Güneri Civaoğlu: Sevdik, sevildik, yaşamla seviştik

◊ “Şeffaf Oda” 13’üncü yılına CNN Türk’te başlıyor. Geride kalan 12 yıl nasıldı ve izleyiciyi nasıl bir 13. yıl bekliyor?
- 12 yıl için yaptığım tanım çok kısa: Sevdik ve sevildik... Yaşamla seviştik... Zaten bir röportajımda hayat felsefemin “yaşamla sevişmek” olduğunu söylemiştim. 12 yıl önce Kanal D’de başlamıştık, araya 1 sezon FOX TV ve 3 sezon TV8 girdi. Şimdi kardeş kanal CNN Türk’teyiz. Çalışma arkadaşlarım ve ben yıllardır bunu yürekten istiyorduk. “Şeffaf Oda”dan önce yıllarca “Durum” adlı siyaset programını yaptım. 12 yıl önce “Zaten gazetede siyaset yazıyorum, TV’de yaşama bir başka pencereden bakayım” diye düşündüm. İnsani değerleri, canlıları ve bütün güzellikleriyle yerküreyi kucaklayan bir program... Bunun için seçtiğimiz yol, evrensel dil kültür ve sanat oldu. “Şeffaf Oda” adı da samimiyeti ve sevgiyi simgeliyor. İstanbul Boğazı’nın eşsiz görüntüsünün fon olarak kullanılması da bu yaklaşımın görsel efekti. Mekân konsepti, o zamanlar “Şeffaf Oda”nın yapımcısı şimdi ise CNN Türk’te programların başında olan Aslı Öymen’in seçimi.

◊ Yeni sezon Karsu ile açılıyor. Neden barış şarkıları?
- 15 Temmuz, Türkiye’nin tarihinde çok önemli bir travma. Bunu ulus olarak aştık. Ekibimle halkın bu büyük “barış ve demokrasi” tavrını “müzikle taçlandırmak gerekiyor” diye düşündük. Karsu, küresel bir şöhret. Son olarak aldığı Avrupa’nın saygın “Edison” ödülünün yanı sıra “küresel bir barış etkinliğinde” finali o yaptı. Hollanda’daki bu önemli etkinlikte “Topraklarında terör yaşanan” her ülkeden sanatçılar yer aldı, performans sundu. Gecenin finalini Karsu’nun “barış” temalı “Raise Our Hands” (Ellerimizi kaldıralım) adlı müziği ile yapması, duyguları yücelten bir görüntüydü. Binler, ellerini kaldırarak teröre “dur” dedi. Türkiye için de anlamlı bu. Türkiye’nin ve bölgenin “barış ve demokrasi ile esenliğe kavuşması” dileğini temsil ediyor. İşte bu nedenle Karsu...

YAŞAM TARZIMIZI ELİMİZDEN ALAMAZSINIZ

◊ Yaşanan şu zor süreçte, kültür sanat ve eğlence programları nasıl bir önem taşıyor?
- Terörün amacı insanları korkutmak, sindirmek kısaca “yaşam tarzından” koparmaktır. Paris’te DAEŞ saldırılarından sonra halkın sloganı “Bizi sindiremezsiniz, yaşam tarzımızı elimizden alamazsınız” olmuştu. II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’sının savaş uçakları İngiltere’yi bombalarken de bu söylem simgeleşmişti. Alman uçakları uzaklaşır uzaklaşmaz sığınaklardan çıkılıyordu. O koşullarda bile kimileri “pub”larda arkadaş sohbetleri yapıyor, müzik dinliyordu. Teröre karşı en önemli tavır “yaşam tarzımızı bozmadan” duruş koyabilmektir. Elbette acılarımız derin. Ama topluma “bizi yıldıramazlar, yaşama tutunmaya devam” mesajını -düzeyli- sanatla ve kültürle vermek istiyoruz.

◊ Nasıl yenilikler olacak?
- “Şeffaf Oda” bir pazar klasiği haline geldi. Kahvaltı masasında televizyonu açıp düzeyi yüksek, huzurlu, müzikli sohbet görmek isteyen sadık bir izleyici kitlesi var. Format yenilemek, makyajdır, akabilir. Oysa “Şeffaf Oda”nın makyajsız, özgün yapısı kalıcıdır. O yüzden en uzun soluklu birkaç TV programından biri. Yeniliklere ihtiyaç duymayan, sadık kitlesi var...

BUGÜNE KADAR 1000’DEN FAZLA KONUK AĞIRLADIK

◊ Geride kalan 12 yıl... 13’üncüsü başlıyor. “Şeffaf Oda” yaşayan bir organizma, onu nasıl beslemek gerekiyor?
- Ekibimiz başından beri değişmedi. Sonradan gelenler oldu, gidenler oldu ama çekirdek kadro aynı. Kendi aramızda belirlediğimiz kurallar özenle korunuyor. Çıkardığımız konukların çocuklara ve gençlere birer rol model olduğunun bilinciyle seçim yapıyoruz. Cumhurbaşkanından başbakanlara, büyükelçilere, küresel ünü olan modellere, sahne, beyazcam ve beyazperdeden kaliteli sanatçılara kadar konuk yelpazemiz geniş.

◊ Yeni sezonda kimleri göreceğiz?
- İsim isim henüz belirlemedik ama “Şeffaf Oda” güncel kültür sanat programı. Bu nedenle yeni vizyona giren filmler, tiyatro oyunları, festivaller sanatçılarıyla yer alacak. Siyasetçiler, diplomatlar, sporcular, kanaat önderleri de... Ve tabii vazgeçilmezimiz müzik. Boğaz’ın bu güzel köşesinde ruhu dinlendiren de, coşturan da canlı müzikler olacak. Tekrarlayayım, bazen bir siyasi lider de yer alacak ama daha çok siyasetten uzak, insani boyutuyla.

◊ Aklınızda kalan ve programa katılmayan bir konuk var mı?
- Bugüne kadar 1000’den fazla konuk geldi. Hepsi Türkiye’nin hatta yerkürenin seçkin isimleri... Almak isteyip de alamadığımız yalnızca birkaç isim oldu. Zaman örtüşmedi, başka nedenler vs... Yeni sezonda umuyorum onları da ağırlayacağız.

9EKİM BİZİM İİN NAİF BİR TOTEM

◊ Yayın tarihi neden 9 Ekim?
- “Naif” bir “totem” bu. 9 uğurlu sayımız. Beni yakından tanıyanlar bilirler, hayatımın her alanında 9 vardır. Doğum tarihimde, evlilik tarihimde... 9’un yeni sezonda da uğur getireceğine inanıyoruz. Ekipteki arkadaşlarım da bu naif inancı paylaşıyor. Hatta yapımcımız Kübra Kalem Baykara da bana telefonda söyledi: “Sözleşmeyi 09.09.2016’da imzaladık. (2016 rakamlarının toplamı da 9’dur.) İlk çekimi 29 Eylül’de yaptık. Ve ilk yayın 9 Ekim. Hayırlı, uğurlu olsun...”

DÜNYANIN NABZI SOSYAL MEDYADA ATIYOR

◊ Şu meşhur içi su ve limon dolu mumlu cam vazolar nasıl doğdu?
- Ben yıllar önce Marrakesh’te görmüştüm. Limon ferahlığı içime huzur vermişti. Seyirciyle de paylaşmak istedim. Çekim sonunda ekipte limon ihtiyacı olanlar evlerine götürüyor. Sosyal medyada da o limonlardan isteyenler oluyor.

◊ Sosyal medya kullanıyor musunuz?
- Evet. Hemen hemen hepsini. Ama vazgeçilmezim Instagram... Türkiye ve dünyanın nabzı sosyal medyada atıyor. Ve o gezegende müthiş yaratıcılık var.