Güncelleme Tarihi:
2000’li yılların başında TV’de, sitcom türündeki dizilerde ciddi bir artış yaşandı. Gülse Birsel’in yazdığı ve başrolünde yer aldığı “Avrupa Yakası” kült oldu. 2004 ‘te ilk bölümü ekrana gelen dizideki her karakter akıllarda kaldı.
Yapımda ‘Yaprak’ karakterine hayat veren Hale Caneroğlu, oyunculuğa nasıl başladığını şöyle anlatıyor:
“Galatasaray Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi’nde okurken Ceyda Düvenci de arkadaşımdı. Ceyda, ‘Sen acayip kameraya uygun bir tipsin, neden reklam filmlerinde oynamıyorsun’ dedi. Bir ajansa kaydoldum, reklam filmlerinde oynamaya başladım. 1996 yılıydı ve gönlümde oyunculuk vardı. Annemle babam da tiyatro sahnesinde tanışmış. Babam, Samsun Oda Tiyatrosu’nun kurucusu. İlk dizim ‘Sıcak Saatler’ oldu. Kenan Işık ve Selçuk Yöntem’le oynadım.
Ardından ‘Ben bu işin eğitimini alacağım’ diye kafaya koydum. 25 yaşındaysanız eğer Türkiye’de hiçbir konservatuar sizi kabul etmiyor. Hepsi ‘yaşlandın, artık geç’ dedi. Bunun üzerine New York’ta iki yıllık konservatuarda okudum. Türkiye’ye döndüm ve 1.5 yıl hiçbir iş bulamadım. Sonrasında ‘Avrupa Yakası’ oldu ve hayatım bir anda değişti.”
Yaprak rolü için 70 kişiyle görüşülmüş
Hale Caneroğlu, 5 yıl boyunca canlandırdığı ‘Yaprak’ rolüyle yolunun nasıl kesiştiğini şöyle dile getiriyor:
“Yönetmenimiz Hakan Algül’dü ve onunla daha önce iki reklam filminde çalışmıştım. Levent Can, ‘Avrupa Yakası’nın elemelerine gittikten sonra beni aradı, ‘Hale, yeni sitcom çekilecek, kalabalık bir kadrosu var. Çok fazla genç oyuncuya ihtiyaç var. Yönetmeni de Hakan, mutlaka elemesine git’ dedi. ‘Yaprak’ rolü için 70 kişiyle görüşmüşler. Fakat Gülse, ‘Yaprak, Doritos reklamlarındaki kız. Onu bulun’ diye beni bulmaya çalışmış. Hakan’a telefonda dizi için görüşmek istediğimi söyledim. O da ‘İnanmıyorum, seni arıyorduk. Çabuk sete gel’ dedi. Oyunculuk konusunda umudumu yitirdiğim bir noktadaydım. Sürekli dizilerle görüşmeye gidiyordum ve olmuyordu. O sete de ‘olursa olur, olmazsa olmaz’ diyerek gittim. Çok çok şanslıydım ki bu kadar efsane olmuş bir dizide 180 bölümün 180’inde de yer alan bir karakteri oynama şansı buldum. Hayatım ‘Avrupa Yakası’ öncesi ve sonrası olarak ayrılır. Kendimi çok ayrıcalıklı ve kutsanmış hissediyorum, öyle bir dizide yer alabildiğim için.”
Oyuncu, “Eğer bu rol olmasaydı başka planınız var mıydı?” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“Amerika’ya gitmeden önce yönetmen Reha Erdem’in ikinci asistanlığını yapıyordum. Direkt kamera arkasına geçecektim. Mutlu olur muydum bilmiyorum, ama başarılı olurdum.”
