Güncelleme Tarihi:
◊ Nerede doğup büyüdün?
- Norveç’te... 2008 yılında Türkiye’ye geldik.
◊ Neden Norveç’teydiniz?
- Babam Norveç’te üniversiteyi okumuş. Orada doktorluk yapıyordu.
◊ Norveç vatandaşı mısın?
- Evet ama aynı zamanda Türk ve Kıbrıs vatandaşlığım da var. Çünkü babam Kıbrıslı...
◊ Kaç dil biliyorsun?
- 5 dil... Ana dilim Türkçe ve İngilizce... Norveç’te Amerikan okulunda okudum. Türkçe ve İngilizce dışında Norveççe, İsveççe ve İspanyolca konuşabiliyorum.
◊ Hangi okuldan mezunsun?
- Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Bölümü’nden mezunum.
◊ Türkiye’ye geldiğinde kaç yaşındaydın?
- 1989 doğumluyum. 18 yaşında geldim.
◊ Şimdi nerede çalışıyorsun?
- Bir avukatlık bürosunda çalışıyorum. Geçen hafta ruhsatımı aldım, Baro’ya kayıtlı, taze ruhsatlı bir avukatım artık.
◊ Kendi büronu açmayı düşünüyor musun?
- Biraz tecrübe kazandıktan sonra evet. En büyük hayallerimden biri.
Sosyal medya üzerinden tanıştık
◊ Berk Oktay’la yollarınız ne zaman kesişti?
- Türkiye’ye geldikten 2 yıl sonra 2010 yılında tanıştık.
◊ Berk o zaman ne yapıyordu?
- “Arka Sokaklar” dizisinde Komiser Sinan’ı oynuyordu. Ama ben dizi izlemediğim için oyuncu olduğunu bilmiyordum. Zaten tuhaf bir şekilde tanıştık...
◊ Nasıl bir tanışmaydı?
- Sosyal medya üzerinden... Sosyal medya sonrasında bir ortak tanıdığımız vesile oldu.
Normalde ortak tanıdığımız olmasa asla sosyal medyadan biriyle görüşmezdim.
◊ İlk nerede buluştunuz?
- Etiler’deki TGI Friday’s’de buluştuk.
◊ Ne kadar sonra birlikte olmaya başladınız?
- Buluştuktan 1 ay sonra çıkmaya başladık...
İlişki boyunca ihanet hep vardı
◊ Berk Oktay’dan evlilik teklifi ne zaman geldi?
- Birlikteliğimizin 6’ncı senesinde...
◊ Bu 6 sene boyunca hiç ayrılığınız oldu mu?
- Tabii ki oldu. Berk biz tanıştığımızda uzun süreli ilişki adamı değildi. Sürekli ayrılıp barışıyorduk.
◊ Ayrılıkların sebebi ihanet miydi?
- Evet, Berk çapkın biriydi. İlişki boyunca ihanet hep vardı. Ama ben hep ilişkimin arkasında durdum. Çünkü ona çok âşıktım...
◊ Son barışmanın ardından mı evlendiniz?
- Evet, son ayrılığımız çok uzun sürdü. O ayrılığın ardından barışınca Berk, evlenmek istedi. 2015 yılında doğum günümde evlenme teklifi etti.
◊ Nasıl bir teklifti?
- Baş başa evde yemek yerken evlenme teklifi etti... 1 sene nişanlı kaldık. 21 Ağustos 2016’da evlendik.
Birçok kez şiddet gördüm
◊ İlişkiniz boyunca şiddet gördüğüne dair iddialar ortaya atıldı...
- Bununla ilgili kanıtlarımı dava dosyasına sundum. Benim iradem dışında bir şekilde dilekçe sızdı ve basında yer aldı. Şu anda dosyada gizlilik kararı olduğu için bunu ihlal etmemeye özen gösteriyorum, sadece basında yer almış olan iddialara açıklık getirmek istiyorum.
◊ Şiddet gördüğü halde kadının affetmesini sağlayan ‘belki düzelmiştir’ duygusu mu?
- Evet... İnsan, bir daha olmayacağını düşünerek bir şekilde affediyor. Ama bugünkü aklım olsa affetmem. Çünkü bir kere affedince iki, üç devamı geliyor. Orada benim de kusurum var.
◊ Şiddet gördüğünü kimseye söyledin mi?
- Sadece çok yakınım olan bir-iki kişiyle yazışıp konuştum. Onlar da bunun değişmeyeceğini söylediler. Ama bunu böyle görmek istemedim.
◊ Bunları neden şimdi anlatıyorsun?
