Güncelleme Tarihi:
◊ Müzik dünyasında adınızdan çok söz edilir oldu ama aslında spor spikerliğinden gelmesiniz, değil mi?
- Evet, sporu çok seviyorum. Futbolu hem seviyor hem de oynuyorum hatta.
◊ Oynamak derken?
- Amatör olarak arkadaşlarımızla oynuyorduk. Halı saha maçları yapıyorduk. Kime anlatsam tuhaf geliyor (gülüyor).
◊ Peki spikerlik nasıl başladı?
- Fox TV’nin spor müdür yardımcısı aile dostumuzdu. Benim duruşumu çok beğeniyordu. “Hadi artık spiker ol” dedi. Ben de o zaman ne diksiyon dersi var ne bir şey!
Nasıl olacak derken gel deneyelim dediler. Deneme çekimi yapıldı. Bende de bir özgüven, 40 yıllık spiker gibi haberleri okudum. Sonra hızlı bir diksiyon eğitimi derken spikerliğe başladım.
◊ Kaç yıllık spikerlik deneyiminiz var?
- 4 yıl.
◊ Burada beni şaşırtan durum, 4 yıllık spor spikerinin sözü-müziği kendisine ait “Öle Öle” bir şarkıyla ortaya çıkması.
- Spikerlik de sevdiğim bir işti ama müzikle olduğu gibi bir aşk yoktu aramızda. Bir de ben orada kabıma sığamıyordum.
Ama ailem müziği iş olarak seçmemi istememişti. Ama müzik eğitimi aldırmışlardı, ona bir itirazları yoktu.
◊ Neden istemiyorlardı?
- Ailem çok temkinliydi. Evden işe, işten eve bir hayatım olsun istiyorlardı. Ama sonunda ikna ettim, babamın iznini aldım müzik yapmak için. Çünkü bu şekilde devam edemeyeceğimi hissediyordum. Kararımı verdim, işten ayrılıp albüm çalışmalarına başladım.
◊ “Öle Öle” klibinde Ozan Doğulu’nun yanan piyanosu, ailenize bir gönderme mi yoksa?
- Orada tamamen sitemimi belli ettim onlara (gülüyor).
◊ Ne zamandan beri müzikle ilgileniyorsunuz?
- Çocukluğumdan beri. 8 yaşında mutfaktan sarımsak eziciyi alır, mikrofon yapıp şarkı söylerdim. Lise dönemlerimden itibaren de yazıp çizmeye, beste yapmaya başladım.
◊ Eğitiminiz müzik üzerine miydi?
- Piyano dersi almıştım ama asıl eğitimim farklı. İstanbul Üniversitesi İşletme mezunuyum.
◊ Hemen her ailenin dediğin “Kolunda bir altın bilezik olsun” durumu muydu bu?
- Evet öyle, ama iyi ki o bölümü okumuşum. Çünkü şu an istediğim işi daha rahat yapıyorum.
◊ Ya spikerlik... Zaman kaybı mıydı yani sizin için?
- Yoo, asla. İyi ki spor spikerliği de yapmışım. Çünkü ikinci single’ın klibi için önemli spor adamları ve futbolcularla çalışacağım. Onun da ekmeğini yiyorum bir taraftan.
◊ Ozan Doğulu ile yollarınız nasıl kesişti?
- Bir ortak aranjör arkadaşımız vardı. Arnavutköy’den geçerken ona uğradım, orada tesadüfen tanıştık. Şarkılarımı dinlettim. Ozan da “Bu yazki projem sensin, hemen çalışmalara başlıyoruz” dedi. Yani fırsat ayağıma geldi. O yüzden çok şanslıyım. İyi ki onunla çalıştım.
◊ Avrupai bir duruşunuz, buna karşın nağmeli bir vokaliniz var.
- Daha da nağmeli söylüyordum hatta, Ozan törpüledi. Geçen gün biri yorum yazmış hakkımda, “Görüntüsü Adriana Lima, içinde Dilber Ay yatıyor” diye. Çok güldüm. Ben nağmeli söylemeyi seviyorum, insanların da bunu sevdiğini düşünüyorum.
◊ Size bıraksak bir arabesk albümü çıkardı demek ki...
- Geç kalmış değilim, ileride neden olmasın...
◊ Albüm ne zaman bitiyor?
- İki single daha çıkıarayım, kasım gibi albümü yayınlarım diye düşünüyoruz.
◊ Hera bir proje adı mı?
- Adım Kübra Hera Aslan... Erkekler futboldan dolayı adımı biliyorlardı ama kadınlar yavaş yavaş tanıyor beni. İkinci adım olduğu için Hera’yı kullanıyorum. Hedefim iki yıl içerisinde adımı herkesin duyması.
◊ Melezlik nereden geliyor?
- Babaannem İranlı, babam Malatyalı. Doğma büyüme İstanbulluyum ama bir kökümüz de orada.
◊ Mutlu musunuz?
- Mutlu ve umutlu bir insanım.
SEZON FİNALLERİNDE SON DURUM