Güncelleme Tarihi:
Sevigen, hem uzaklaştırma talebinde bulundu hem de baba ile çocuklar arasındaki ilişkinin yeniden düzenlenmesi için dava açtı. Özen’in sürekli olarak evine gelip çocuklarının önünde kendisine hakaret ettiğini öne süren Sevigen, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Kol kırılır yen içinde kırılır mantığıyla yaşananları sineye çektim. Ancak son olaylar, artık resmi yoldan tepki vermemi gerekli kıldı. Gökhan Özen, nafaka ve diğer yükümlülüklerini de yerine getirmemektedir.”
Gökhan Özen, eski eşinin bu suçlamaları üzerine bir açıklama yaptı:
İçine çekilmeye çalışıldığım durumdan dolayı bu açıklamayı yapmak durumunda kaldım.
Hakkımda suç duyurusunda bulunulmuş.
Kızım köpek istedi buldum, aldım, iki kızım da çok mutluydular. Eski eşim eve geldi köpeği evden çıkarttırdı ki, bahçeli evde oturuyor, kızlarım ağlamaya başladı, O'da kızlarıma avaz avaz bağırdı, tüm konu ve benim uyarım bu nedenleydi.
Ayrıca, küçük kızıma hem annesi, hem dedesi bağırıyor, ben buna dayanamam, izin de veremem.
Çocuklarımın her turlu okul bakıcı bakım masraflarını istendiği kadar tarafımdan karşılanıyor iken konu eğer yoksulluk nafakası ise bana
“Senin yoksulluk nafakana ihtiyacım yok” dedikten 3 sene sonra ne bir telefon ne email ne avukat vasıtasıyla hiçbir nafaka talebi olmuş mu?
Hayır. İstememiş. İstemediğini de sözlü belirtmiş zaten. 3 sene sonra çıkıpta, yanına gazetecileri de alarak karakollara gitmesini samimi bulmuyorum.
Kendi kin ve öfkesi için çocuklarını böyle bir olayın içine atmasını da samimi bulmuyorum.
Ne kadınlar ne anneler var gerçekten tek başına her ay o evin kirasını ödemek için, çocuklarının karnını doyurmak için çalışan ve gerçekten o stresleri çeken.
Ve ne kadınlar var gerçekten şiddet mağduru. Böyle şımarıklıklarla bu insanların hakkını çalmasın. Kendini popüler yapmak için başka yollar bulsun, ne kendimi ne çocuklarımı alet ettirmem.
KORUMAYA İHTİYACI YOK DERDİ BAŞKA
Yüz yüze bile olunmayan 30 saniye sürmüş bir tartışma sonrası polis koruması istiyorum diye karakollara gitmiş. Korumaya ihtiyacı yok. Derdi başka.
Ne mi? Böyle bir konu 10 yıldır yoktu. "Sen benim ailemi kitap mı yapıyorsun?" diye bana sorduğu gün ben de "Hayır adı üstünde Yalandan Hikayeler,
yani hepsi hayal ürünü kişi ve hikayeler." dedim. Bunun hemen ardından, çocuklarla irtibatım ortak telefon numarasını ulaşılmaz kılmaları sureti ile bir anda kesildi. Ben de iki çocuğuma da ayrı ayrı telefon hatları alarak ellerine sadece benimle irtibat kurabilecekleri telefonlar verdim. Sonrasında bir anda çocukları üzmek, ağlatmak ve onlara psikolojik baskı yapmak sureti ile hem benim üstümde hem de çocukların üzerlerinde psikolojik baskı yaratıldı. Bu yaklaşık 2 hafta sürdü.
Hepsi de tarihleri ile kanıtlı. Boşanma sözleşmemizde 1 saat önceden haber vererek her gün çocuklarımı görme hakkım olduğu yazılı ama şu an bu maddeyi yok sayarak beni hem çocuklarımdan mahrum ediyor, sonra da kendi kendini tekzip ederek babaları çocukları arayıp sormuyor diye basına konuşuyor.
Saatli saatsiz çocukların yaşadığı eve geliyor diyor. 4 yıldır 1 tek gece göstersin ki çocuklar uyuduktan sonra evden ayrılmadığım.
Yazıklar olsun. Hukuki yoldan tüm haklarımı sonuna kadar arayacağım.