Hollywood starları Kelebek'e konuştu

* Tebrik ederim, çok başarılı bir film olmuş; heyecanlı, eğlenceli, akıcı... Öncelikle yönetmene sormak istiyorum, nasıldı bu filmin bir parçası olmak? Özellikle Hollywood’un A listesinde yer alan oyuncularla çalışmak?
- Cedric Nicolas-Troyan: Yapımcımız beni arayıp bu filmi yönetmek ister miyim diye sorduğunda, üzerinde çalıştığım başka projeler olmasına rağmen hemen kabul ettim. Çünkü ilk filmde görsel efekt ve ikinci yönetmendim, ikincisinde yönetmen koltuğuna oturmak heyecan verici olacaktı. Üstelik çok doğru oyuncular, çok büyük isimler vardı kadroda... Hepsi gerçek sanatçı. Onlarla karakterleri tartışmak, yaratmak bile başlı başına bir keyifti. Ben duygusal sahnelerdeki oyunculuğa karışma taraftarı değilim, oyunculara bırakmayı tercih eder ve merakla nasıl bir yaratıcılıkla gelecekler diye beklerim. Bu tarz oyuncular çok yok ama inanın bu kastın altından kalkamayacağı hiçbir rol ya da sahne de yok.

* Charlize Theron’a dönelim; siz ilk filmde de vardınız. İkinci filmde olmayı neden istediniz, sizi cezbeden neydi?
- Charlize Theron: Tabii ki Chris Hemsworth... İlk filmde Chris’le çalışmak tek kelimeyle harikaydı. Ama doğruyu söylemem gerekirse, film için beni aradıklarında şoke oldum çünkü ilk filmde ölmüştüm. Her ne kadar beni tekrar geri istedikleri için gururlansam da nasıl olacak diye düşündüm başta...

* Sonra?
- Charlize Theron: Senaryoyu okuduktan sonra Ravenna’nın yeni yönlerini keşfettim. Freya, Ravenna’ya asla hissetmediği duyguları hissettiriyor; bir kişiyi sevmek, önemsemek, umursamak... Ayrıca Emily’nin de bu projenin içinde olduğunu duyunca hemen “Nereyi imzalıyorum, hadi başlayalım” dedim.

PELERİNİM O KADAR AĞIRDI Kİ ARKAMDAN GELEN 4 KİŞİ TAŞIDI

* İkinci filmde karakterde neler değişmiş peki?
- Charlize Theron: Bence karakter aynı, sadece Ravenna’nın farklı taraflarını göreceğiz. Çünkü farklı koşullar, farklı bir ortam var. Zaten kendini tekrarlasaydı ilgimi çeker miydi bilmem... İlk filmde Ravenna’nın herhangi bir şeyi seveceği asla düşünülemezdi, ama bu filmde kardeşini derinden sevdiğini görüyoruz.

* Ravenna’nın vücut dili de çok dikkat çekici. Gücü, kötülüğü çok güzel yansıtıyor. Siz ne dersiniz?
- Charlize Theron: Bence bu, kostümlerle çok alakalı. Kullandığı kostümler vücut dilimi çok değiştirdi. Korseler çok dik durmamı sağladı, bu daha da sert bir görüntü verdi. Pelerinse ihtişamın vurgusuydu. Kostümü giydiğim anda, vücut dilim sözlerimle doğal olarak bütünleşti.

BÖYLE BİR KASTLA ÇALIŞMAYI KİM İSTEMEZ

* Kostümler gerçekten harikaydı...
- Charlize Theron: Evet, giyer giymez rolün içine giriyorsun. Ama pelerinlerim o kadar ağırdı ki yürürken 4 kişi arkamdan taşıyordu. Küçük de bir anımız var yönetmenimizle... Jessica bir dövüş sahnesi gereği balkondan atlayacaktı. Cedric bana “Biraz daha basamağa yaklaş ve Jessica atlar atlamaz dön” dedi. Durdum ve dedim ki “Sen benim ne giydiğimin farkında mısın!” Sahnenin provasını yaparken Jessica durmadan atlayıp zıplıyordu, ben sadece dönmek için bile şikayet ediyordum. Bunu fark edince kendi kendime “Charlize kapa çeneni sadece dön” dedim.
- Emily Blunt: Evet, Charlize ve ben topuklu ayakkabılarla sette dolaşıp “Ayaklarımız acıyor, bu elbise çok ağır” diye şikayet ederken, Jessica sahnelerini bitirip kan ter içinde yanımıza geliyordu. Haliyle hemen susuyorduk.

