Hadise sonuna kadar haklı

Cengiz Semercioğlu:
Serhat kendini hatırlatmak için eski defterleri açtı. Unuttuğumuz Serhat bir anda anlattığı eski maceraları, ona buna söylediği laflarla gündeme geldi. Git futbol yorumculuğu yap, gazetede yaz, teknik direktörlük kariyeri yapmaya çalış... Ama o gidip geçmişin magazinini yapıyor. Hadise haklı bu meselede, sadece her lafı kadına şiddete getirmese iyi olur.

Onur Baştürk:
Hadise sonuna kadar haklı. Serhat Akın’ın ifadeleri çirkin. Buna rağmen Hadise’nin “Adamlıktan uzaksın” lafına bozulmuş, bir de “Benim söylediğim şeylerde ne var ki?” demeye getirmiş ya, inanılmaz. Yani hâlâ ne dediğinin farkında değil. Valla Hadise’nin şu son dönem çıkışları muhteşem.  
Ömür Gedik:
Ben Serhat’ın Hadise’yi aşağılamak niyetinde olduğunu sanmıyorum. Aslında şu anki haline hayranlığını dile getirerek iltifat etmeye çalışmış gibi bile duruyor. Sorun seçtiği kelimelerde ve ifade ediş biçiminde, daha dikkat edebilirdi tabii. Hadise’nin çıkışı ise fazla sert geldi bana.

Seviyeli
bir ayrılık
Murat Boz ve Aslı Enver, ilişkileri bittikten sonra birbirleri hakkında yorum yapmaktan hep kaçındı. Boz, sorulara yalnızca “Herkes mutlu olsun, konuşacak bir şey yok” yanıtını verdi. Enver ise doğum gününde sosyal medyada “Kötüleri arka cebine, iyileri aklına koy” şeklinde bir paylaşım yaptı. Çiftin ayrılık şekli hakkında ne düşünüyorsunuz?

Onur Baştürk:
Ayrıldıktan sonra birbirleri ya da ilişkileri hakkında yorum yapan ünlüleri sevmiyorum. O yüzden, en azından şimdilik, Murat Boz ve Aslı Enver’e tebrikler.
Gerçi Aslı Enver’in paylaştığı cümle azıcık imalı olmuş, “Kötüleri arka cebine koy” filan. Böyle giderse dayanamaz ve konuşur.
Çünkü içinde kalan bir öfke olduğunu düşünüyorum. Bir yerde patlayabilir. 
Cengiz Semercioğlu:
Bu kadarcık ‘ima’ kadı kızında bile olur Onur. Aslı da o kadarla yetinmiş, belki de çok daha ağırlarını söylemesi gerekirken...
Aslı gibi Murat’ın da konuşmaması güzel ama bu konu her seferinde sorulacak onlara. İki taraf da yoluna bakacak, aşk acısı dediğin bu devirde bir ay sürmüyor...
Ömür Gedik:
Bence ikisi de mutsuz ve durgun görünüyor. Sonuçta yıllarını birlikte geçirmiş iki insan. Hiçbir ayrılık kolay değil ki, onlar da gülüp oynayıp, hiç yaşanmamış gibi yapsınlar. Birbirlerinin arkalarından konuşmamaları ‘seviyeli’ diye tabir edilen ayrılık sonrası hallerin bir göstergesi. İkisine de yakışanı bu .

Bu aşk uzun sürer
Defne Samyeli sahne aldığı mekanda sezonun son konserini verdi, gecede Cem Yılmaz da onu yalnız bırakmadı. Mekandan sabaha karşı birlikte çıkan ikili, Yılmaz’ın evine gitti. Sizce bu aşk doludizgin devam eder mi, yoksa yaz sonunu bulmaz mı?

Onur Baştürk: Defne’nin son gecesinde La Boucherie’deydim. Cem Yılmaz pür dikkat Defne’yi izliyordu. Yanındaki arkadaşlarıyla sohbet bile etmiyordu. Bence Cem hayli âşık Defne’ye. Yani bu ilişki sandığımızdan uzun sürebilir. Ama bu konuda toto oynamayayım. Yani uzun mu sürer kısa mı diye.
O da manasız geliyor bana. 
Ömür Gedik: Doludizgin gider gibi duruyor. Cem’in fazla kilolarından kurtulup spor salonuna demir atması, oradan videolar paylaşması, her daim ince Defne’ye ayak uydurması, Defne’nin sahnesine gidip izlemesi güzel hayranlık ve incelik ifadeleri. Artık kaçmadan, rahat da davranıyorlar.
Böyle gider gibi duruyor bu aşk.
Cengiz Semercioğlu: Bana da bu aşk uzun sürer gibi geliyor. Cem Yılmaz’ın yıllar sonra bu kadar fit olmasında bile Defne’ye aşkının etkisi olabilir. Sonuçta Defne gibi fit bir kadının yanına eski şişman Cem yakışmazdı. Paparazzilerin bu yaz en büyük görevi bu olacak; Cem ve Defne’yi güneyde mayolu, bikinili yakalamak...