- Çünkü bunlar basında çıktığında karşı taraf bunların asılsız olduğu yönünde açıklamalar yaptı. “Şiddet yok estetik var” denildi. Ancak ben zaten gece acil girişli raporumu ve tedavinin “kırık revizyonu” olduğunu belirten raporu dosyaya sundum. Niyetim, kimseyi rencide etmek değil. Ama bu kadar haksızlığa uğradıktan sonra insan bir yere kadar susabiliyor. Ben sustukça olay saçma bir hal almaya başladı, en son fotoğrafları bile benim yaydığım iddia edildi...
O fotoğrafları komiklik olsun diye çektik
◊ O fotoğrafları fantezi olsun diye mi çektiniz?
- Onlar daha çok bizim komiklik olsun diye çektiğimiz fotoğraflardı. Tabii eşlerin birbirlerine yolladığı özel fotoğraflar da vardı. İfşa edilenlerin çoğu benimdi. Berk uzakta olduğu için ona yolladığım özel fotoğraflardı.
◊ Meme estetiği sonrası fotoğraflar da mı Berk’e yollamak içindi?
- Hayır, onlar doktora yollamak için çekilenlerdi. Berk zaten estetik ameliyatlarımda yanımdaydı.
◊ Berk’in kasklı çıplak fotoğrafları?
- Komiklik olsun diye çekilen fotoğraflar, fantezi değil.
◊ Kaldı ki karıkoca arasında fantezi de olabilir, kim karışabilir buna?
- Tabii ki, kimse karışamaz. Ama onlar daha çok yan yana otururken komiklik olsun diye çektiğimiz fotoğraflardı. Hepsi rezillik gibi dağıldı. Herkes yatak odamıza girdi. Birlikte mağdur olduk.
◊ Videolarınız da sosyal medyaya düştü...
- iCloud hack’lenince hepsi yayıldı.
Zaten artık ödüm kopuyor, her şeyim kapalı. iCloud görmek, duymak istemiyorum.
Burnumu kırdığı için ameliyat oldum
◊ Sosyal medyaya düşen burun estetiği yaptırdığın fotoğrafın altında “Kocam beni dövdü” yazıyordu. Gerçek miydi o açıklama?
- O fotoğrafı doktorum Emre İlhan’a yollamıştım. Norveç’te snowboard yaparken düştüm. Zaten dava dosyamda, şiddet sonrası oluşan kırıktan dolayı burun revizyon estetiği olduğumu belirttim.
◊ Darbe olmadığını söyledin ama şimdi de şiddetten dolayı burnunun kırıldığını açıklıyorsun.
- En ağırı oydu.
◊ Snowboard’dan ameliyat sonrası mı düştün?
- Evet, o sonrasında oldu.
◊ iCloud hesabında yer alan özel yazışmalarında Berk’in seni dövdüğü ibaresi var mıydı?
- Vardı...
◊ Hacker’lar şiddetle ilgili özel bir yazışmanı, o kareyle birleştirdi yani...
- Muhtemel. Fotoğrafların altında başka saçma sapan şeyler de yazıyordu. Benim şahsım hakkında da çok ağır hakaretler vardı. Bir insan kendine niye böyle şeyler yazsın ki?
Kendimi çırılçıplak hissettim
◊ O fotoğraflar sosyal medyaya düştüğünde hissiyatın ne oldu?
- Kendimi çırılçıplak hissetim. Sanki herkes bakıyor ve üstünde bir şey yokmuş gibi. Zor bir şey, Allah kimsenin başına vermesin.
◊ Boşanma davası açarken bu hack olayındaki mağduriyetinle ilgili hiçbir talebin olmadı mı?
- Hayır, bunu hiç dahil etmedim. Bu davanın konusu değildi ki bu. Şiddet olayını açıklamamın sebebi, o fotoğraflar çıkınca “dayak yok, estetik var” dendi. Ben yalancı durumuna düştüm. Yoksa ben özelimizi kamuya açmaktan hoşlanmıyorum.
Boşanma dilekçemi de ben ifşa etmedim. Berk medyatik bir isim olduğu için ifşa oldu. Berk’i kötülemek, onu rezil etmek gibi niyetim yok.
Berk, 1 milyon lira tazminat istiyor
◊ Boşanma davanız neden çekişmeli sürüyor?
- Çekişmeli dava olunca konu sadece para sanılıyor. Benim için bu davada konu para değil, ben de daha şık bir şekilde ayrılmayı tercih ederdim. Çünkü Berk’e 8 senemi verdim. Karşı taraf özenli davranmayınca, o 8 sene hiçe sayılmış, önemsiz bir şeymiş gibi hissediyorsun. Bunu kendime yediremedim. Kaldı ki iddia ettiğim hiçbir şey yalan değil. Hepsinin kanıtını dosyaya koydum. Sadece önemsiz hissedince “hayır önemsiz değilim” demek istiyorsun.
◊ Sen ne kadar tazminat istiyorsun?
- 250 bin maddi, 250 bin manevi... Ama benim tazminatım davam, bu konulara dayanmıyor. Burada konu benim için para değil. Kendime olan saygım. Ben davayı açtığımda bu IP konusu gündemde yoktu.
◊ Berk de buna mı yanaşmıyor?
- Yanaşmıyor, o da bana karşı dava açtı. Onunki 1 milyon lira. 500 bin lira maddi, 500 bin lira manevi.
◊ Niye “lanet olsun parasına” deyip gitmiyorsun?
- Çünkü 8 senelik emeğim var. Gururuma yediremiyorum. Eğer çekip gidersem kendime çok büyük bir saygısızlık yapmış olurum. Ki ben para koparma derdinde olan bir kadın değilim. Benim babam doktor, annem kişisel bakımı uzmanı. Erkek kardeşim diş hekimi. Yokluktan gelmedim.
Duruşma bu ay içinde
◊ Yeni duruşma ne zaman?
- Bu ay içinde.
◊ Uzlaşma söz konusu mu?
- Şu an için öyle bir şey gözükmüyor. Benim başım dik, ben yanlış bir şey yapmadım. Benim hack olayında da vicdanım rahat.
◊ Bu süreçte ailen ne yaptı?
- Ailem hep arkamdaydı. En büyük sıkıntı ailemin arkamda durmaması olurdu zaten...
◊ Berk’in hayranları sana sosyal medyadan saldırdı mı?
- Evet, “Eskişehir’e gitseydin, kocanın yanında olsaydın” diye yazıyorlar. Ama röportajın en başında söylediğim gibi ben istedim, benden öyle bir şey istenmedi. İstense zaten giderdim...
Yatağındaki düşman olsa yapmaz
◊ Hayatında biri var mı?
- Yok. Ben en çok güven duygumu yitirdim. Önce onu çözmeliyim.
◊ Güven problemi bu ilişkinin başından beri varmış...
- Vardı... Ama bu hack olayı sonrası ne kadar inişli çıkışlı ilişki de olsa en yakının gördüğün insanın seni böyle bir şeyle vurması çok acıtıyor. Ben hâlâ Berk’in inanmadığını düşünüyorum.
◊ Belki davayı kazanmak için böyle yapıyordur...
- Onu da düşünmek istemiyorum. İkisi de kötü.
◊ 8 yıl aynı yastığa baş koyduğun insanın, yatak odası mahremiyetini kamuya sunduğuna inanması çok korkunç. Yatağındaki düşman olsa yapmaz...
- Evet, yatağındaki düşman olsa bunu yapmaz. Benim de mahrem fotoğraflarım afiş oldu, ben de mağdurum. Kim, hangi kadın bunu kendine neden yapar?
◊ Veriye rastlanmaması için telefonunu sıfırladığın iddiası için ne diyeceksin?
- Telefonumu incelemeye verdiğimde bu olaya ilişkin hiçbir veriye rastlanmadı. Ancak tabii ki hack’lenme olayları yaşarken Berk de ben de telefonlarımızı sıfırladık. Bunu siber polisin yönlendirmesiyle yaptık.
Geçmişe dönsem mahrem
fotoğraf çekmezdim
◊ Geçmişe dönsen Berk’le beraber olmaz mıydın?
- Yok ya, o kadar da değil. O da bir tecrübe. Keyifli zamanlarımız da oldu. İnsanlar diyor ki madem o kadar kötü şeyler vardı, niye birlikteydin? İyi şeyler de vardı. Birbirini dengeliyordu.
◊ Neyi yapmazdın?
- Mahrem fotoğraf çekmezdim, iCloud kullanmazdım.
◊ Şimdi ne kullanıyorsun?
- iPhone kullanıyorum ama Gmail şifrem bile telefonumda kayıtlı değil. Her seferinde sıfırdan girip yazıyorum. Paranoyak oldum. Mesela “Gmailiniz başka PC’den açıldı” uyarısını gördüğüm zaman başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor. Çünkü biz böyle sahte bir linke tıklayıp bu duruma düştük.
◊ Berk’le hack’lendiğin zamanı hatırlıyor musun?
- Evet.
◊ Niye hemen önlem almadınız mı?
- Alamıyorsun ki, hack’lendiğin an bitti. Şimdi belki de hâlâ birilerinin elinde o fotoğraflar. Zaten en rahatsız edici durum da bu.
◊ Başka fotoğraflar var mı?
- Zaten en kötülerini seçip yayınladılar. Daha ne olsun?