Tuba, Defne'yi neden kıskansın!

Tuba, Defne’yi neden kıskansın?

Tuba Büyüküstün’ün, Umut Evirgen’in mekanında sahneye çıktı diye Defne Samyeli’yi kıskandığı haberine ne diyorsunuz? Bir ilişkide kriz yaratır mı böyle durumlar?

Onur Baştürk: Hiç öyle bir kıskançlık durumu yok. Defne Samyeli’nin ilk gecesinde oradaydım. Daha sonra Tuba ile Umut’u Gizli Kalsın’da da gördüm. Gayet iyi araları. Hatta bu hafta sonu beraber Viyana’ya tatile gittiler.

Melike Karakartal: Haberi ilk gördüğümde okuyasım bile gelmedi, o kadar manasız göründü gözüme. Böyle bir kriz olduğunu düşünmüyorum, bu haberlere bakıp gülüyorlardır.
Böyle kıskançlıklar ancak eşinden/kız arkadaşından başka kadınlarla flört etmeden duramayan doyumsuz adamların ve kendiyle derdi olan, özgüveni zayıf kadınların ilişki kimyasında görülür.
Evirgen-Büyüküstün çiftinde vaziyetin tam aksi olduğunu düşünüyorum.

Ömür Gedik: Ne alaka anlamadım! Umut’un canlı müzik yapan iki mekanı var ve bunlarda her güne başka bir sanatçı çıkıyor. Umut’un işi bu. Kıskanılacak bir durum yok yani. Tuba’nın da hiç kıskandığını düşünmüyorum.

Cengiz Semercioğlu: Ben de hiç ihtimal vermedim böyle bir kıskançlık krizi yaşanacağına... Sevgilisinin mekanında sahneye çıktığı için Defne’yi neden kıskansın Tuba? Sahne sonrasında baş başa mı takılmışlar ki kıskançlık krizine girsin?
Defne alımlı bir kadın olduğu için magazinde “gel gel”i var bu haberin, o yüzden köpürtülmüş...

Bu evlilik kurtulur mu?

Mustafa Sandal ve Emina Sandal’ın evliliği üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Emina’nın kariyer hırsı mı bitirdi bu evliliği, Mustafa’nın abartılı harcamalara isyanı mı? Bu evliliğin geleceği konusunda ne diyorsunuz? Kurtulur mu, biter mi?

Cengiz Semercioğlu: Umarım tersi olur ama bana bu evlilik kurtulacakmış gibi gelmiyor nedense... Uzun süredir evlilikleri üzerinde kara bulutlar dolaştığı konuşuluyordu, Sırp gazeteleri de bu dedikoduyu verdi. Mustafa, konser için gittiği Avustralya’dan fotoğraflar paylaşıyor keyfi yerinde gözüküyor, Emina da kendini spora verdi...

Onur Baştürk: Dışarıdan mükemmel görünen ya da öyle olmasına uğraşılan tüm ilişkiler eninde sonunda su almaya başlıyor ve batıyor. Hiçbirimiz ilişkiye başladığımız andaki insanlar olmuyoruz, sürekli değişim halindeyiz. Dolayısıyla o değişimi görebilmek çiftlerin arasındaki gerçek uyum esasında. İlişki uzmanı gibi konuştum ama gözlemim bu yönde. Mustafa-Emina çifti de karşılıklı o değişimi kaçırdılar. Yoksa abartılı harcamalar ya da başka şeyler işin bahanesi...

Melike Karakartal: Evliliklerini değerlendirme sürecinde olduklarını söylüyorlar, tabii böyle bir dönemde dedikodu çıkmaması zor. Emina Sandal çıkan dedikodularla ilgili Instagram hesabına “Üzülüyorum, yıpranıyorum” notunu düştü geçen gün, onu anlıyorum. Kariyer hırsı veya harcama gibi konular ancak çıkan dedikodulardan kaynaklanıyor olabilir. Emina Sandal’ın kalbinin hem Sırbistan’da, hem Türkiye’de olması, evliliklerin çoğunda yıllarla birlikte gelen yıpranma hali... İnsanın belirli bir olgunluk döneminde hayatını, geleceğini, partnerini sorgulaması... Bunlar bana daha akla yatkın ihtimaller gibi görünüyor.

Ömür Gedik: Emina’nın ne hırsı var anlamadım. İşini yıllardır yapıyor. Fazlası için ailesini geride bırakacak biri değil. Abartılı harcamalar konusunu da yalanladılar. Mesele bu da olamaz. Her uzun birliktelikte iniş çıkışlar olur. Emina ve Mustafa güzel bir aile kurdular. Ben ayrılacaklarına inanmıyorum. Bu çalkantılı dönemin üstesinden geleceklerdir. 