Papa kostümlü Rihanna elbette dikkat çeker

Met Gala’ya katılan ünlülerin giydiği kostümleri nasıl buldunuz? Sizce moda dünyası nereye koşuyor, her şey dikkat çekmek için mi?

Ömür Gedik:
Katy Perry’nin kanatlarına bayıldım. Dikkat çekmek konusunda en iddialı isim ise Rihanna’ydı. Ama ben en çok yapımı 600 saat sürdüğü söylenen uzun kuyruklu kıyafetiyle Blake Lively’yi beğendim. Moda dünyası sıradanlıktan uzaklaştıkça bence çok daha renkli ve ilgi çekici oluyor.
Cengiz Semercioğlu:
Moda sektörü dikkat çekmek için daha neler yapacak merak ediyorum. Eskiden sadece podyumda şov yapmak için tasarlıyorlar deniyordu, şimdi podyumdan sokaklara taştı uçuk tasarımlar. Met Gala bunun en çok gösterildiği yer oluyor yıllardır.
Onur Baştürk:
Bu bir endüstri. Herkes para kazanıyor. Asıl amacı müzeye bağış toplamak ama o amacı herkes unuttu gibi. Bence tam bir başarı. Başka bir geceye dönüştü artık. Bu sene ekstra dikkat çekmesinin nedeni, temanın dinsel öğeler barındırmasıydı. Yani yırtmaçlı Papa kostümlü Rihanna elbette dikkat çeker!

Her sene daha iyi
Bu yılki Magazin Gazetecileri Derneği Ödül Töreni’ni nasıl buldunuz? Kelebek’in 5 ödül kazandığı geceden hareketle ödül törenleri hakkındaki düşüncelerinizi alalım...

Cengiz Semercioğlu:
Her sene daha iyisini yapıyorlar. Bu seneki ödül töreninin en sevdiğim yanı herkesin çok şık olmasıydı. Kadınlar da erkekler de özen göstererek gelmişlerdi geceye. Kelebek magazin dünyasını domine eden lider bir marka, 5 ödül almasından daha normal bir şey olamazdı.
Ömür Gedik: Renkli bir geceydi. Ödüllerin bir iş için emek veren insanları teşvik ettiği ve kamçıladığı bir gerçek. Bu açıdan MGD Ödülleri’ni de bizim sektör için son derece faydalı ve doğru buluyorum. Ödül alan tüm arkadaşlarımı ve gecede emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Onur Baştürk: Ben bir şey düşünemiyorum. Çünkü oturduğum masadan sahne görünmüyordu. Önümde kablolar, karşımda mutfak servis kapısı. Bir süre sonra sağ olsunlar durumu fark edip masamı değiştirmeyi teklif ettiler ama tadım kaçmıştı, ben çıktım. Yani ne oldu ne bitti, yorum yapamıyorum. 

Buradan aşk çıkmaz
Kerem Alışık ve Gonca Vuslateri arkadaşlarıyla beraber oturdukları masada ilerleyen saatlerde baş başa kalınca, aşk dedikoduları çıktı. Konsey bu konuda ne diyor, buradan aşk çıkar mı? Çıksa nasıl olur?

Onur Baştürk: Bilmiyorum ki. Aynı masada oturunca aşk çıkmaz da, tatlı bir sohbet çıkar diye düşünüyorum. Bir de Gonca, “Tehlikeli Karım” dizisinden sonra oyunculuğunda olgun bir döneme girdi bence.
Başka bir yanını gösterdi. Bu vaziyet aşk hayatına da yansıyor diye düşünüyorum. Daha yavaş, sakin ve emin adımlarla ilerlemeyi tercih ediyor olabilir. 
Ömür Gedik: Çıkmaz yahu. Herkes gitmiş masada bir tek onlar kalmış diye aşk mı yaşıyor olacaklar? Zaten “Aşk meşk yok” demişler. Belki sohbet tatlı gelmiştir, uzatmışlardır o gece.
Cengiz Semercioğlu: Kerem’le Gonca’dan sadece iyi arkadaşlık çıkar gibi geliyor bana. Tarz olarak da birbirlerine uyacaklarını sanmıyorum; Gonca ne kadar uçuk-kaçık, eğlenceliyse Kerem o kadar sakin ve kendi dünyasında biri. Sevgili olsalar birbirlerinden sıkılırlar ama arkadaş olarak keyif alırlar.

Magazinden kaçış yok
Deniz Çakır’la Güvenç Dağüstün’ün aşkına ne diyorsunuz? 2 aydır birlikte oldukları söyleniyordu, ilk kez Antalya’da görüntülendiler. Ünlülerin magazinden uzak aşk yaşayabilmesi mümkün mü?

Cengiz Semercioğlu: Ünlünün yaşadığı aşkın görüntülenmemesi mümkün mü? Bir ay kaçarsın, iki ay kaçarsın sonunda bir yerde görüntülenirsin. Deniz’le Güvenç de 2 aydır birlikteydi bunu biliyorduk, artık saklanmadan rahat rahat yaşarlar aşklarını. Mutluluklar diliyorum.
Onur Baştürk: Ünlüler magazinden uzak dursa bile artık sokaktaki herkes paparazzi zaten. Zırt diye çekiyorlar. Yani magazinden kaçış demeyelim de buna, özel hayatını gizlemek pek mümkün değil bu devirde. Evden çıkmaman lazım.
Ömür Gedik: Magazinden uzak aşk yaşamak ünlüler için mümkün değil. Zaten neden uzak yaşanması gerektiğini de ben pek anlamıyorum. Girip evinde çekmiyorlar ya insanları. Deniz ve Güvenç 2 ay görüntülenmeden yine iyi dayanmışlar bence.

Hazal o görüntülerinden
kendine ders çıkarmalı

Hazal Filiz Küçükköse, erkek arkadaşıyla görüntülendiği gece alkollü halde direksiyon başına geçti ve evinin yolunu bulamadı. Genç oyuncuların şöhretle ilişkisi konusunda ne diyorsunuz?

Onur Baştürk: Gençlik ateşi diyorum. Yargılamak, “Ah yavrucuğum niye böyle şeyler yapıyorsunuz ki” demek istemiyorum. Yapmışlardır, ertesi gün unutmuşlardır, büyütmeyelim. 
Ömür Gedik: Genç kuşak oyuncuların bazıları göz önünde insanlar olarak nasıl davranmaları gerektiğini hiç bilmiyorlar. Hazal Filiz Küçükköse de işte bunlardan biri. Farları yakmayı unutacak kadar sarhoşken direksiyon başına geçmenin ünle, ünsüzlükle de alakası yok, bilinçsizlikle alakası var. Alkollü araba kullananlara karşı hiç tahammülüm yok.
Cengiz Semercioğlu: Gençlik ateşi deyip geçemeyiz, 30 yaşında bir kadından bahsediyoruz. İçip eğlenmesi kimseyi ilgilendirmez ama sarhoşken Arnavutköy’den Kilyos’a gitmeye çalışıyorsa, arabanın farlarını bile açmayı unutuyorsa, o halde direksiyon başına geçiyorsa bu hepimizi ilgilendirir. Umarım o görüntülerinden ders çıkarır, bir daha sarhoş araç kullanmaz.

Adriana da
kadın sonuçta
Metin Hara bir öğrencisiyle fotoğrafını Instagram’da paylaştı, Adriana Lima öğrencinin sayfasına girip hikayelerini, fotoğraflarını inceledi. Ne diyorsunuz Lima’nın bu tavrına?

Onur Baştürk:
Adriana da hepimiz gibiymiş, sevinebiliriz! O da sevgilisinin yanına kim yaklaştıysa sayfasına gidip bakıyormuş. O değil de, öğrencinin “Adriana sayfama baktı” diye sevinmesine kaç puan?
Ömür Gedik:
Adriana Lima da bir kadın sonuçta. Dünya üzerinde sevdiği adamı kıskanmayan kadın da olmayacağına göre bu yaptığı gayet normal geldi bana.
Kim olsa aynısını yapardı. Hadi dürüst olalım. Ey sevgili hemcinsim okur, eşin ya da sevgilin bir başka kadınla fazla samimi olsa, sen de o kadını kütüğüne kadar incelemez misin?
Cengiz Semercioğlu:
Dünyanın en güzel kadınlarından da olsa, Adriana Lima da aldatılmış bir kadın. Basketbolcu Marko Jaric, evli oldukları dönemde Adriana’yı aldatmıştı. Sütten ağzı yanmış olacak ki yoğurdu üfleyerek yiyor şimdi. Kıskançlık insana dair bir duygudur, Adriana’yı gerçekten melek zannetmeyelim.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR