Hadise'nin bilinmeyenleri: Mağazada, markette, fırında çalıştı!

HADİSE

Mağazada, markette, fırında çalıştı

· Müzik kariyerinin zirvesinde olan Hadise, özel yaşamı hakkında pek konuşmak istemese de müzikseverler tarafından merak edilen isimlerin başında geliyor. Şöhreti erken yaşlarda yakalayan şarkıcının çocukluğu, sanat hayatı kadar parlak geçmemiş...
· Hadise 11 yaşındayken anne ve babası boşanma kararı almış. Şarkıcı, henüz çocukken birçok işte çalışmış. Mağaza, market ve fırında çalıştığını açıklayan Hadise, ailesinin durumu çok iyi olmadığı için kendi parasını kazanmak zorunda kalmış.
· Sivaslı bir ailenin Belçika doğumlu kızı olan Hadise, 2003 yılında Belçika’da yayınlanan “Idool” adlı bir yarışmaya katılmış. Burada yapımcıların dikkatini çekmeyi başarıp ilk müzik çalışması için stüdyoya adım atmış.

· Küçük yaşlarda müzik ve dansa ilgi duymaya başlamış. Halasının kızlarından Çerkez dansını öğrenmiş.
· Pazarlama okuyan Hadise, “Şarkıcı olmasaydım pazarlamayla ilgili bir işte çalışırdım” diyor.
· Nazara inanan şarkıcı, annesinin verdiği bir nazar boncuğunu hep yanında taşıyormuş ve genellikle nazar boncuklu küpeler takıyormuş.
· Giyim konusunda olmazsa olmazı topuklu ayakkabılarmış. “Asla spor ayakkabıyla sahneye çıkmam” diyen Hadise, günlük hayatında da çoğunlukla topuklu ayakkabıyı tercih ediyormuş.
· Uzak Doğu mutfağını sevdiği için sık sık suşi yermiş. En sevdiği yemek tarhana çorbası, en sevdiği meyve ise hurmaymış.
· Bir dönem unutkanlık yaşamaya başlayan şarkıcı, düzenli olarak B12 vitamin iğnesi almış ve bu rahatsızlığı geride bırakmayı başarmış.
· Araçla seyahat ederken piyano ve caz tarzında rahatlatıcı müzikler dinlemeyi tercih ediyormuş.
· Dövme yaptırmayı seven Hadise’nin vücudunda 10’dan fazla dövme varmış.
· Son dönemde aşk hayatıyla gündemden düşmeyen Hadise, 2008 yılında da Sinan Akçıl’la yaşadığı aşkla adından söz ettiriyordu. Hadise öyle tutkulu bir aşk yaşamış ki ilişkilerinin başlangıç tarihi olan 27 Aralık 2008’i vücuduna dövme yaptırmış.

CENAY TÜRKSEVER

Taşların hikayesi

· Oyuncu Cenay Türksever, ilk sahne tozunu ilkokul yıllarında yuttuğunu söylüyor. Sahne, ışık, dekor ve perdeden çok etkilenen Türksever, oyuncu olacağının sinyallerini ilk o yıllarda vermiş.
· 1.90 cm boyundaki oyuncu, tiyatronun yanında voleybol da oynuyormuş. Ancak maç trafiği artınca tiyatroya ara vermek zorunda kalmış.

· Üniversite yıllarında voleybola devam eden oyuncu, sakatlıklar yaşayınca sporu bırakıp çok sevdiği oyunculuğa yönelmiş ve bu alanda eğitimler almış.
· Doğada vakit geçirmeyi çok sevdiğini söyleyen Türksever, ormanda yürüyüş yapmayı da terapi olarak görüyormuş.
· Oyuncu, orman ya da deniz kenarlarında gördüğü değişik taşları toplarmış. Her taşın bir hikâyesi olduğuna inanıyormuş ve geniş bir koleksiyonu varmış.
· Yazmayı sevdiği için yanında günün özetini yazdığı bir cep defteri taşıyormuş.

MÜNİBE MİLLET

41 çeşit bitkiyle banyo yapıyor

· Pera Güzel Sanatlar Tiyatro ve MSÜ Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans mezunu olan Münibe Millet, 1 yıl da Kadir Has Üniversitesi İleri Oyunculuk Bölümü’nde ders almış.
· Ortaokuldayken edebiyat öğretmeni, üniversitedeyken de sınıf arkadaşı vefat etmiş. Bu kayıplar onu hem çok etkilemiş hem de olgunlaşmasını sağlamış.
· Dans eğitimi almış olsa da aktif olarak dans etmeyi ve ders vermeyi bırakmış. Şimdilerde sadece kendisi için dans ediyormuş.

· İddialı olmasa da bendir çalıp şarkı söylemeyi seviyormuş.
· Büyüdüğü şehir Kırklareli’nde bahar geldiği zaman mahalledeki çocuklar ve kadınlar bir araya gelir doğaya çıkarlarmış. Gelenek gereği “41 otu” denen 41 farklı bitki ve çiçeği toplar, bunları kaynatarak banyo yaparlarmış. Münibe Millet de bu karışımla akşam yatmadan önce banyo yaparmış.

TOLGA GÜLEÇ

Yükseklik korkusu yamaç paraşütüne engel değil

· “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisiyle ünlenen Tolga Güleç, çocukluğundan beri obsesif (takıntılı) bir kişiliğe sahipmiş. Örneğin birinin üstünde saç teli gördüğünde onu almadan rahat edemezmiş.

· Oyuncunun uçak fobisi varmış ve uçakla seyahat edeceğinde 1 gün öncesinden mide ağrıları başlarmış. Sakinleştirici almadan uçağa binmezmiş.
· Uçak korkusu varmış ama Güleç’in en büyük tutkusu da yamaç paraşütüymüş!
· Hiç unutamadığı anlardan biri; İstanbul’da iş görüşmesine gelebilmesi için annesinin yüzüğünü satıp otobüs bileti almasıymış.