Güncelleme Tarihi:
◊ Seni son dönemde sık sık şarkı söylerken görüyoruz. Şarkı söylemek hayatının neresinde?
- Ben hayatımın her anında şarkı söylüyorum, çok keyifli. Şarkı söyleyebildiğim projelerde yer almayı da çok seviyorum.
Rol aldığım bir dizi ya da filmde şarkı söylemek ya da Tuna Kiremitçi’yle düet mesela... Söylediğim her şarkı bana mutluluk veriyor.
◊ Bu yıl üç farklı projeyle karşımıza çıktın, devamı gelecek mi?
- Evet bu seneyi gerçekten çok dolu ve verimli geçirdim. Hem dizi, hem reklam kampanyası hem de sinema filmi.
Umarım farklı projeler hiç bitmez.
Hepsinin deneyimi çok ayrı çünkü. İşimin en sevdiğim tarafı, tecrübelensen bile hep amatör kalabilmen... Ya da ben öyle kalmayı tercih edenlerdenim.
◊ Bugüne kadar çok farklı karakterler canlandırdın, geçişler seni zorluyor mu?
- Farklı karakterler oynayabildiğim için kendimi şanslı görüyorum ve projelerimi seçerken de özellikle buna dikkat ediyorum. Geçişler konusunda bir sıkıntım yok. İş bittiğinde benim rolüm de bitmiş oluyor.
◊ Çok istediğin bir rol, karakter ya da canlandırmak istediğin belli bir kişi var mı?
- Rita Hayward’ın hayatını oynamak isterdim. Ya da çok ünlü bir dansçının... Bir de müzikal yapmayı çok istiyorum.
AİLEMİN YANINDA ÇOCUĞUM SEVGİLİMLEYKEN DAHA KADIN
◊ Sanat filmi mi, gişe filmi mi, tiyatro mu seni daha mutlu ediyor?
- Öyle bir ayrım yapamayacağım. Ben bir oyuncuyum. Öncelikle, hikaye ve karakter benim için önemli. Ama en yüksek duygu elbette tiyatrodaki adrenalin. O tempoyu ayrı seviyorum. O performansın, o yorgunluğun tadı bir başka. Hiçbir alanda alamayacağınız bir tat.
◊ Gökçe Bahadır, 60 yaşına geldiğinde Meryl Streep olur mu?
- Ah ne muhteşem bir kadın değil mi? Umarım ben de onun gibi hep daha iyisi için uğraşırım, inanılmaz projelerde yer alırım ve ödüllere doymam.
◊ Kameraların önünde, evde, ailenle olduğunda çok farklı Gökçeler barındırıyor musun?
- Hepimiz biraz öyle değil miyiz? Herkesle başkalaşıyoruz. Ailemizin yanında belki daha çocuk, sevgilimizle daha kadın, arkadaşlarımızla daha muzır. Ben de öyleyim işte.
HEMEN DEMORALİZE OLURUM
◊ Instagram’da fotoğraf paylaşırken en çok dikkat ettiğin şey nedir?
- Beni yansıtmasına özen gösteriyorum. Yaşadığım, gördüğüm ilginç anları, enstantaneleri paylaşmayı seviyorum.
Aslında orası da bir nevi kendimizi anlatma alanımız ve şu anda çok popüler.
Seyircinin sevdiği kişileri gündelik hayatta görebilme, yaptıklarını takip edebilme şansı yarattı Instagram. “Hayat paylaştıkça çoğalır” lafı tam yerini buldu bence.
◊ Twitter, Instagram, Facebook, Pinterest, YouTube... Hangisinde daha fazla zaman harcıyorsun?
- Youtube ve Instagram; en çok bu ikisini kullanıyorum.
◊ Moda ile nasıl bir ilişkin var, takip eder misin?
- Son yıllarda giyim konusunda daha meraklı olmaya başladım. Modayı daha yakından takip ediyorum. Kendi stilimi oluşturmaya başladım. Farklı mağazalar gezip farklı ürünler seçmeyi seviyorum.
◊ En sevdiğin aksesuvarın nedir?
- Annemin hediyesi, ismimin baş harfi yazılı olan kolyem. Bana uğur getirdiğine inanıyorum.
◊ Sevmediğin bir huyun var mı?
- Çabuk demoralize olurum ve çok çabuk kırılırım. Bu da beni
mutsuz eder.
KORKULARIMI DİLE GETİRMEM
◊ Hayatla ilgili korkuların var mı?
- Her ne kadar güzel şeylere odaklanmış olsam da her insan gibi benim de korkularım oluyor. Hiç istemediğim bir olayın başıma gelmesi beni korkutur, mutsuz eder. Bu soruya çok net bir cevabım yok aslında. Çünkü korkularımızı biz kendimiz yaratıyoruz. Çağırdığımıza inanıyorum ve dile getirmiyorum o yüzden.
◊ Olmak istediğin kadın oldun mu?
- Henüz değil. Kendimi sürekli geliştirmeye, yenilikleri algılamaya, hayatın bana getirdiklerine ve getireceklerine açığım. Bir gün tam olacağım.