2 yıl benim için şok dönemiydi, bir günde 20 yaş büyüdüm!

Güncelleme Tarihi:

2 yıl benim için şok dönemiydi, bir günde 20 yaş büyüdüm
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 02, 2023 07:00

2016 yılında vefat eden sanatçı Oya Aydoğan’ın oğlu Gurur Aydoğan, annesinden sonra hayatının çok değiştiğini söylüyor. Yakın zamanda “Barbaros Hayreddin: Sultanın Fermanı” dizisinde rol alan oyuncuyla gelecek planlarını ve annesini konuştuk. Aydoğan, “İleride bir Oya Aydoğan filmi yapılsın çok isterim” dedi.

Haberin Devamı

 Şu an hayatınızın hangi evresindesiniz?

- Yaş olarak kendimi iyi hissettiğim, olgunlaştığım dönemdeyim. Kendimi özgür hissediyorum. Daha yeni şehir dışından geldim. Biraz daha sınırlarımı aşmanın peşinden gittiğim bir dönemdeyim sanırım.

Son olarak “Barbaros Hayreddin: Sultanın Fermanı” dizisinde oynadınız. Zorlu sahneleriniz vardı. Rolünüz için özel bir hazırlık süreci geçirdiniz mi?

- Dövüş eğitimleri aldım. 2 ay kılıç kullanma eğitimi de... Üzerine provalar yaptık. Benim sahnelerim genelde aksiyon üzerine kuruluydu. Çok zorlanmadım ama çok zaman harcadım.

Dışarıdan izlerken kolay gibi görünüyor, fakat öyle değil. İlk sahnemde vince asılıydım ve tekneye atlayacaktım. 7-8 metre yukarıdan atlarken ayağımı sakatladım. 10 gün yürüyemedim.

Tarihe meraklı biri misiniz?

Haberin Devamı

- Tarihi olayları araştırmayı severim. Bir işe başladığım zaman o işle ilgili konuya hâkim olmayı da... Bana özgüven veriyor. Dizide canlandırdığım karakter şövalye. Şövalyelerin hayatını, yaşam koşullarını çok araştırdım ve üzerine çalıştım.

Tarihi bir kişiliği canlandırmak isteseniz o kim olurdu?

- Başarı hikâyelerini çok seviyorum. Bir sporcuyu veya çok ünlü bir sanatçıyı canlandırmayı çok isterim. Biyografik işleri izlemeyi çok seviyorum. Selahaddin Eyyubi’yi canlandırmak güzel olabilirdi.

2 yıl benim için şok dönemiydi, bir günde 20 yaş büyüdüm

HER ROLÜ OYNARIM

Rol aldığınız projelerde kriteriniz var mı? Geri çevirdiğiniz işler oluyor mu?

- Tabii ki var. Mesela projedeki karakter hiçbir şeye hizmet etmiyorsa o rolde yer almak istemem. Küçük bir rolde oynarım ama canlandırdığım karakterin ne anlattığına bakarım. Karakterin bir derinliği olması lazım. Eğer rol bir şeye hizmet edecekse her rolü oynarım.

Oyunculuk hedeflerinize ulaştınız mı?

- Bunun için bir sınır olduğunu düşünmüyorum. Daha kat etmem gereken çok yol olduğunu düşünüyorum.

Hedef sizin için ne olur?

- Hedef sınırsız. Al Pacino bile birçok rolde oynadı ama hâlâ yeni hikâyeler yazmaya devam ediyor. Ufak bir rolle bile akıllara kazınabiliyorsun. Adımı akıllara kazıyabilecek bir işe ihtiyacım olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

POZ SATAN OYUNCU OLMADIM

Oyunculukta yakışıklı olmanın artıları oluyor mu?

- Ekran önünde bir iş yapıyoruz ve tabii ki oluyor. Fakat sırf yakışıklı olduğum için bana gelen teklifler olmadı. Öyle poz satan bir oyuncu değilim. Her zaman gerçek bir duyguyu yakalayıp öne onu çıkarmaya çalışıyorum. Tipimin farkındayım ama bunun dezavantajı yoktur, avantajı vardır. Genele bakarsak başrollerin yüzde 70’inde güzel kız ve yakışıklı erkekler var.

Bir projeyi izlerken “Ben olsam daha iyi oynardım” dediğiniz oluyor mu?

- “Buna çalışırsam ben daha iyisini yapardım” dediğim oluyor.

Tür olarak kendinizi daha çok hangisine yatkın görüyorsunuz?

- Daha çok dram seviyorum. Duygularıyla hareket eden bir insanım. Hayatta mutsuzluk da var, mutlu olmak da. Bunu küçüklüğümden beri saklamama taraftarı olarak yetiştirildim. Kendimi drama daha yatkın görüyorum.

Haberin Devamı

2 yıl benim için şok dönemiydi, bir günde 20 yaş büyüdüm

BİR GÜNDE NEREDEYSE 20 YAŞ BÜYÜDÜM

Hayatınızda en üzüldüğünüz dönem ne zamandı?

- Annemden sonraki dönem...

Kendinizi annenizin yokluğuna alıştırabildiniz mi? Hayat sizin için ne kadar normalleşti?

- Bunu hep söylüyorum. Annen veya baban o an hayatında her kim varsa, senin için aslında yumuşak bir yastık oluyor. O gittikten sonra kendi ayaklarının üzerinde durmaya başlıyorsun. Annem öldüğünde 27 yaşındaydım. Büyümüştüm ama hâlâ çocuktum. O güvenli yastıktan sonra kendi ayaklarımın üzerinde durmaya alıştım.

Bir günde belki 20 yaş büyüdüm. Kendi kararlarımı almaya alıştım. Eskiye göre kendimi daha rahat hissediyorum. O 2 yıl benim için şok dönemiydi. Ne yapacağımı bilmiyordum, kaos içindeydim. Manevi bir yokluk yaşadım. Şu an iyi bir durumdayım ve kendimi güçlü hissediyorum.  

Haberin Devamı

ANNEMİN EŞYALARINI BAĞIŞLADIM

Annenizin filmlerini izleyebiliyor musunuz?

- Benim için tek problem onun kötü anlarını konuşmak. Onun dışında annemin her şeyini konuşurum. Filmlerini izlerim. İyi yaptığı işleri anarım. Bunlar beni mutlu hissettiriyor.

Kişisel eşyalarını ne yaptınız?

- Yüzde 90’ını bağışladım. Yardım ettiğimiz kişilere verdik. Annemi bana hatırlatan birkaç günlük çantası, sürekli giydiği kıyafet ve takılardan bazılarını saklıyorum.

İleride bir Oya Aydoğan filmi yapılsın ister misiniz?

- Çok isterim. İyi bir yapım, iyi bir hikâye ile neden olmasın? Sonuçta ölümsüzleştiriyorsun.

2 yıl benim için şok dönemiydi, bir günde 20 yaş büyüdüm

Haberin Devamı

TABLO KOLEKSİYONUM VAR

Oyunculuk dışında farklı işlerle uğraşıyor musunuz?

- Ufak tefek gayrimenkul işleriyle uğraşıyorum. Zamanında annemden gördüğüm bir şey. Oyunculuk her zaman olan bir iş değil. Bir işe başrolde
başlıyorsun, 6 hafta sonra pat diye bitebiliyor. Çalışmadığımız dönemler
çok olabiliyor. O nedenle gayrimenkul yatırımı yapıyorum. Genellikle al-sat
işleri gibi...

Çok iddialı değilim ama birçok inşaatın iç dekorunu yaptım. Benim dayım Werden Bremen Stadı’nı yapan mimarlardan Ayhan Aydoğan. Aileden genetik bir durum sanırım.

Tablo koleksiyonunuz olduğunu duydum. Nereden geliyor bu merak?

- Geçen hafta bir tablo daha aldım. Ufak ufak tablo alıyorum. Zaten sanatla ilgili bir iş yapıyorum, sanatı seviyorum. Ayrıca bu da yatırım için bir seçenek. Müzayedelere katılıyorum. En son Muhammet Bakır’ın tablosunu aldım. Çok büyük paralar yatırmıyorum.

ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTERSEM EVLENİRİM

◊ Evliliğe olan inancınız ne durumda?

- Aşka küskün değilim. Çocuk sahibi olmak istediğimde evlenmem gerektiğini düşünüyorum. Bunu söyleyip yarın âşık olabilirim. Onu bilemem ama normal şartlarda çocuk istersem evlenirim. Zamanın değerli olduğunu, özgür yaşamanın değerli olduğunu, çocuğun olacaksa evlenmenin daha doğru olduğunu düşünmeye başladım...

 

 

 

 

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME!