Güncelleme Tarihi:
Onur Baştürk: Dalga geçiyorlar herhalde. Herkesi aptal mı sanıyorlar? Bin yıldır var Adnan Hoca. Hakkında yapılmadık haber kalmamış.
Gizli saklı da değil üstelik. Ben gerçekten bazı sanatçıları anlamakta güçlük çekiyorum. Her şey para mı yani?
Ömür Gedik: Üç maymunu oynamak diye bir şey mümkün mü! Kim inanır buna. “Çok para verdiler gittim” ise bir tercih tabii!
Cengiz Semercioğlu:
Adnan Hoca’yı, “Kedicikler”i bilmiyorlar ha! İnsan böyle yalan atarken utanır. “Paramı alırım, sahneye çıkarım” da doğru bir mazeret değil.
O zaman bu sanatçılar her parayı bastıranın davetine koşuyor! İnsanda bir duruş olur, gittiği davetin, düğünün kime ait olduğuna, katıldığı organizasyonun neye hizmet ettiğine bir bakar insan...
Nurgül’ün kaprisi değil
settekilerin işgüzarlığı
Nurgül Yeşilçay, yeni dizisi “Gülperi”nin Bebek’teki setinde gazetecilere görüntü vermek istememiş ve etrafına set görevlilerinden oluşan bir duvar ördürmüş. Yine de fotoğraflanmaktan kurtulamamış ama. Nurgül’ün bu çabası neden sizce? Yine estetik yaptırdı ve o yüzden mi fotoğraf vermek istemiyor?
Ömür Gedik: Estetik yaptırsa ve görünmek istemese, kamera karşısına geçip dizi çekemezdi herhalde.
Setten gelişigüzel fotoğraf vermek istememişlerdir muhtemelen. Yoksa bu kadar kasmak gerçekten çok saçma.
Onur Baştürk: Bebek’te dizi setinde oynayan bir oyuncu olup gazetecilerden kaçmaya çalışmak çok manasız bir durum. Nurgül neden öyle davranmış anlamadım. Umarım gerçekten yüzüne yeniden bir şey yaptırdığı için değildir. Çünkü ileride onu Meg Ryan örneğinde olduğu gibi görmeyi hiçbirimiz istemeyiz. Doğal haliyle zaten güzel ve nefes kesici bir kadın.
Cengiz Semercioğlu:
Kraldan çok kralcıların, Nurgül’den çok set çalışanlarının işgüzarlığıdır o... Farah Zeynep Abdullah’ın oynadığı “Gülizar” setinde de aynı şey yaşanmıştı. Set dışı olmasına rağmen Farah Zeynep-Ahmet Rıfat Şungar’ı çeken kameralara saldırmıştı set çalışanları.
Nurgül’ün suratında öyle bir botoks yok, zaten “Bir daha öyle bir şey yaptırmam” diyen kendisi. Yeni diziye başlarken neden böyle bir şey yapsın? Yanında sevgilisi falan da yok. Öyleyse ne bu yaygara? Set çalışanlarının densizliği...
Buluşmuşlar ama...
Bu haftanın dedikodusu; Mustafa Sandal’dan boşanan Emina Jahovic’in Sadettin Saran’la aşk yaşadığı iddiası. Sizce doğru mu? Birbirlerine yakışıyorlar mı?
Ömür Gedik: Sadettin Saran, bekar ve gözde kadınların adının çıktığı erkek haline geldi. Emina, adının aşk dedikodularına karıştığı kaçıncı kişi. Çünkü magazin, Sadettin Saran’ın yanında birilerini görmek istiyor. Ciddi bir ilişkisi olana kadar da bu tip dedikodular devam edecek bence.
Cengiz Semercioğlu: Bu dedikodu yeni değil. Benim kulağıma 6 ay önce geldi ama bir şey çıkmadı. Hatta Sadettin Saran’ın adı Emina’dan önce Defne Samyeli’yle birlikte anıldı. Sadettin Bey fit, spora meraklı ve başarılı bir iş insanı, belki de bu yüzden fit kadınlara yakıştırılıyor hep. Emina da spor salonlarından çıkmıyor, ortak noktaları var. 6 ay önce dedikodu doğru çıkmamıştı ama şimdi neden çıkmasın? Emina da resmen boşandı artık.
Onur Baştürk: Buluşmuşlar diye duydum ben ama buradan bir ilişki çıkacağını sanmıyorum. Dünyaları ayrı çünkü. Yine de bu dedikodunun hızlıca yayılmış olması, Emina cephesinde hoş karşılanmamış diye biliyorum.
Mert Alaş’tan
Türkiye açılımı
Mert Alaş, Ali Koç’un eşi Nevbahar Koç’un teknesine konuk oldu ve tekneden bir sürü fotoğraf paylaştı. Alaş sizce yavaş yavaş Türk sosyetesine mi “açılım” yapıyor?
Cengiz Semercioğlu:
Mert Alaş’ın kariyer olarak böyle bir açılıma ihtiyacı yok.
Marcus Piggott’la kurduğu stüdyoyla kariyerinin zirvesinde zaten. Çekmediği ünlü kalmadı neredeyse.
Belki Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, belki eşi Nevbahar Koç olduğu için teknede boy gösterdi.
Bunun için kaşesini mi çalıştırdı, yoksa hatır işi miydi bu buluşma?
Nevbahar Hanım’da bir sıkıntı yok ama Mert Alaş bizim sosyeteye açılım yaparsa, iki sene sonra “Gel bizim düğünü çek” talepleriyle de karşılaşır, şaşırmasın...
Onur Baştürk: Bana “açılım” gibi geldi açıkçası. Ama bu çok doğal. Merak edilen biri Mert Alaş. Yurtdışında ünlü ve başarılı.
Dahası “network”ü inanılmaz. Dolayısıyla Türk burjuvazisinin kaymak tabakası elbette onu merak edecek, onu ağırlamak için sıraya girecek. Alaş da bence ilk etapta en güçlü ve şık yerden yapmış açılımını. Bravo diyorum.
Ömür Gedik:
Biraz da bu taraflara açılım yapsın da yaptığı paylaşımları, ülkemizin güzel fotoğraflarını dünyada onu takip edenler de görsün. İyi olmuş bence. Devamını da bekliyoruz.
Didem isyanında haklı
Didem Soydan, sosyal medyada paylaştığı fotoğraflara gelen yorumlara isyan etti: “Benim gibi işini yapan binlerce model var. Bir tane yorum görmedim çıplaklık ve o pozla ilgili ahlak dersi veren. Özellikle kadınların bunu yapması ilginç geliyor.” Soydan’ın isyanını nasıl yorumluyorsunuz?
Onur Baştürk: Didem isyanında haklı. İnsanların hâlâ onun bikinili pozlarından yola çıkarak abuk sabuk yorumlar yapması inanılmaz. Kadın model, ne yapsın yani? Elbette bikinili fotoğraf koyacak ya da iç çamaşırlı. Ama belki de artık kulaklarını tıkayıp bunları görmezden gelmesi gerekiyor Didem’in. Bu tarz “eğitici” mesajların bile pek işe yaradığını düşünmüyorum ben.
Ömür Gedik: Kadınların bunu yapması hiç ilginç gelmesin Didem’e. Bir kadını hep önce bir başka kadın eleştiriyor ne yazık ki. Didem’in diğer isyanına gelince. İşinin parçası olan pozları, gayet estetik bir şekilde verdiği halde kendisine yapılan eleştirileri ben de çok saçma ve yersiz buluyorum.
Cengiz Semercioğlu:
Sosyal medyadan en çok çekenlerin başında Didem Soydan geliyor.
Her pozu, her fotoğrafı tartışılıyor. Sonunda fotoğraflarını yoruma kapadı zaten. Saçma sapan yorumlara dayanamadı. Didem’in de dediği gibi kadınlar daha acımasızlar hemcinslerine karşı.
Ünlü ve güzel kadınlara laf sokmak milli spor haline geldi. Bu kadın model, başarılı da bir model. İşi bu. Hâlâ fotoğraflarına laf yetiştirmeye çalışmak saçma. Didem kulak asmadan yoluna devam ediyor zaten, doğrusunu da yapıyor.
