Güncelleme Tarihi:
Hayfa Sayfi Tulun 1978'de Beyrut'ta doğdu. Henüz 1 yaşındayken ailesi ile birlikte İstanbul'a taşındı. 3 çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Tulun, babasını trafik kazasında kaybetti. Şişli Lisesi mezunu olan oyuncu, 1994 yılında kurdukları Fecr-i Ati Tiyatro topluluğu ile sahnelere adım attı.
"Uzun yıllar aynı gurupla çalışmalar yaptık. Amatör tiyatrolar, çocuk tiyatroları, Şehir Tiyatrosunda TAL (Tiyatro Araştırma Laboratuvarı) görev aldım. Ayla-Beklan Algan hocalarımızla çalışmalara katıldım. Sonra Hayat Bilgisi oldu."
Hayfa Safi'nin Hayat Bilgisi'ne dahil oluşu bir tesadüften ibaret.
"Benim yerime başka biriyle anlaşılmış hatta ilk basın toplantısına vs. diğer oyuncu arkadaş katılmış. Benim böyle bir dizinin başlıyacağından haberim bile yoktu. Sonra bir gün dizinin senaryosunu yazan Tükenmezkalem ekibinden Gökhan, yardımcı yönetmen Iraz ve ekipten birkaç kişi daha beni bir mekanda gördüler. Bana bakıp bakıp gülüyorlardı. Sinir oldum. Yanlarına gidip 'neden gülüyorsunuz, ne oldu' dedim. Onlarda 'yeni bir diziye başlıyoruz, tam sana göre bir karakter var keşke oyuncu olsaydın' dediler. Ben 'zaten tiyatro oyuncusuyum' dedim. İnanamadılar. Telefonumu aldılar. Aynı gece biri aradı, 'sabah 10 da Gani Müjde seninle görüşmek istiyor' dedi. Gittim, görüştük. Gani Abi, 'seninle biz bu işi yaparız dedi' ve imzaları attık."
Yayınlandığı dönemde ciddi bir reyting başarısına imza atan Hayat Bilgisi, Hayfa Safi'yi şımartmamış.
"Çok ince bir çizgideydik. Çok fazla ilgi vardı. İnsanlar bizi çok sevdi, çok şanslıydık. Şimdiki gibi çok yoğun bir dizi furyası yoktu. O aşırı sevgi ve ilgi tehlikeliydi. Ben mesleğime aşıktım. 14 yaşında oyuncu olmaya karar verdim. 'Asla şımarmayacağım, saçma sapan konularla gündeme gelmeyeceğim, bu işi yaptığım sürece mesleğime olan sevgi ve saygımı koruyacağım' diye söz verdim kendime. Galiba sözümü tuttum. Neysem o kaldım, bundan çok mutluyum"
Ünlü oyuncu dizinin başarısını biraz da samimiyete bağlıyor:
"Çok doğru bir kadro bir araya geldi. Samimiydi. Perran Anne gibi bir etken vardı. Perran Kutman'ın sihirli bir değneği vardı sanki bizi ışıldattı. Yönetmeninden, senaristlerine herkes çok inandı, sevdi. Bizler, tüm ekip bu kadar sevince insanlarda kendilerinden bir samiyeyet yakaladı, sevdi."
Hayat Bilgisi final kararı aldıktan sonra Hayfa Safi kısa bir bocalama dönemi geçirmiş.
"Önce biraz bocaladım tabi. Hiç bitmeyecek gibiydi. Ama hemen sonrasında Altıoklardan Kızlar Yurdu projesi geldi. Ona başladım. Kızlar Yurdu, Hayat Bilgisi kadar uzun soluklu olmadı. Keyifli bir çalışmaydı ama kursağımızda kaldı. Yanlış hatırlamıyorsam 22-23 bölüm sürdü."
Şu sıralar eski rol arkadaşlarıyla pek görüşemese de, en iyi dostlukları bu dizi ile kurduğunu söylüyor Hayfa Safi:
"Hayat Bilgisinin bana en büyük hediyesi Çisil (Çisil Oral) oldu. Çok sağlam bir dostluğumuz oluştu. Çisil ile sürekli görüşüyoruz tabi."
Ve Perran Kutman...
"Perran Anne'yi, öyle büyük bir yüreği tek cümleye sığdırmak imkansız. Bazı insanlar vardır, çok görüşemezsiniz. Hayat sizi ayrı düşürmüştür ama adı geçtiğinde içiniz ısınır ve hep iyi haberlerini almak istersiniz. Perran Anne öyle bir şey benim için..."
2010 yılında sürpriz bir kararla evlenmiş başarılı oyuncu. Eşinden ise övgü dolu sözlerle bahsediyor:
"Eşim, mucizem... Hayat Bilgisi'nin son senesinde girmişti hayatıma. Post Prodüksiyon sorumlusu. Erler Film'de 5 yıl birlikte çalıştık. Şimdi bol çocuklu bir hayatımız var. Bizim çocukların hepsi 4 patili ama bizim için bir farkı yok"
Hayfa Safi, sadece oyunculukla yetinmemiş. Sahne arkasında da bir çok kez görev almış. Televizyona başladıktan sonra kurguya merak saranSafi, Post Prodüksiyon'da çalışmış.
Şu sıralar ise bambaşka bir alana yönelmiş.
"Yuvam Yok Hayvanları Koruma, Kurtarma, Yaşatma ve Sahiplendirme Derneğimizi kuruyoruz. Şu an zaten terkedilmiş, eziyet görmüş canları kurtarıyor ve onlara güzel yuvalar bulmaya çalışıyorum. Derneğimiz kurulunca yapmayı hayal ettiğim çok iş var. Çünkü ülkemizde gerçeten çok zor koşullarda yaşamaya çalışan hergün açlıktan, gördüğü şiddetten ölen çok can var. Onlara el uzatmak, yeni yuvalara kavuşturup mutlu bir hayat sürmelerini izlemek dünyalara bedel. Beni tanıyanlar hayvanlara, patili canlara ne kadar düşkün olduğumu bilir. Son bir yıldır tamamen onlara adadım hayatımı. Gücüm yettikçe onlar için çabalayacağım."
Meraklısına; Hayfa Safi Tulun ekrana ile arasına kesin bir çizgi koymamış. İnandığı bir projede yer alabileceğinin altını çiziyor.
"Ekran macerası benim için bitmedi. Sadece ekranda olmak için olmayı tercih etmedim hiçbir zaman. Gerçekten içime sinen bir projede tekrar yer alırım ama dediğim gibi sadece var olmak için değil. İnanmadığım bir işte olmak istemem. Önceliğim şuanda yaptığım iş. Çünkü birilerinin bu canlıların sessiz çığlıklarını duyması ve el atması gerekiyor. 2 aylık bir köpeğin gördüğü şiddetten elimde can verdiği oldu. Onları görmezden gelemem...."