Hakan Yılmaz’a yeterince destek verilmedi

Hakan Yılmaz ve eşi Elif Yılmaz, İstanbul’un göbeğindeki bir otelin lobisinde hiç tanımadıkları kişilerin saldırısına uğradı. Hakan Yılmaz, daha sonra bir basın toplantısı düzenleyerek olayın detaylarını anlattı. Oyuncunun sesini yükseltmesi konusunda Konsey ne diyor ve sizce bu konuda yeterince destek gördü mü?

Melike Karakartal: Saldırgan, Hakan Yılmaz’ın vatana, millete, bayrağa hakarette bulunduğunu iddia etti, darp ettikleri eşini de görmediğini söyledi.
Ardından kamera kayıtları çıktı ortaya. Saldırganlar mağdur edebiyatını nasıl yapacaklarını pek iyi biliyorlar. Türkiye’de suç, saldırı, taciz, şiddet cezasız kaldıkça daha çok göreceğiz böyle olaylar. Görüyoruz zaten. Türkiye’nin en büyük sorunu cezasızlıktır.

Onur Baştürk: Bu olayda asıl korkunç olan, olayı gerçekleştiren şahsın zeytinyağı gibi üste çıktığı açıklaması. Kendini haklı görmesi ve esas kendisinin töhmet altında bırakıldığını belirtmesi. Kamera kayıtlarında her şey açıkça görülüyor oysa. Kimse aptal değil.
Gel gör ki devir şiddetin olağanlaştırıldığı, demagojiyle vandallığın esas güç olduğu bir devir. Akıl ve duygunun bittiği yerdeyiz.
Hakan Yılmaz’a yeterince destek verilmediğini düşünüyorum. Çok üzücü, hepimiz adına.

Cengiz Semercioğlu: Karşı tarafa bırakın vurmayı; itmek, dokunmak bile suç olarak görülmeli.
Amerika’da böyle olduğu için sokakta iki kişinin kafaya kafaya bağrıştığı ama birbirlerine hiç dokunmadığı kavgalar görürsünüz. Dokunduğu anda suç çünkü...
Bizde isteyen istediğine istediğini yapıyor...

Ömür Gedik: Susma sustukça sıra sana gelecek diyorum. Hakan Yılmaz çok kibar biri. Başına gelen de çok üzücü. Olay Hakan’ın çabaları sonucu medyada yer aldı. Ama keşke daha fazla destek olunabilseydi kendisine. Biraz empati yapmamız gerekmiyor mu!

Tarık Mengüç, George Clooney’ye karşı

Tarık Mengüç, “Avrupa’nın George Clooney’si varsa Türkiye’nin de Tarık Mengüç’ü var” diyerek kendi fotoğrafıyla ünlü oyuncunun bir karesini paylaştı. Bu neyin kafası sizce?

Onur Baştürk: Kusura bakmasın, daha çok Gianluca Vacchi’ye benzemiş. Ayrıca bir gri saçla George Clooney olunuyorsa yıllardır bende de var o griler, ben de iddiaya doymayayım o zaman. Ünlülerin bu ne kafası olduğunu kestiremediğim kafası insanı kederlere boğuyor doğrusu...

Cengiz Semercioğlu: Tarık Mengüç arkadaşlarını toplayıp her birine 1’er milyon dolar hediye ederse, işte o zaman gerçekten George Clooney’ye benzer! Biner lira verse de olur ya... Nasıl olsa çakma değil mi...

Melike Karakartal: Tarık Mengüç gerçekten sempatik bir adam. Bundan önce Fedon’a, Hasan Mezarcı’ya, Billur Kalkavan’a, Kenny Rogers’a ve hatta “Yüzüklerin Efendisi”ndeki Saruman’a benzediği dönemler olmuştu, demek şimdi sıra George Clooney’ye geldi. Valla bence iyi olmuş.

Ömür Gedik: Kafalar iyi bizimkilerde. Espri seviyesi de öyle. George Clooney’ye benzeme işi bir yana, ben Tarık Mengüç’ün bu saç rengini daha çok sevdim. Böyle kalsın.

Didem doğru olanı yaptı

Didem Soydan’ın tacizcisini sosyal medyada ifşa etmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Onur Baştürk: Tacizciyi teşhir etmekle nefis bir hareket yaptı Didem. Umarım yapan kişi utanır, rezil olduğunu düşünür ve akıllanır. Ama rezil olmaktan utanmayanlar ülkesinde olduğumuz için yapan kişinin tam aksi şekilde davranacağını düşünüyorum ne yazık ki.