Sarhoş eğlendiriyorum gibi hissettim
2019’da dizi bitince şarkıcılığa ağırlık veren ve 2010’da ilk albümü “İçimde Saklısın”ı çıkaran Caneroğlu, ‘eğlence sektörü’nden uzaklaşmasının başlangıcının şarkıcılık olduğunu söylüyor:
“Kendi şarkılarımla büyük başarılar elde edemedim. Ama orkestramla çok fazla ekstraya gittim. Şarkıcılıktan iyi kazanç elde ettim. Ama sahnedeyken hep ticari şarkılar söylememi istediler. 2016 yılıydı... Kendimi sarhoş eğlendiriyormuş gibi hissetmeye başlamıştım. Bir ilaç firmasının 50’nci yıl galasındaydım. 400 kişi vardı ve herkes çok şıktı. Fotoğrafa baktığınızda hiçbir sorun yok, sevilen Türkçe ve yabancı pop şarkılarını seslendiriyordum. Çok eğlendiriyordum. Ama içeride çok mutsuzdum, hiç eğlenmiyordum ve sahne bittiğinde gerçekten öz saygımı yitirmişim gibi hissettim. O yüzden şarkıcılığı bırakma kararı verdim.”
Oyuncu, dizilerdeki ücret dağılımında da o dönemde sorunlar yaşandığını dile getiriyor:
“Yaprak’tan sonra bambaşka roller geldi. 10 yıllık oyuncuyum benden audition istediler. Bunu da sineye çektim. Çünkü kötü kadın rolleriydi. Audition’ları verdim, bayıldılar. Ama iş para konuşmaya geldiğinde koptuk. Öyle küçük rakamlar teklif ettiler ki... Dizi oyunculuğu gerçekten ağır işçilik. Bunun karşısında da bir bedel istiyorsunuz. Ben şartlarımı ortaya koydum. Başrol gibi bir derdim de yoktu. Ama onların sunduğu şartlar da bana uymadı.”
TEDX konuşmamı 3 milyon kişi izledi
Hale Caneroğlu, yaşananlardan sonra hobisi olan kişisel gelişimi artık işi haline getirecek yollara başvuruyor: “Kişisel gelişim hobimdi. 4 yılda 13 sertifikasyon edindim. Eğitim vermeye başladım. Kızım Arya, 6 aylıktı ve annemi Samsun’da ziyarete gittik. Oradaki Alman Lisesi, Almanya’da doğup büyüdüğüm için konuşma yapmamı istedi. 1.5 saatlik konuşmam birkaç öğrenci ve öğretmenin hayatını değiştirdi. Motivasyonel konuşmacı olduğumu da orada fark ettim. Şu an 3 milyona yakın izlenmesi olan ve YouTube’a Türkçe ‘kişisel gelişim’ yazınca ilk çıkan TEDX konuşması bana ait. O konuşmayı 6 ayda hazırladım. O sayede kurumlarda en çok aranan kadın konuşmacı oldum.”
46 yaşındaki Caneroğlu, şimdilerde kişisel gelişim uzmanı ve motivasyonel konuşmacı:
“Yine sahnedeyim, ama bu sefer insanlara ‘neden mutsuzuz, nasıl mutlu oluruz ve nasıl dönüşürüz’ü anlatıyorum. Şu an Pensilvanya Üniversitesi’nin pozitif psikoloji sertifikasyon programını tamamlıyorum.”
10 yıldır oyunculuk yapmayan Caneroğlu, “Bu uzun arada üne dair egosal sorunlar yaşadınız mı?” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“Kendimle o kadar uğraşmıştım ki o ego, çok törpülendi. Başarının mutluluk getirmediğini anlamıştım. İnsanlara da onu öğretiyorum. Oyunculuk ve şarkıcılıkta çok başarılı bir kadındım. Ama bana mutluluk getirmedi. Mutluluğu ararken kendimle yüzleştim. İnsanlara ‘Değişebilirsiniz, istediğiniz ve hayal ettiğiniz hayatı yaratabilirsiniz’ diyorum. Türkiye’nin en başarılı kadın motivasyonel konuşmacılarından biri oldum. Umarım bu konuşmalarımla ekrana dönerim.”
Ekibi tekrar bir araya getirmek zor olur
◊ ‘Friends’, ‘Sex and the City’ gibi diziler dönüş bölümleriyle ekrana geldi, geliyor. Sizin ‘Avrupa Yakası’ için böyle bir hayaliniz var mı?
- Hayır. Çok büyük bir ekiptik, herkes çok dağıldı. O kadroda o kadar çok star isim var ki… Onları tekrar bir araya getirmek çok kolay bir iş değil. Fakat, Gülse Birsel ve onun senaryosu olursa, işler değişebilir. Gülse ile görüşüyorum. Hatta en yakın zamanda Bodrum’da bir araya geleceğiz.