Güncelleme Tarihi:
Hollywood’da yükselen bir yıldız olmak, adından tüm dünyanın bahsettiği bir ünlü bir şarkıcı olabilmek ya da gösteri dünyasında herhangi bir alanda dikkat çekebilmek: Artık tüm bu saydıklarımızın yolu bu kişilerin sahip olduğu yetenekten çok nasıl göründükleriyle, fizikleriyle daha çok ilgili hale geldi.
Eğlence sektörü büyük bir Pazar pazı yaratırken, sürekli olarak güzellikleriyle ya da vücutlarının nasıl göründüğüyle ilgili olarak eleştiri yağmuruna tutulan ünlüler yüzünden estetik ve kozmetik cerrahi pazarı da giderek büyükdü, dev bir endüstri haline geldi.
Bu yaşananlardan hepimizi payımızı alıyoruz, hatta güzelim genç kızlar kendilerini olduklarından yaşlı ve yapay gösterecek operasyonları geçirmekten çekinmez hale geldi. Bu güzellik savaşına en çok yenik düşenler de haliyle sürekli göz önünde olmak zorunda kalan ünlüler oluyor.
Hollywood’un emektar yıldızlarından, yıllardır sayısız filmde ve dizide başrol oynayan usta oyuncu Rosie Perez de bu baskılara maruz kalan ve sayısız kez acımasız yorumlarla karşı karşıya kalan aktrislerden biri. 1983’ten beri kameralar önünde olan usta oyuncu 58 yaşında olmasına rağmen hâlâ çok genç ve güzel görünmeye devam ediyor.
Yıllardır arı gibi çalışıp kendine Hollywood’da sağlam bir kariyer inşa eden ve artık bunlara aldırmayacak bir noktaya gelen Rosie Perez, yakın bir zaman önce Variety dergisine verdiği röportajda kendine isim yapmaya çalışan genç bir oyuncuyken başından geçenleri açık yüreklilikle anlattı.
Rosie Perez, geçmiş yıllarda birlikte çalıştığı, üstelik kendisi de sektörde bir kadın olarak var olmaya çalışan menajerinin ona yaptığı teklifi şu sözlerle anlattı: “Sen zaten beyaz bir oyuncu değilsin, bari siyahi olsaydın, bir işe yarardı.” diye başlamıştı söze Perez’in menajeri. Ve devam etmişti: “Saçlarını hemen sarıya boyat. Ve mutlaka burnunu yaptır. Sen kendine ancak böyle iş bulabilirsin.”
Perez, o günleri acı bir gülümsemeyle hatırlıyor. “Bir anda kendimi sert bir tokat yemiş gibi hissettim. Yaptığım ilk şeyse onu kovmak oldu.” diyen başarılı oyuncu, yoluna yıllar içinde başka menajerler ve basın sözcüleriyle devam etti. Woody Harrelson’un başrolünde oynadığı çok sevilen “Beyaz Men Can’t Jump” filminde onun kız arkadaşını canlandırarak ününe ün kattı.
Rosie Perez aslında beyaz bir oyuncu için yazılan bu rolü sıkı çalışması ve yeteneğiyle kapmayı başarmıştı. Bu başarıdan 2 yıl sonra bir kez daha ses getiren bir filmde oynayacak, bu rol de aslında başta Latin kökenli değil beyaz bir oyuncuya verilmek istenecekti.
Peter Weir’in yönettiği “Fearless” (Korkusuz) adındaki bu film o yıl Rosie Perez’e bir de Oscar adaylığı getirdi. Başarılı oyuncu ödülü başkasına kaptırdı ama o andan sonra kariyerinde tırmanışa geçti. Ancak Perez’in o adaylık ve Oscar törenleriyle ilgili de bir meselesi vardı.
“Aday olduğum o yıldan sonra beni bir daha hiçbir Oscar törenine davet etmediler” diyerek ses getiren bir açıklama yaptı yıldız oyuncu. Üstelik Rosie Perez sadece bir Hollywood yıldızı değil, Oscar ödülleri için oy kullanan bir Akademi üyesiydi. “Hollywood’un bu ırkçı ve ayrımcı tutumu kalbimi çok kırdı” demişti. Oscar törenlerini çok sevdiğini ve oyuncu arkadaşlarını desteklemek için hep izlediğini anlatan Rosie Perez hissettiği üzüntüyü tarif ederken “Üye olmama rağmen ne ödül vermek için sahneye çıkabiliyor ne de seyircilerin arasında oturabiliyordum. Bu tıpkı gol atan bir takımın hep birlikte sevinirken bir oyuncusunu arasına almayıp dışarıda bırakmasına benziyor” demişti.
Kendine has güzelliği ve yeteneğiyle başarısını perçinleyen ve kendini kanıtlayan Rosie Perez uzun kariyerini sayısız başarıyla taçlandırmasına rağmen bu tuhaf ırkçı ve ayrımcı tutum 2021 yılına kadar devam etti. O yılsa Rosie Perez eski rol arkadaşları Woody Harrelson ve Wesley Snipes’la birlikte ödül takdim etmek üzere Oscar’lara çağırıldı ve sahneye çıktı.
2020’den beri başrolünde yer aldığı The Flight Attendant (Hostes) dizisiyle bir kez daha Emmy’ye aday gösterilen yıldız oyuncu önümüzdeki günlerde Variety dergisinin düzenleyeceği “Power of Women” (Kadının Gücü) gecesinde meslektaşları Natasha Lyonne, Kelly Ripa, Michaela Jae Rodriguez ve yazar Judy Blume’la birlikte onurlandırılan sanatçılardan biri olacak.