Hayatımın kapılarını açıyorum

*Yeni programınız hayırlı olsun. İlk önce mutfak maceranızdan bahsedelim. Nasıl başladınız?

- Yemek programı teklifi ilk olarak bana Kanal D’den gelmişti. Başta bu fikri biraz sorguladım ama Türkiye’yi gezmek, tanımadığım insanların evine girip dertlerini, mutluluklarını dinlemek çok heyecan verici geldi ve kabul ettim. Şu anda iyi ki de kabul etmişim, tüm Türkiye’yi gezmişim diyorum. Çünkü benim olgunlaşıp şu andaki Nursel Ergin olmamda çok büyük rol oynadı.

* “Nursel’le Evin Tadı” izleyicilerine bu sezon nasıl sürprizler hazırladı?

- İlk kez bütün evimin, hatta hayatımın kapılarını açıyorum. Sadece ne yemek pişirsem derdine son vermiyorum, aynı zamanda kadına, erkeğe, çocuğa dair yaşamın içinde ne varsa, ben ne yaşıyorsam izleyicimle paylaşıyorum.

* Kanal D sizin ilk evinizdi, yuvaya dönmenin heyecanını yaşıyor musunuz?

- Gerçekten ayrı bir heyecan var içimde... Büyük bir işe imza attım, yapımcılığını ve yönetmenliğini kendim yapıyorum. Kafamda o kadar çok fikir, öyle birikim var ki bunları hayata geçirmemde Kanal D’nin desteği çok önemli. Kanal D’nin beni de bu kadar sahiplenip arkamda durması beni çok gururlandırıyor. Bana çok şey katacağına inanıyorum ve doğru karar verdiğime inanıyorum, ama takdir tabii ki izleyicinin...

Zeki bir kadınım

* Bu arada eviniz; dekorundan kullandığınız malzemelere kadar en az sizin kadar merak ediliyor. Gerçekten yaşadığınız evde program yapmanızın bunda etkisi olabilir mi?

- Hayat bana her zaman doğru yolu çok güzel gösteriyor. Bu sezon yapacağım program için mekan ararken böyle bir ev hayalim yoktu açıkçası, ev beni buldu. Ben bahçesi güzel olsun, gözüm gönlüm açılsın, izleyicimin de içi açılsın diye bir ev ararken bu ev çıktı karşıma. Bahçesine girer girmez gözümde bir fotoğraf oluştu ve çok heyecanlandım. O fotoğrafı öyle bir kaydettim ki kafama, evi
anında tuttum. Ne hayalim varsa çok para harcamadan uyguladım. Benim böyle bir ev yaratmamda Türkiye’yi gezdiğim programımın da çok etkisi var. Boşuna gezmemişim, o kadar insanı boşuna tanımamışım. Beni 3 yıl boyunca evinde ağırlayan insanların hakkını asla ödeyemem, iyi ki varlar. Beni izlediklerinde kendilerinden de bir parça bulacaklar, hepsine yeniden selam olsun...

* Bu yıl ilk kez yapımcı kimliğinizle ekranlarda olacaksınız. 11 yıllık kariyerinizin ve tecrübelerinizin bir sonucu olarak mı ortaya çıktı yapımcılık?

 - Ben zeki bir kadın olduğumu düşünüyorum, bununla da gurur duyuyorum. Çok iyi gözlem yapıyorum, çok fazla yerli yabancı program izliyorum. Fikirlerim artık kabına sığmıyor. Öyle heyecanlanıyorum ki bunu kimseye anlatamıyorum. Şunu anladım ki bir hayalin
varsa onu ancak kendin gerçekleştirebiliyorsun. Bunu yapabilmek için çok yürekli, ruhunu katan insanlarla çalışıyorum. Yani ruhumu, emeğimi, duygularımı, birikimimi, özetle her şeyimi katıyorum...

* Senelerdir yemek programı yapıyorsunuz, sizce sunum mu yoksa tat mı ön planda olmalı?

- Bence sunum bayağı önemli. Sunduğunuz kap altındaki örtü, kullandığınız tabağın dokusu, rengi kötü bir yemeği bile çok güzelmiş gibi gösterebilir. Bunun yanında aşkla yapılırsa zaten lezzeti de eşsiz olacaktır.

Yemek benim için aşk demek

* Leziz yemeklerle kurulmuş sofralar doyumsuz sohbetlerin de kaynağıdır. Bu noktada yemek insanların yaşamı için ne ifade ediyor?

- Yemek demek aşk demek, insanların ailelerin bir arada olması demek, küslerin barışması demek. Eskiden olduğu gibi bütünleşmek gerek. Bence herkesin salonunda kocaman bir masa, hem de en kocamanından bir masa olmalı ve asla boş kalmamalı... Eğer boşsa,
dönüp aynaya bakmalı insan, neden yalnız olduğunu sorgulamalı.

Ekonomik malzeme için pazara çıkın

* Takip ettiğiniz dünya mutfağı var mı?

- Ben farklı olan her lezzete açığım. Yurtdışında gittiğim ülkelerin mutfağıyla ilgili çok fazla araştırırım, neyi meşhursa onu yemeye çalışırım. Baharatlı, acılı tatlar özel ilgi alanıma giriyor diyebilirim.

* Kadınlar malzeme açısından ekonomik, yemeği hazırlama açısından nasıl pratik olabilirler?

- Ekonomik olsun istiyorsak mevsiminde sebze meyve almalı, pazara çıkmalıyız. Saatleri çok güzel kullanıp birkaç çeşit yemeği aynı anda yapıp güzel sofralar kurabiliriz.

* Siz hangi yemek grubunu yaparken daha çok keyif alıyorsunuz?

- Her zaman sıcak, sulu, yöresel yemekleri daha çok sevdim. Tatlı, pasta gibi yiyecekler çok fazla ilgi alanıma girmiyor.

* Son olarak “Nursel’le Evin Tadı” izleyicilerine neler söylemek istersiniz?

- Ben bu sezon en çok inandığım işi yapıyorum. Kimi zaman evin kızı bazen kardeşi, bazen dinleyeni, el uzatanı, bazen de yüzleri güldüreni olmayı hedefliyorum. Evimin kapılarını özelimi açıyorum, bütün samimiyetimle güzel bir saat vaat ediyorum. Şimdiden iyi seyirler herkese...