Güncelleme Tarihi:
◊ Televizyonculuğa ilginiz ne zaman başladı?
- Küçüklükten beri hayalim televizyon yapımcısı olmaktı. “Acun Firarda” izleyerek büyüdüm, belki de onun etkisidir. Gezmeyi, keşfetmeyi çok sevdiğim için yeni şeyleri keşfettiğim, konuklarımın olduğu bir program yapmayı hayal ediyordum. Ama ailem “önce eğitim” dediği için hayallerimi geri plana çekmek zorunda kalmıştım.
◊ Ne okudunuz?
- İstanbul Teknik Üniversitesi’nde işletme okudum. Çift diploma programıyla Amerika’daki Suny New Paltz Üniversitesi’nde de eğitim aldım. Ayrıca stüdyo ve sanat derslerine devam ettim.
◊ Okuduğunuz bölüm farklı, hayalleriniz farklıydı yani...
- Alanım olmayan dersler aldım. Bir yandan da interaktif tiyatroları takip ediyordum. Bu da benim için büyük bir şanstı.
◊ Okul devam ederken tiyatro ve diksiyon dersleri de aldınız değil mi?
- Amerika’ya gitmeden önce Can Gürzap’tan diksiyon dersi, Amerika dönüşü Fatih Portakal’dan spikerlik dersi aldım. Bu arada üniversitenin son sınıfında Can Kılcıoğlu’ndan da kamera karşısı oyunculuk eğitimi... Ailem zaten bu işe yöneleceğimi biliyordu. Onları mutlu edecek şey sadece diplomaydı. Sonuçta onlara o diplomayı verdim. Ama o süreçte kendi hayallerimin peşini de bırakmadım.
◊ Mezun olduktan sonra neler yaptınız?
- Mezun olduktan sonra ilk TV8’in kapısını çaldım. Çalışmaya reklam satış bölümünde başladım. İşin mutfağını görmek istiyordum. Orada çalıştığım 7 ay boyunca dijital ekiple çok yakındım. Onlar beni YouTube ile tanıştırdı. Benim için YouTube sadece şarkı dinlenen bir mecraydı. Meğer çok daha fazlasıymış. Hocalarımın da tavsiyesiyle kendimi gösterebileceğim bir platform olduğunu keşfettim. Derken kendi programımı oluşturma fikri doğdu. Trendi Yakala diye bir marka kurdum. İTÜ’deyken girişimcilik dersim vardı. KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) belgesi almıştım. Bu sayede yapım şirketimi kurmayı başardım.
KAMERA VE YAKA MİKROFONUNU DEVLET DESTEĞİYLE ALDIM
◊ Kolay oldu mu şirket kurmak?
- Sayılmaz. Cloth’u küçük bir bütçeyle kurdum. Kamera ve yaka mikrofonunu devlet desteğiyle temin ettim. O şekilde çekimlere başladım. Montajı da işe başladığımda öğrendim. Bunu YouTuber olmak için değil, bir TV programım olması için yaptım ben...
◊ 2-3 yıl gibi kısa sürede kaç program çektiniz?
- 22 program. Birçok alanda izleyiciyi bilgilendiren programlar yaptım hem de. Bu sayede her şeyi yapabileceğimi göstermek istedim.
◊ Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu kanalda 7 ay çalışmışsınız, peki neden orada devam etmediniz?
- Önce işin mutfağını öğrenmek istediğim için orada çalıştım. Bir yerden başlayıp kendimi göstermem gerekiyordu. Bilgi sahibi olmadığım sürece kimse bana “Gel program yap” demeyecekti, bunu biliyordum. O yüzden bu yolu izledim. Tabii ki günün birinde Acun Bey ile çalışmayı çok isterim.
HAFTADA BİR GÜN CANLI YAYINDAYIM
◊ Şu an ne yapıyorsunuz?
- Şu an teve2’de “Ezgi Sertel’le Kadınlar Bilir” programı devam ediyor. Orada haftada 1 gün canlı yayına çıkıyorum. Hiç aklımda olmayan bir programdı. Şimdi hem bana canlı yayın tecrübesi kazandırıyor hem de “Trendi Yakala”yı destekliyor.
◊ Programda nelerden bahsediyorsunuz?
- Trendler, moda, makyaj, sağlık... Birçok alanda konuşuyoruz.
◊ Spikerlik yapmayı düşünüyor musunuz?
- Hayır, onu hiç düşünmüyorum işte...
◊ Oyunculuk dersleri almışsınız, ya oyunculuk desem?
- Yani aslında keskin çizgilerim yok hayatta. Şu an beni en mutlu eden, kamera karşısında Ece olarak tanıtım yapmak, bir konukla sohbet etmek, bir yeri keşfetmek.
Birkaç teklif almıştım ama oyunculuğu deneme şansım hiç olmadı. Yapabilir miyim diye değil de o işte mutlu olur muyum diye düşünüyorum.
DOĞA RUTKAY’I ÇOK BEĞENİYORUM
◊ İdolünüz var mı?
- İdol demeyelim ama Doğa Rutkay’ı çok beğeniyorum. Yaptığı programlar, enerjisi ve konuşma tarzı çok hoşuma gidiyor. Onun dışında Beyazıt Öztürk de talk show’da müthiştir.
◊ Ünlülerden bazı özelliklerini alma şansınız olsaydı, kimden hangi özelliğini alırdınız?
- Acun Ilıcalı’nın samimiyetini, Doğa Rutkay’ın diksiyonunu, Ajda Pekkan ve Sezen Aksu’nun enerjisini, Burcu Esmersoy’un da ışığını...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR