İffet filminin “araba camı” sahnesi 40 yıl sonra yeniden gündemde!

Faruk Peker: Müjde Ar’ın haberi yoktu

Müjde Ar: Her sahneyi biliyordum

1982 tarihli “İffet” filminin tecavüzcü Cemil’i Faruk Peker, filmdeki o meşhur araba camı sahnesini anlattı. Senaryosunu Yavuz Turgul, yönetmenliğiniyse Kartal Tibet’in yaptığı filmde İffet’i (Müjde Ar) ormana götüren Cemil, burada sevgilisinin kafasını otomobilin camına sıkıştırarak ona tecavüz ediyordu.

Türkiye’de kime sorsanız herhalde bu sahneyi Türk sinemasının en kült 5 sahnesinde ilk beşe koyar.

Aynı sahne 2011’de başrollerinde İbrahim Çelikkol ile Deniz Çakır’ın oynadığı “İffet” dizisinde yeniden çekilmiş, yine büyük ses getirmişti.

Filmden 40 yıl sonra Habertürk’ten Aytekin Teker’e konuşan Peker, Kartal Tibet’in bu sahneyi önce kendisine söylediğini, Müjde Ar’ınsa ilk başta haberi olmadığını ileri sürdü:

“Sabah 08.00, Belgrad Ormanı’ndayız. Rahmetli Kartal Abi dedi ki ‘Faruk öyle bir şey yapacağız ki 50 sene konuşulacak. Müjde daha sete gelmemişti. Zaman geçtikçe, bu sahnenin vuruculuğu yerleştikçe Kartal Abi’ye olan saygım daha da arttı.”

Ama aradan geçen bunca yıl sonra birinden biri olayı yanlış ya da eksik hatırlıyor olmalı.

Çünkü bu mevzuyu sorduğum Müjde Ar sahneden haberi olduğunu söylüyor: “Senaryoyu okudum. Her sahneyi biliyordum. Hiçbir filmde sete senaryoyu okumadan çıkmadım. Bu, bütün oyuncular için böyledir.”

Sinemanın diğer kült sahneleri

Arkadaşlarla bu sahneyi konuşurken konu, sinemamızın hafızalara kazınan diğer unutulmaz sahnelerine geldi. Bakalım ekleyecekleriniz çıkacak mı?

◊ “Bizim Aile”de Yaşar Usta’nın (Münir Özkul) fabrikatör dünürüne ağzının payını verdiği sahne... Şöyle diyordu Yaşar Usta:

“Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Sen, büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi Saim Bey! Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm! Ben, Yaşar Usta!”

◊ Hülya Avşar’ın “Berlin in Berlin”deki mastürbasyon sahnesi. Dilber rolü Avşar’a Moskova Film Festivali’nde “en iyi kadın oyuncu” ödülü getirmişti.

◊ “Eşkıya”da başrol Şener Şen’in 35 yıl sonra hiç konuşmayan sevgilisi Keje ile karşılaşma sahnesi ve Keje’nin konuşmaya başlaması. İlginçtir, Sermin Hürmeriç (Keje) ile Şener Şen film sırasında evliydi, bir yıl sonra boşandılar.

◊ “Selvi Boylum Al Yazmalım”ın final sahnesi: “Sevgi neydi? Sevgi emekti...”

◊ “641, 642, 643, 644... - Himmet Ağabey!” Rahmetli Zeki Alasya’nın “Köyden İndim Şehire”deki altın sayma sahnesi... Biri lafa girdikçe sayıyı unutup baştan saymaya başlıyordu.

◊ “Öksüzler” filminde Sezercik’in sıpası Fıstık’ı satın almak isteyen Şişko Nuri sahnesi... “Benim olucak Fıstık. Binicem üstüne, vurucam kırbacı!” diyordu. İlk seyrettiğimde çok küçüktüm, Sezercik ve Fıstık’a tam ağlayacaktım ki Ayşecik yardımlarına koşuyordu.

◊ “Züğürt Ağa”da Şener Şen’in babası rolündeki Bahri Selin’in elini kulağına sürerek “Ben karı isterem” deyişi.

◊ Kemal Sunal’ın “Hababam”daki müfettiş sahnesi...

Müfettiş: Yavrucum kimdir bu Balkan Devletleri?
Şaban: Valla bu konuda çeşitli söylentiler vardır. Aslında kim oldukları belli değildir.
Müfettiş: Ne diyor bu hocam?
Öğretmen kılığına girmiş Hafize Ana: Pek belli değilmiş.
Müfettiş: Belli olmayan ne?
Şaban: Balkan Devletleri canım.
Müfettiş: Kaç tanedir?
Şaban: Ooo çok kalabalıktır, 30-40 tane kadar vardır.
Müfettiş: Hocam 30-40 diyor.
Hafize Ana: Olur mu efendim? Ben söyledim 100-150 tanedir diye.