* Diğer oyuncuların da neler düşündüğünü öğrenebilir miyiz?
- Emily Blunt: Ben de bu proje için çok heyecanlandım. Böyle bir kastla kim çalışmak istemez ki? Şimdiye kadar hiç bu kadar şeytani bir karakteri de oynamamıştım. Senaryoyu okur okumaz Freya’nın benim için çok farklı lezzetli bir karakter olacağını anladım.
- Jessica Chastain: Yıllardır ağır drama karakterler oynuyorum. Ne zaman değişik, daha öncekilere hiç benzemeyen, sette iyi vakit geçirip eğlenebileceğim bir karakter oynayacağım diye kendi kendime sorarken Sara teklifi geldi. Elbette hiç düşünmeden kabul ettim. Sara’nın savaşçılığını çok ama çok sevdim. Kabul etmeliyim ki şimdiye kadar çalıştığım en eğlenceli, en komik setti.
- Chris Hemsworth: Gerçekten set harikaydı, bunu laf olsun diye söylemiyorum. Hepimiz çocuklarımızı sete getirdik. Sette çocuklar birbirlerini kovalıyor, dekorlarla oynuyorlardı. Zaman zaman biz de o oyunların bir parçası olduk. Tabii her şeyden öte kast inanılmazdı. Ben ve Charlize ilk filmde de birlikte çalışmıştık. İkinci film için aradıklarında yeniden Huntsman’i canlandırmak için sabırsızlandım.

* Neden?
- Chris Hemsworth: Çünkü ilk filmden çok farklı bir Huntsman karakteri vardı.



SAVAŞÇI OLABİLMEK İÇİN HAFTALARCA EĞİTİM ALDIM

* Filmin savaşçısına dönmek istiyorum... Ciddi fiziksel efor isteyen sahneleriniz vardı, bunlar sizi zorlamadı mı? Nasıl hazırlandınız?
- Jessica Chastain: Universal bu konuda inanılmazdı. Benimle çalışmaları için New York’a özel eğitmenler yolladılar. Haftalarca çalıştık, çünkü Eric duvar gibi bir adam, fazlasıyla güçlü (gülüyor). Onunla dövüşmek kolay iş değildi. Dövüş stilim ona uygun olmalıydı, hızlı ve atletik olmam şarttı. New York’taki hazırlığın ardından Londra’ya gittim ve orada da üç hafta boyunca dublörlerle çalıştım. Tabii tüm bu çalışmaları spor ayakkabılarımla yaptım. Son haftaya gelindiğinde artık filmde kullanacağım botlarla çalışmamı söylediler. Önce “Gerek yok, biliyorum, öğrendim” dedim ama hiç de sandığım gibi değildi. Botların içinde 10 cm platform vardı, giyince “Gerçekten zormuş” dedim.

* Sara nasıl oluştu?
- Jessica Chastain: Sara hakkında biraz endişeliydim, sonuçta fantastik bir film ve karakterdeki gerçekliği kaybetmek istemiyordum. Bence gerçeklik, karakteri oluşturmaktaki en önemli şey. Yönetmenimiz tüm fikirlerimi dinledi, kendi fikirleriyle de bana ilham verdi. Şunu kabul etmeliyim, yönetmenimizin bakış açısı bendeki Sara’yı çok farklı bir yöne sürükledi.

* Ya Freya, o nasıl doğdu?
- Emily Blunt: Freya ilginç bir kötü aslında... İlk tanıştığınızda inanılmaz kibar ve iyi bir kraliçe, çocuğunu kaybettikten sonra gücünü fark ediyor ve şeytani bir kraliçeye dönüşüyor. Karakterin karmaşık anlatımı senaryoda o kadar iyi anlatılmıştı ki, oynamak inanılmaz zevk verdi.


“EN SEKSİ” ADAMDAN İSTANBUL MESAJI

* Son sözü “dünyanın en seksi adamı” kabul edilen Chris Hemsworth’e vermek istiyorum: Türkiye’deki hayranlarınıza ne söylemek istesiniz?
- Chris Hemsworth: Hepsine sevgilerimi yolluyorum. İstanbul en çok ziyaret etmek istediğim şehirlerin başında geliyor. Filmi izlesinler, pişman olmayacaklar.