İkinci filmi yıllardır bekliyordum

* Finding Nemo’nun üzerinden 13 yıl geçti ve sonunda merakla beklenen ikinci film gösterime girdi. Yaptığınız tanıtım kampanyaları işe yaradı mı, ne dersiniz?
- Evet işe yaradı (Gülüyor). Yapımcılara “İkinci film, ne zaman yapacağız, neden bekliyoruz? İlk film çok beğenildi, Oscar aldı. Gişede hasılat rekoru kırdı. Yapalım artık ikinci filmi” diye mesajlar yolluyordum. İlk 5 sene sarf ettiğim çabadan sonra bir hareket göremeyince, umudumu kaybettim. Telefon ettiklerinde şok oldum. “Bunca yıl sonra nihayet” dedim. Diğer bir şaşkınlığım da Nemo yerine Dory’nin hikayesinin çekileceği oldu. Filmi izledin mi?
* Evet, izledim...
- Harika değil mi? Disney – Pixar’ın yaptığı her şey muhteşem mi olur! Ama yine oldu. Hikaye, verilen mesaj, her şey çok içime sindi. Yıllardır bekliyordum bu ikinci filmi (gülüyor), çok mutluyum.

YETERSİZLİKLERİNİZ SİZİ ASLA VAZGEÇİRMESİN

* Filmin hikayesini dinleyelim sizden...
- Hikaye aile teması etrafında kuruldu. Unutkan mavi balık Dory’nin kaybolması, üstüne üstlük bir ailesi olduğunu bile hatırlamaması dikkat çekiyor. Ama her ne kadar unutkan olsa da Dory, cesaretini keşfediyor. Ailesi olduğunu hatırladığında okyanusu boydan boya yüzme pahasına onları bulmaya karar veriyor. İçerisinde birçok mesaj bulabileceğiniz bir film. En dikkat çeken mesaj ise “Yetersizlikleriniz sizi asla vazgeçirmesin.” Herkesin bir kusuru var, olmalı da ama ne olursa olsun denemeye devam.
* Animasyon filmler artık çok popüler. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Evet, büyük gişe hasılatları yapıyorlar. Bir animasyon filmi yapmak 3–5 yıl sürüyor. Üzerinde diğer filmlerden çok daha fazla çalışılıyor. Bugünün teknolojisi ile 3D filmler inanılmaz güzel. Bizim çocukluğumuzda animasyon filmler yoktu. Şimdi 58 yaşımda bu filmlerin zevkini çıkarıyorum.

SESLENDİRME DE BİR NEVİ OYUNCULUK

* Seslendiriyorsunuz da ayrıca...
- Seslendirme yapmayı seviyorum. İkinci filmi yapalım diye neden yıllardır söylüyorum zannediyorsun! (Gülüyor) Seslendirme yapmak da bir nevi oyunculuk. Vücut dili olmadan, sesinle oynuyorsun sadece. Özellikle duygusal sahnelerde çok tedirgin oldum. Üzgün ya da ağlamam gereken yerlerde yapmacık bir oyunculuk sergilemek istemedim. Dory’nin ağladığı sahnelerde ben de gerçekten stüdyoda ağladım. Sese o ağlama tonunun yansımasını istedim.
* Ellen Show’un 19’uncu sezonuna geldiniz. Bu zamana kadar toplam 55 Emmy ödülü kazandınız. Unutamadığınız bir programınızı sorsam hangisini söylersiniz?
- O kadar çok var ki... Ama en son Kanye’nin (West) konuk olduğu programı unutamam. Aralıksız neredeyse 7 dakika konuştu. Sadece izledim ve lafını kesemedim!

 

AİLEM LEZBİYEN OLDUĞUMU KABULLENDİ

* Lezbiyen olduğunuzu ilk açıkladığınız zamanı hatırlıyorum, büyük olay olmuştu. O zamandan bu yana nasıl bir yol aldınız?
- Yolumuz çok uzun ve zor. Yavaş yavaş da olsa iyiye gidiyor. Anne ve babam ben çok küçükken boşandı. Babam aşırı korumacı bir insan. Ben lezbiyen olduğumu açıkladığımda kariyerimde önemli yerlere gelmiştim. Kabullendiler ve destek oldular. Eğer bir şeyleri başaramasaydım nasıl tepki verirlerdi hiç bilmiyorum. Birçok kişi ailesine söyleyemiyor, saklıyor. Sadece biraz anlamaya çalışmak bile büyük destek sayılır.

 

OSCAR TÖRENLERiNiN KURALLARINI YIKTIM

* Gelelim Oscar’lara... Billy Crystal’den sonra en iyi Oscar sunucusu olduğunuz söyleniyor. İlk kez Oscar’larda canlı yayında cep telefonu ile selfie çektiniz ve retweet rekoru kırdınız. Golden Globe’larda şov boyunca yemek serbest olsa da Oscar’larda yasak. Siz ödül törenine pizza getirerek yemek yasağını da kırdınız...
- Öncelikle umarım retweet rekorumu kimse geçemez (Gülüyor). Oscar’larda ben sadece uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımın arasında ev sahibi olarak zaman geçiriyorum. İnsanları rahatlatmayı, eğlendirmeyi gerçekten çok seviyorum. Ne şanslıyım ki üstüne bir de para kazanıyorum. Yemek konusuna gelince, doğru, kesinlikle yasak ama iyi ki pizzayı getirtmişim yoksa Brad Pitt’in bir dilim pizzayı kapıp 5 saniye içinde yediğini nasıl görebilirdik (Gülüyor).
Oscar törenlerinin katı kurallarını ilk kıran kişi olmak ve güzel tepkiler almak çok keyifli bir duygu.