Serel tepki çekmeyi seviyor
Serel Yereli’nin kapı arkasında verdiği poz, sosyal medyada olay yarattı. Genç oyuncu, yaptığı paylaşıma gelen yorumlara şöyle yanıt verdi: “Diken üstünde, rahatsız bir şekilde yaşamak için fazla güzel olan ülkemde, her zaman insanların toplum içinde RAHAT olduğunu görmek istedim. Ben de toplum içinde rahat olmak istedim. Ama bu rahatlığı hak etmek için pozlarımı, görsel zevkimi, giydiklerimi değiştiremem ve kimse de değiştirmemeli!” Daha önce de sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelen Yereli ne yapmaya çalışıyor sizce?
Ömür Gedik: Ömür Gedik: Bence aynı muhabbet üzerinden gündeme gelmeye çalışıyor. Çok sanatsal bir çalışma için çekildiğini ve paylaşıldığını düşünmüyorum o fotoğrafın.
Onur Baştürk: Serel Yereli genç ve asi bir kadın. Şahsen tarzını seviyorum. İnsanların tepkisini çekmeyi de seviyor. Zaten bunu söylüyor. Yaptığı yorum ya da paylaştığı pozu da onun karakteriyle uyumlu buluyorum. Ama umarım bu tarz paylaşımları başına iş açmaz.
Cengiz Semercioğlu: Serel’in paylaştığı o fotoğrafta abartılacak bir durum yok... Üstelik güzel ve estetik bir fotoğraf da değil. İyi çekilse güzel olacak bir kare berbat edilmiş. Sosyal medyasında öyle cesur pozlar paylaşan biri de değil Serel... Bir kare sırtı çıplak görünen fotoğrafı vardı olay oldu, bir de kötü fotoğrafı işte... Ondan çok daha iddialı pozlar paylaşanlar var. Rahat bırakın insanları, kim ne istiyorsa paylaşsın hesabından, beğenmeyen de takip etmesin... Serel hiçbir yorumu da silmiyor zaten, “Ben takılmıyorum siz de takılmayın” der gibi...
Nejat artık böyle olaylarla gündeme gelmemeli
Haftanın en tatsız haberi, Nejat İşler ile bir mekan işletmecisi arasındaki kavga... Olay önce işletmecinin eşinin Nejat İşler’le fotoğraf çektirme isteği olarak yansıdı haberlere. İşler bu talebi reddedince kavga çıkmış. Ancak işletmeci bu iddiayı reddetti. Gümüşlük’teki barda Nejat İşler’e kazara çarptığını, sonra oyuncunun olayı büyütüp üzerine yürüdüğünü söyledi.
Ömür Gedik:
Nejat İşler’in adının bu tip olaylarla anılması onun oyunculuğuna hayran biri olarak beni üzüyor.
Olayın hangi tarafın anlattığı gibi olduğunu bilmediğim için bir yorum yapamayacağım. Ama dediğim gibi Nejat’ın filmlerini, rollerini konuşmayı tercih ederim.
Cengiz Semercioğlu:
Bu olayın özeti şudur: Alkol şişede durduğu gibi durmuyor. Ne yazık ki Nejat şu alkol meselesiyle arasına mesafe koyamadı, koyamıyor.
Belki de yüzde yüz haklıdır meselede, onu da bilmiyoruz ama nedeni ne olursa olsun böyle olaylarla gündeme gelmek sadece
Nejat’ı zedeler. Şu alkolle seviyeli bir ilişki kurmayı öğren artık Nejat...
Onur Baştürk:
Ben olayı “fotoğraf çektirme kavgası” olarak biliyordum, şimdi bu işletmecinin söyledikleriyle farklı düşünmeye başladım. Bu tip kavgalarda kim haklı kim haksız, bilmek mümkün değil. Ama her tartışmanın sonu böyle şiddetle mi bitmeli?
Ben buna şaşırıyorum. Tamam tartıştın, laflar havada uçuştu, ne diye adamın alnını yarıyorsun ki? Nejat’a geçmiş olsun diyorum.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR