Güncelleme Tarihi:
O, 1948’te İsrail kurulduktan sonra İzmir’in Karşıyaka semtinden İsrail’e göçen Sefarad Yahudisi bir ailenin kızı. Pikapta sürekli Türkçe şarkılar çalan bir evde büyümüş. “Türkiye’ye ve Türk kültürüne karşı bir aidiyet duygusu hissediyor musunuz?” diyorum, “Tabii ki hissediyorum, sonuçta ailem buradan gelmiş” diyor.
İstanbul’a ilk kez geldiğini söyleyen Saban’ın, Türkiye’de en çok gitmek istediği yerse İzmir. “Büyükbabamın evi hâlâ Karşıyaka’da, bir gün gidip o evi mutlaka görmek istiyorum” diye konuşuyor.
JÜRİ ÜYESİ DÖNÜP “BEBEĞİM”İ BENİMLE SÖYLEMEYE BAŞLADI
Üniversitede inşaat mühendisliği okurken keşfedilen ve “O Ses İsrail”e katılması için ikna edilen 23 yaşındaki Sapir Saban, aslında hayatı boyunca müzisyen olmak ve şarkı söylemek istemiş. Saban, geçen yıl “O Ses Türkiye”nin İsrail’deki versiyonu olan “O Ses İsrail” yarışmasında önce İbrahim Tatlıses’ten söylediği “Bebeğim” şarkısıyla finale kaldı, finaldeyse “Haydi Söyle”yi seslendirdi ve birinci oldu. Saban, yarışmadaki deneyimini şu şekilde anlatıyor:
“Yarışmada İbrahim Tatlıses şarkısı söyleyince çok dikkat çektim. Özellikle yarışmadaki jüri üyesi Shlomi Shabat da tıpkı benim gibi Türkiye’den İsrail’e göçmüş Yahudi bir ailenin çocuğu olduğu için ‘Bebeğim’i söylerken yüzünü bana ilk dönen jüri o oldu, sonra da şarkıyı benimle birlikte söylemeye başladı. Bu, benim için inanılmaz bir andı.”
Yarışmanın finalinde, yarışmayı düzenleyen prodüksiyon şirketi, Saban’dan İbranice bir şarkı söylemesini istemiş, ancak Saban “Haydi Söyle”yi söylemekte ısrarcı olmuş:
“Sonuçta İsrail’deki bir şarkı yarışmasında başka dilde bir şarkı söylemek riskti, ancak ‘Ben bu riski alacağım ve Türkçe söyleyeceğim’ dedim. Çünkü kendime, kimliğime ve geçmişime sadık olmam gerekiyordu, ben sahneye kendimi taşımayı seçtim.”
Saban, kendi yazdığı şarkılarda da Türk sanat müziğinden enstrümanlar ve öğeler kullandığını söylüyor. Şarkılarında ud, bağlama ve saza da yer veriyor.
Sapir Saban, geçen yıldan bu yana Türk hayranlarından aşk ve sevgi dolu mesajlar aldığını anlatıyor: “Seni seviyoruz diyenler, Türkiye’ye ne zaman geliyorsun diyenler, ilan-ı aşk edenler... Türkiye’den aldığım bu mesajlar beni çok heyecanlandırıyor ve çok mutlu ediyor.”
“Türkiye’de bu kadar hayranınız varken Türk ve İsrail toplumları arasında bir köprü olabilir misiniz?” diyorum, “Bu, gerçekleşmesini çok isteyeceğim bir rüya olur. Böyle bir şeyi söylemek büyük sorumluluk ancak politika yerine müzik bunu başarabilirse çok güzel olur” diye cevap veriyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR