduğum süre boyunca sanatın etinden sütünden yararlanmaya çalıştım. (Gülüyor)

HER GÜN SETE AĞZIM KULAKLARIMDA GİDİYORUM

◊ “Hayatımın Aşkı”nda Sezen karakterini canlandırıyorsunuz. Bu projeye nasıl dahil olduğunuzu da dinleyelim sizden...
- Yapımcımız Şebnem Aşkın’la daha önceden tanışma fırsatım oldu. Şebnem Hanım, kız kardeşine benzediğimden dolayı Sezen karakteri için beni düşünmüş. Senaryoyu okuduğumda sıcak bir aile işi olduğunu gördüm. Sezen karakterini de sahiplendim hatta. Dizinin kadrosunu da öğrendiğim an “evet” dedim. Her gün sete ağzım kulaklarımda geliyorum. Çok güzel bir ekip. Umarım bu enerji izleyicilerimize de geçiyordur.

ÖNCE SENARYO SONRA KARAKTER

◊ Sezen’le ortak yönleriniz var mı?
- Sezen ailenin en mantıklı kızı, ben de öyleyim. Çoğu zaman mantığım duygularımdan daha ön plandadır. Ben de Sezen gibi delidoluyum. Kafama koyduğumu illa yaparım. En ilginç ortak özelliğimiz de ebeveynlerimizin mesleklerinin aynı olması!

◊ Dizi ilk bölümünden itibaren ilgiyle izleniyor. Siz çevrenizden ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
- Aman maşallah, nazar değmesin diyelim! (Gülüyor) Bundan önceki dizide kötü bir kızı canlandırmıştım. O benim için farklı bir tecrübeydi ama ben kendi hayatımda da enerji dolu bir kız olduğum için “Hayatımın Aşkı”nı izleyen herkes “Bu rol sana cuk oturmuş” diyor. Dizide özellikle baba-kız sahnelerinden çok keyif aldıklarını ve Şenkal ailesini kendi aileleri gibi gördüklerini söylüyorlar. Böyle şeyler duymak gerçekten çok güzel.

◊ Bir projeyi değerlendirirken neleri göz önünde bulundurursunuz?
- İlk önce senaryonun akışına bakarım. Eğer merakla, heyecanla okuyorsam, diğer etmen olan karakterimin senaryodaki etkinliğine bakarım. İçime sinerse benimdir. İçime sinmemişse zaten hiç benim olmamıştır! (Gülüyor)

GELGİTLERİ OLAN ROLLER İSTİYORUM

◊ Oynamayı çok istediğiniz bir karakter var mı?
- Sınırlarımı zorlayacak rollerde oynamak isterim. Ariel Dorfman’ın yarattığı Paulina gibi bir karakter olabilir. Bu tarz gelgitleri ve çatışması olan rolleri çalışmak hoşuma gider.

◊ Gelelim aşka... Aşk, hayatınızda kaçıncı sırada?
- Aşkı bir sıraya koyamam. Aşk hayatına girer ve sen anlayamazsın bile. Ve buna da ses etmem. İnsanı hem besleyen hem de karadeliğe iten bir duygu olduğunu söyleyebilirim sadece...

◊ Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
- Bizi takip eden izleyicilerimize çok teşekkür ederim...

SALLAN AMA YIKILMA

◊ Hayat mottonuz nedir?
- Sallan ama yıkılma. Seni öldürmeyen şey güçlendirir.

◊ En güçlü ve en zayıf yönleriniz neler?
- En güçlü yanım sabrım. Zayıf yönüm de insanlara fazla toleranslı davranmam sanırım.

YEMEĞE ÂŞIK BİR KIZIM

◊ En iyi arkadaşınız sizi nasıl tarif eder?
- Herhalde benim iyi bir sırdaş olduğumu söyler. Yemeğe âşık bir kız olduğumu söyleyip, çok rahat olduğumdan da şikayet edebilir. Bir de gülmeyi ve güldürmeyi sevdiğimi söyleyebilir.