'Hedefim 12 çocuk' demişti... Kıracak başka rekor kalmadı mı?

◊ Ömür Gedik: Kıracak başka rekor kalmadı da çok çocuk rekoruna mı taktı İzzet? Literatür de bir evde 7 kediden fazlasının kedilerde stres kaynağı olduğunu ve sevgi, ilgii paylaşımında kıskançlıklar olacağını söylüyor. İnsanlardaki karşılığını gelin siz düşünün artık.

◊ Savaş Özbey: İzzet Yıldızhan 60’ına merdiven dayamış bir insan. Bu yaştan sonra Eddie Murphy’yle yarışacaksa başka konu mu bulamamış? Mesela Murphy yaptığı yüklü bağışlarla tanınıyor aynı zamanda. O alanda geçmeye çalışsa ya Murphy’yi.

◊ Orkun Ün: Bakabilecek gücü ve zamanı varsa neden olmasın... Ben yapar mıyım? Asla! Ama kalabalık aile seviyor bazıları.  Burada ilginç olan İzzet Yıldızhan’ın kendisini Eddie Murphy ile kıyaslaması. Demek araştırmış hangi ünlünün kaç çocuğu var diye.

◊ Onur Baştürk: Yeter artık saçmalama diyorum. Rekor kırmak için çocuk yapılmaz. Ürün mü bu Allah aşkına? İnsandan bahsediyoruz. Çok çocuklu olmak bir marifet değil, önemli olan hepsine aynı eşit ilgiyi gösterebilmek.

Adam boşanmış kim ne diyebilir?

Mehmet Dinçerler, Hadise’den boşandıktan 1 ay sonra yeni sevgilisiyle anılmaya başladı. Daha 40’ı çıkmadan yeni sevgili bulmasına ne diyorsunuz?

◊ Savaş Özbey: Aşkına, kişisine, evliliğine göre değişir. Adam boşanmış artık. Kim, ne diyebilir? Zaten boşanma süreci dahil, evlilik ne kadar sürdü ki? Hepsi hepsi 5 ay. Ayrıca bazen insanlar kendini tamir etmek için de bir ilişkiye başlayabilir.

◊ Onur Baştürk: Bunda şaşıracak bir durum göremiyorum. İnsan boşandıktan 1 saat sonra da flört etmeye başlayabilir. Çünkü boşandıktan çok önce o ilişki bitmiş ya da bitmeye başlamıştır zaten. İnsanlar resmi boşanma tarihleriyle duygu takvimleri aynı değil, bunu bir anlasak...

◊ Ömür Gedik: Günümüz ortamında, dinamiğinde ve hızında gayet normal. Ortada öyle körkütük olunan ve ayrılıkta kendine zor gelinen bir aşk da yoksa, çok normal hatta.

◊ Orkun Ün: Bazı erkekler yaşadıkları ayrılıkları gezerek tozarak, bazıları ise yas tutarak atlatır. Ama tehlikeli bir durum ayrılığın hemen sonrası başka bir ilişki bulmak. Gün gelir dank diye vurur, “Ben ne yaptım, ben kimi neden kaybettim” diye kalırsın ortada. O yüzden tutun önce yasınızı sonra n’yaparsanız yapın kardeşim.

Bunun adı nazar değilse nedir?

Ajda Pekkan sosyal medyada gündem olan dansının hemen ardından evinde düştü ve kalçasını çatlattı. Kasım konserleri iptal edildi. Süperstar nazara mı geldi?

◊ Onur Baştürk: Nazar değdi, kesin. O kadar çok konserleri ve dansları konuşuldu ki... Ajda’ya büyük geçmiş olsun diyor ve en kısa sürede sahneye döneceğini biliyorum. Çünkü o bir sahne insanı. Bir süre dinlenir ama evde uzun süre duramaz.

◊ Ömür Gedik: Nazara inananlar için kesinlikle nazara geldi. Konser iptalleri detayı bir kenara, önemli olan bir an önce ayağa kalkıp, o âşık olduğumuz eski enerjisine kavuşması. Ajda Pekkan hepimizin hayata karşı ilham kaynağı. Geçmiş olsun diyor ve çok sevildiğini bilmesini istiyorum.

◊ Orkun Ün: Geçen hafta sonu dansıyla konuşuldu, 3 gün sonra evinde düşüp kalçasını çatlattı Ajda Hanım. Bunun adı nazar değilse nedir? Ya bir de acımasızca dalga geçmeye çalıştı bazıları dansıyla Ajda Pekkan’ın. Oysa ne tatlı, ne doğal bir danstı o. Çok geçmiş olsun. Hemen sahnelere dönüp yine dans etsin.

◊ Savaş Özbey: İptal olan konser olsun. Yeter ki bir an önce sağlığına ve neşesine kavuşsun. Söz konusu Ajda Pekkan’sa ben doktorların öngördüğünden bile erken iyileşeceğine inanıyorum.

Eserleri geleceğe nasıl taşıyacağız?

Selda Bağcan, “Türkiye’de benim, İbrahim Tatlıses’in ve Zeki Müren’in şarkıları tekrar söylenmemeli. Söyledikleri zaman da aradaki büyük yorum farkı görülüyor” dedi. Katılıyor musunuz?

◊ Orkun Ün: Katılmıyorum. Şarkılar bir kere yapılır ve ortalığa salınır. Sonra herkesindir onlar. Zaten halk kim iyi söylüyor, kim rezil oluyor bunun kararını verir. Taklit olduğu zaman da asıllarının namı yürür. O yüzden herkes her şarkıyı söyleyebilir bence

◊ Onur Baştürk: Doğru aslında. Ama yine de farklı yorumlar da olmalı. Özellikle eski şarkıların yeni nesle yeniden ulaşması için. Selda Bağcan fazla tutucu bir açıklama yapmış.

◊ Ömür Gedik: İyi de bu mantıkla eserleri yeni kuşaklara ve geleceğe nasıl taşıyacağız? Yorumcu tabii ki önemli ve özeldir ama aslolan eserdir. Her eser yeni tarz ve yorumlarla kuşaktan kuşağa gelecek nesillerle taşınmalı ve kaybolmamalı. İyi ve kötü yorumu dinleyen kendi yapar ve ayırt eder zaten.

◊ Savaş Özbey: Ömür haklı. Her şeyden önce taklitler asıllarını yaşatır. İkincisi de her kuşak kendi imzasını farklı şekilde atacaktır o esere. Bu da çeşitlilik demek, zenginlik demek. Bazen de boynuz kulağı geçer. Mesela Mehmet Erdem “Hâkim Bey”i daha güzel okur Sezen Aksu’dan. Hakeza Kibariye de “Ah İstanbul”u.

Orta yaş bunalımı dikkat çekme isteği

Teoman “Boş boş dolaşıyorum, eskisi gibi çalışkan değilim” cümlelerini kurarken, Serdar Ortaç da “Yataktan çıkmak istemiyorum, hep uyuyorum. Her şeyi bıraktım” dedi. Starlara neler oluyor? Pandemi sonrası tükenmişlik sendromu mu? Yoksa orta yaş bunalımı mı?

◊ Savaş Özbey: İkisi farklı tellerden çalıyor. Teoman biraz daha sayfiye modunda, nihilist rüzgârda, rocker pozlarda. Tükenmişlik sendromu daha çok Serdar Ortaç için geçerli. Devamlı ölümden bahsediyor, arabesk sularda.  

◊ Onur Baştürk: Orta yaş bunalımı, dikkat çekme isteği, yeni dünya ruhuna uyum sağlayamama hali; kısaca her şey bir arada!

◊ Orkun Ün: Artık her olaya pandemi kılıfı takmaktan vazgeçelim. Kaldı ki Teoman’ın bu sözleri bana hiç garip gelmiyor. “Eskisi gibi çalışkan değilim” diye bir itirafta bulunuyor, çok normal. Bu onların ruh halinden kaynaklanıyor. O yüzden pandemiymiş, tükenmişlikmiş falan bırakalım bunları. Hep öyleydi bu isimler.

◊ Ömür Gedik: Teoman da Serdar da en çok üreten ve en çok konser veren sanatçılar. Konser ve stüdyo dışındaki zamanlarda daha yavaş bir hayata geçmiş olabilirler. Bu da tükenmişlik ya da yaş bunalımı değil, farkındalıkla alakalı.

Kimse ‘Mavi tik’inden vazgeçmez

Twitter’ı satın alan Elon Musk, ‘mavi tik’li kullanıcılardan aylık 8 dolar alacağını duyurdu. Para ödememek için mavi tikten vazgeçenler olur mu? Parayla mavi tik alınır mı?

◊ Ömür Gedik: Hiç kimse aidat ödeyecek diye mavi tikinden vazgeçmez. Ben geçmem mesela. Bir de bu ödemenin mavi tikli hesaplara ayrıcalıklar getireceğini duyurdu Elon Musk, spam ve saldırılara karşı daha fazla koruma, uzun videolar atma hakkı ve içerik üreticiler için çeşitli para kazanma yöntemlerinden söz ediliyor.

◊ Savaş Özbey: Mavi çentiğin ekstra özellikleri olacaksa bence makul. Bir üst paketi sunmuş oluyor sana Elon Musk. Herkes de ona göre karar verir, bu üst pakete ihtiyacı var mı yok mu diye.

◊ Orkun Ün: Bence parayla mavi tik alınmayacak. Mevcut tiklilerden ücret alınacak sadece. Zaten parayla mavi tik alınsa bu işin itibarı yerlere düşer. 8 dolarlık fiyata gelince... Eğer bu özellik kullanıma sunulacaksa “mavi tikten istifa et” butonu da koymalılar. Çünkü eminim birçok kişi istifa edecektir Twitter’dan.

◊ Onur Baştürk: Bence haklı Musk. Hatta bir süre sonra kırmızı tik de çıkarabilir. O da 16 dolar olur mesela. Ona sahip olmak daha prestijli ve seçkin bir durum haline gelebilir. Nihayetinde Twitter alemi böyle böyle bozulur ve sınıfsallaşır. Zevkli polemikler bizi bekliyor yani.