Melike Karakartal: Tacizcilerin, saldırganların ortak sözü “Benim kimseden korkum yok”. Söz birliği etmiş gibi hepsi, her olayda illa bu lafı duyuyoruz. Suçlulara gerekli cezalar verilmediğinde bu sonuç kaçınılmaz. Mahkemeden korktukları yok, nasılsa yeterli ceza almıyorlar, eh, kadınlardan da korkmadıklarına göre ortada korkacakları bir şey kalmıyor! Onlar öyle sanıyorlar tabii...
Toplum baskısı, itibarlarını kaybetme ve rezil olma korkusuyla da böyle ifşa edile edile tanışacaklar.

Ömür Gedik: “Kimseden korkum yok” diye açıkça yazan adamdan ben korkarım. Bu açıkça bir tehdit. Didem dava açacakmış ama bence başka tedbirler de alınmalı.

Cengiz Semercioğlu: Kadınlar cesur oldukça, biz onlara destek verdikçe bu tacizcileri, tecavüzcüleri yok edebiliriz ancak... Didem de doğru olanı yaptı, sessiz kalmadı...

Sıla saçıyla oynamayı seviyor

Sıla saçlarını kestirdi ve rengini değiştirdi. Nasıl buldunuz yeni halini?

Melike Karakartal: Kimisi belirli bir saç modeline ve rengine kafayı takar, kendini onunla tanımlar. Sıla saçlarını aksesuvarı gibi görüyor, oynuyor, değiştiriyor… Böylesi daha eğlenceli, son hali de pek güzel.

Onur Baştürk: Yakışmış, sevdim. Ama Sıla çok oynuyor saçıyla. Durmadan rengini de değiştiriyor. Neden acaba merak ediyorum doğrusu.

Cengiz Semercioğlu: Evet, eskiden bu kadar çok oynamıyordu saçlarıyla. Neden bu kadar çok oynamaya başladı ben de anlamadım. Ama kıvırcık halinden daha çok sevdim son tarzını...

Ömür Gedik: Ben Sıla’nın saç boy, renk ve modellerini takip edemiyorum artık. Saçıyla oynamayı çok sevdiği belli. Yüzü güzel, ne yapsa yakışıyor aslında. Kısa saçı ve bu yeni rengi de çok güzel olmuş. 

Yılın en romantik çifti hangisi

Sıla-Ahmet Kural, Burçin Terzioğlu-İlker Kaleli, Fahriye Evcen- Burak Özçivit, Adriana Lima-Metin Hara... Yılın en romantik çifti sizce hangisi?

Melike Karakartal: Ben oyumu Ahmet Kural-Sıla’dan yana kullanıyorum. Özellikle Sıla’nın hesabında Kural’ın doğum gününü kutladığı bir fotoğraf var ki muhteşem. Rahşan Gülşan çekmiş zannederim, şahane fotoğraf.

Onur Baştürk: Bence de Ahmet Kural ve Sıla. Hem romantik hem içten geliyorlar bana.

Cengiz Semercioğlu: Bu isimler içinde benim birinci sıramda Burçin Terzioğlu-İlker Kaleli yer alır. Daha romantik duruyorlar. İkinci sırada Sıla-Ahmet olur. Diğerleri romantik değil.

Ömür Gedik: Ters köşe yapıyor ve Adriana Lima-Metin Hara diyorum. Kimse aşklarına inanmadı ama hâlâ devam ediyorlar. Başka ve ilginç boyutta bir aşk yaşadıklarını düşünüyorum. 

 

Onlar mutluysa diyecek bir şey yok

Cinsiyet değiştiren internet fenomeni Selin Ciğerci  ile futbolcu Gökhan Çıra’nın aşkına ne diyorsunuz? Çift yaza doğru evlenmeyi planlıyor.

Cengiz Semercioğlu: Aileleri arkalarında olduğu için çok şanslılar. Sonuçta trans bireylerin yaşadıklarını görüyoruz; dövülüp, öldürülüp, tecavüze uğruyorlar. Bu ilişkide her şeyin normal yaşanıyor olması toplumsal açıdan işin pozitif yanı...

Onur Baştürk: Rüzgar Erkoçlar’dan sonra bana ilginç gelmedi doğrusu. Olabilir, evlenebilirler. Şaşıracak, “vay be” olacak bir şey yok.

Ömür Gedik: Onlar mutluysa ve birbirlerini seviyorlarsa bize diyecek bir şey kalıyor mu? 

Melike Karakartal: Birlikte mutlu görünüyorlar. İlişkileri ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra Çıra takımından ayrıldı, “Kendim istedim” diyor ancak ayrımcılığın neden olduğu mahalle baskısının bu ayrılıkta etken olduğu da konuşuluyor. Bu baskı ilişkilerinde bir mutsuzluk sebebi midir bilmem, ancak birlikte sağlam durmaları ayrımcılığa karşı güçlü bir mesaj veriyor.

 

 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR