Hedef, her ay yeni bir şarkı

Tuna Kiremitçi, Burak Aldinç, Selim Öztunç ve Gülşah Erol’dan kurulu grubun hedefi, her ay bir şarkı çıkararak hem müzik severi doyurmak hem de yeni bir sistem geliştirmek.

 * “Bir Uyumsuz Bulut”taki her şarkı kliplendirildi. Bunun nedeni neydi?

- Selim Öztunç: Çünkü Youtube, müzik dinleme konusunda da ana medya haline geldi. İnsanlar klibi açıyor, izlemek yerine dinliyorlar. Her parçayı en iyi şartlarda kliplendirmek olası değil tabii. Bazı şarkılara sadece performans klibi çektik bu yüzden.

- Tuna Kiremitçi: Bizim hedefimiz her ay bir şarkı yayınlamak, dergi çıkarır gibi görselleştirip dinleyiciye sunmak. Son olarak “Bu Kaçıncı Sonbahar”ın akustik versiyonunu çıkardık.

* Bu grubun aklına estiği gibi müzik yaptığı çok belli. Sizin için müziğin belli bir normu yok mu?

- Tuna Kiremitçi: Bazen akustik olsun bu şarkı diyor, akustik yapıyoruz. Bazen Gülşah’ın çellosunu duyuyor, “ne güzel olur parçada” diyoruz. Biraz işin doğasına bırakmış vaziyetteyiz. O konuda detaylı bir planlamamız yok gerçekten.

* Müzik sektörünün kriterlerine pek uymuyorsunuz yani...

- Tuna Kiremitçi: Zaten bizim yaptığımız şey alternatif müzik. Tam bir özgürlük söz konusu. Bizim planlarımızda da, müzik tarzımızda da bir kısıtlama olmaz. Dinlediğimiz müziğe bakarsanız bunu anlarsınız zaten; Guns’n Roses dinlemekten de Fikret Kızılok dinlemekten de keyif alıyoruz.

- Burak Aldinç: Pazarlama açısından bakılırsa bir grubun belli bir türü, kitlesi olmalı ve oradan büyümeli. Ama biz yine de o an ne yapmak istiyorsak onu yapıyoruz. Amacımız, bizim müziğimizi dinlemekten öyle ya da böyle keyif alan insanlara sürekli içerik sunabilmek. Bu uzun dönem pazarlama stratejilerinden daha önemli geliyor bize.

BİRBİRİMİZİN KIYMETİNİ BİLİYORUZ

* İyi de müzik biraz gönül işi değil midir? “Her ay bir şarkı” demek fazla sistemli bir iş gibi geldi de bana...

- Tuna Kiremitçi: Zaten biz de kendimizi bağlamak için söylüyoruz bunu (gülüyor). Belge olarak da karşımıza çıksın, kendimizi disipline edelim dedik. Hem böylece müzik sektörüne de bir önermede bulunmuş oluyoruz.

- Selim Öztunç: Aslında bir rehavet yok üzerimizde. Öyle olsa, bu kadar şarkı düzenlemeleri bile bitmiş halde hazır bulunmazdı elimizde.

* Atlas’ın kuruluş hikayesi ta lise yıllarınıza dayanıyormuş. Dostluklar o zaman mı daha iyiydi, şimdi mi?

- Tuna Kiremitçi: O zaman da güzeldi, şimdi de güzel. Şu an en keyifli zamanlarımız ama...

* Neden?

- Tuna Kiremitçi: Müzikten en çok keyif aldığım dönemi yaşıyorum. Gülşah gibi genç arkadaşlarımızla tanışıp çalışıyoruz. Ayrıca hepimizin gençliği gençlik heyecanlarından dolayı kıymeti bilinmemiş gruplarla doludur. Şimdi birbirimizin kıymetini bilecek durumdayız.

- Selim Öztunç: 20 yaşındayken grupla iş yapmak daha zordur. 20’li yaşlardaki gitaristlerin egoları aramızda espri konusudur hatta. Herkes birbirinin üstüne çıkmak için yarışır. Burak da ben de bunu yaşadık. Grubun genelinde ise böyle bir sıkıntı yok.

TUNA ÖN PLANA ÇIKMAMAK İÇİN ÖZEL ÇABA GÖSTERDİ

* Siz birbirinizin kıymetini biliyorsunuz da dinleyici sizin kıymetinizi biliyor mu?

- Tuna Kiremitçi: Yavaş yavaş keşfediliyoruz işte.

* Solistin ünlü bir yazar olmasının da etkisi vardır belki...

- Tuna Kiremitçi: Yoo, kitaplarımı okuyup da Atlas dinlememiş bir sürü insan var sonuçta. Aynı şekilde Atlas dinleyicisi olup da kitaplarımı okumayan da...

- Selim Öztunç: Tuna’nın okuyucularından birçoğu müzik geçmişini bilmiyor. Tuna’yı okumasına, sıkı takip etmesine rağmen gruptan haberi olmayan bir sürü insan gördüm. Tuna da baştan bu yana Atlas grup olarak hareket etsin, Tuna öne çıkmasın diye çaba gösterdi. Biz de tam tersi hadi kardeşim sen biraz öne çık dedik (gülüyor).

* Şu dönemde müzik yapıyor olmak ne kadar akıl kârı?

- Gülşah Erol: Her şeyin ötesinde müzik yapmaya devam etmemiz gerekiyor. İnsanları tedavi edebilen, dönüştüren bir yapısı var çünkü. Doğal olanı ve özümüzdekini ortaya çıkarmak önemli. O zaman müzik daha fazla insanla buluşuyor. Atlas’ta da bunu çok hissediyorum. Onlarla çalmaktan çok memnunum.

- Selim Öztunç: Müzikle ilgili yaklaşımlarımız genelde uçlarda: Ya çok eğlenip göbek atalım ya da hep beraber ağlayalım. Keyifliyiz biz böyle...

- Tuna Kiremitçi: Çoğu insan müziği bir kurtarıcı olarak görür. Saraybosna kuşatma altındayken, şehir meydanında konser düzenlendi mesela. İnsanların moral bulması, yaşamın durmaması bakımından müzik oksijen gibidir. Biz de buna katkıda bulunmak istiyoruz.