Herkesin bordo giydiği o geçit töreni ne anlama geliyor? Kraliyet kadınları Meghan’a karşı birlik oldu: Al sana bir avuç ahududu!
Güncelleme Tarihi:
İngiliz kraliyet ailesinin içinde dedikodu fırtınaları esmeyi hiç bırakmaz, hemen her gün bir aile üyesiyle ilgili haber manşetlere taşınır, her ne olduysa günlerce konuşulur. Dünya da bu duruma artık alışkın zaten ama küskün prens Harry ve istenmeyen gelin olarak adlandırılan eşi Meghan Markle hayatımıza girdikleri günden beri bu iş sanki biraz kendini bile aşmış durumda.
GİTTİLER AMA HÂLÂ HER YERDELER
Önce “Biz artık burada yaşamak istemiyoruz” diyerek ve kraliyet görevlerinden ayrılarak Amerika’ya taşındılar. Sonra o meşhur Oprah Wimphrey röportajı geldi ve ortalık iyice karıştı. Bardağı taşıran son damla ise dünyanın en büyük dijital platformuna hayatlarını ‘satıp’, kendi belgesellerini çektirmeleri oldu. Yakın zamanda hayatını kaybeden Kraliçe II. Elizabeth’in oğlu Prens Andrew’un adının korkunç bir seks skandalına karışması bile neredeyse bu kadar konuşulmadı. Aile, prensin unvanlarını geri aldı, onu göz önünden çekti ve annesi Elizabeth de bağrına taş basıp görevi gereği yok saydı. Artık onun adını anan bile pek yok. Ama Harry ve Meghan söz konusu olunca bunu yapamadılar.
DIANA'DAN BERİ HİÇ BÖYLE OLMAMIŞTI
Zaten Harry ve Meghan da tam bu sebeple; konuşmaya, kendi istedikleri gibi var olmaya ve canları ne isterse yapabilmeye devam etmek için aileden kopup Amerika’ya gitmeye karar vermişlerdi. Zaten Amerika özgürlükler diyarıydı, Meghan Markle’ın memleketiydi ve her şeyden önemlisi her şeyin kolayca paraya çevrilebileceği bir yerdi. Yani asi prens ve eşi, kraliyetin onlara sağladığı konfordan vazgeçmişti ama belki de çok daha fazlasına sahip olabileceklerdi. Hem de bir yandan kraliyeti bombardımana tutarken. Zaten aynen de böyle oldu.
Harry, içinde neler sakladığı bilinmeyen ve herkesi korkuya sürükleyen bir biyografi yazdı, karı koca sürekli galalar, açılışlar, ödül törenleri ve daha bir sürü etkinlikte boy göstermeye devam etti. Kraliyetin en korktuğu şey başlarına gelmişti. Herkes hâlâ onlardan bahsediyor; İngiliz monarşisiyle ilgili negatif söylemler çok uzun yıllardan sonra ilk kez bu kadar artıyordu. Kraliçe II. Elizabeth sağ olup da Harry & Meghan adılı belgeseli görseydi muhtemelen gelini Diana öldüğünden beri ilk kez bu kadar sarsılacaktı.
KRALİYET KADINLARI BİR ARAYA GELDİ, MEGHAN'A SELAM GÖNDERDİ
Tam da böyle tuhaf günlerden geçerlerken aile geçen hafta neredeyse tüm üyeleri bir arada dünyanın karşısına çıktı. Tam da Harry & Meghan belgeselinin ikinci ve son kısmının yayınlandığı günün akşamı başta Galler Prensesi Kate Middleton olmak üzere aile Westminster Abbey'deki geleneksel yeni yıl etkinliğinde bir araya geldi. Herkes ilk başta yine Kate Middleton’ın güzelliği ve zarafetinden bahsetti. Prens William, Kate ve çocukları el ele pozlar verdi. Hatta Kate ve kızı Prenses Charlotte, uyumlu paltolarıyla ne kadar da sevimli görünüyorlar yorumları yapıldı. Göze çarpan asıl detayı sonradan herkes fark edecek, belgeselde Meghan’ın ağzından dökülen bazı sözler ve bu etkinlik bir araya getirildiğinde çarpıcı bir gerçek fark edilecekti. İşte şimdi herkesin konuştuğu yeni bir kraliyet dedikodusu bulunmuştu ve elbette başta İngiliz tabloidleri olmak üzere herkes bunu manşetine taşıyacaktı.
KOCALARI DA ONLARA EŞLİK ETTİ
Westminster Abbey'deki törende kraliyet ailesi kadınları sanki söz birliği etmişçesine bordolara bürünmüştü. Kate Middleton, kız kardeşi Pippa, Prenses Anne'nin kızı Zara Tindall, Prenses Charlotte ve onların etrafında gördüğümüz hemen herkes bordo paltolarıyla yürüyordu. Hatta Prens William ve Zara’nın eşi Mike Tindall'ın kravat seçimleri de eşlerinin bordo paltolarıyla uyumluydu. Kate'in babası Michael Middleton bile bu renkle uyumlu bir boyunbağı seçmişti. Kalabalıktan ayrılan iki isim dikkat çekti: Konsort Kraliçe Camilla beyaz bir palto seçmiş, Kraliçe II. Elizabeth’in en küçük oğlu Wessex Kontu Prens Edward’ın eşi Kontes Sophie de ona eşlik etmişti. Bu pek alışılmadık bir durum değil zira Kraliçe Elizabeth tahtta oturduğu sürece hep diğer kraliyet üyelerinden farklı hatta mümkünce çok canlı parlak renkler tercih eder, kalabalıktan ayrılırdı. Bunun farklı görünmekten başkaca bir sebebi de kraliçenin acil bir durumda hemen kalabalığın içinden seçilmesi ve onu bulmanın kolaylaştırılması olduğu söylenirdi.
BİR TEK CAMILLA VE SOPHIE...
Belki de Kral III. Charles oğlu Harry ve gelini Meghan’la ilgili daha affedici bir tavra büründüğü için Camilla da ‘bu toplu renk seçimiyle mesaj verme’ çabasına katılmak istememişti. Belki de artık kraliçe olduğunu vurgulamak ve kalabalıktan ayrılmaktan hoşlanmıştı, kim bilir. Ama diğer kadınların seçtikleri renkle verdikleri bu birlik ve beraberlik mesajının Amerika’ya ve oradaki ‘bir daha hiç geri dönmese’ denen Meghan’a bir mesaj olduğu çok açıktı. Çünkü Meghan, belgeselin, Westminster Abbey'deki bu etkinliğin gerçekleştiği gün yayınlanan bölümlerinden birinde kıyafet seçimleriyle ilgili şeyler anlatmıştı.
İngiltere’de yaşadığı her anın onun için büyük ıstıraplar yarattığını söyleyen bu kadın, kraliyet ailesinin parçası olduğu yıllar içinde ne giyeceği konusunda hep kararsız kaldığını, ne giyse başına iş açıldığını, kendini kimseye beğendiremediğini ve hep giysileriyle ilgili bir şeylere kulp takıldığını söylüyordu. Anlattığına göre bu durum yüzünden bile çok acılar çekmiş olan Meghan en sonunda bir karar vermiş ve bu durumun önüne geçebilmek için hep açık renk, natürel ve göz batmayacağını düşündüğü renkler seçmişti giyinip toplum önüne çıkarken. Kalabalıkların arasında kaybolmak ve insanların bakışlarından kaçmak istiyordu.
MEGHAN GİYİNİRKEN BİLE ÇOK ISTIRAP ÇEKMİŞ!
Yani kendisi belgeselde böyle anlatıyordu. “Muhtemelen asla giymeyecekleri renk nedir?' Deve tüyü? Bej? Beyaz? Bu yüzden çok fazla ‘sessiz’ tonlar giydim ama aynı zamanda ortama uyum sağlayabilmem için de öyle gerekiyordu. Öne çıkmaya çalışmıyorum. Yani benim bu aileye katılıp uyum sağlamak için elimden gelen her şeyi yapmamaya çalışmamın bir kanıtıdır, aileyi utandırmak istemiyordum.” demişti. Meghan. İddiasına göre kendisine ne kraliçeyle ne de kendisinden kıdemli kraliyet üyeleriyle aynı renkleri ya da tonları seçme konusunda izin veriliyordu ve o da ne yapacağını şaşırmıştı.
Ama bir de ne görelim? Camilla, Westminster Abbey'ye bembeyaz giyinip gelmişti. Ve eltisi Sophie de ona uyumlu şekilde beyazlara bürünmüştü. O gece herkes ve her şey sanki Meghan’ı yalanlamak ve ona bir mesaj göndermek için ayarlanmıştı sanki. Tüm kadınlar birlik olmuş ve Meghan’a ‘bak biz bir aradayız’ demiş, eşleri onlara destek olmuş, çocuklar bile buna uygun giydirilmişti. Camilla, ‘bak beyaz giyilir aslında’ diyor, Sophie de ona eşlik ederken kıdemi daha düşük olmasına rağmen aynı rengi seçebiliyordu.
MANŞETTE 'AHUDUDU' DETAYI
Bu giyim kuşamlı mesaj haberleştirilirken gazete manşetlerinden birinde aynen şu cümle kullanıldı “Kraliyet kadınları birlik içinde bordo renk kullanırken adeta Meghan’a bir avuç dolusu ahududu fırlatmış gibi oldu…”
