Güncelleme Tarihi:
Ömür Gedik: “Canım, cicim, bir tanem, mavilim, sarışınım” diye övgü dolu sözlerle ayrılık mesajı zaten ayrılığın doğasına aykırıydı. Gerçekçi durmuyordu. Öyleyse “neden ayrıldınız” diye sorarlar adama. O mesajın ardından medyaya yansıyan görüntüler ayrılığın nedenini ortaya koydu tabii. O güzel ayrılık cümlelerini de fena halde sevimsiz hale getirdi.
Cengiz Semercioğlu: Arkadaşlar kaç yaşında Miray’la Kubilay söyler misiniz bana? Evet, 20’li yaşlar... Hatta Miray daha yeni 20 yaşında, Kubilay 24 yaşında... Böyle güzel yaşanmış bir gençlik aşkına fanlar gibi abartılı manalar yüklemeye gerek yok. Güzel yaşandı ama güzel bitmemesi sorun... Kubilay da genç bir erkek olarak bir kadından centilmence ayrılmanın yollarını öğrenecektir.
Onur Baştürk: Ben katılmıyorum bu ihanet söylemine. İlişki çoktan bitmiş, belli. Uzatmaları oynuyorlarmış. Açıklama geç yapılmış sadece. Sadece erkek tarafı erken flört gezmelerine başlamış o kadar. Abartacak, saydıracak bir durum yok.
Hangi poz daha estetik
Magazin Konseyi üç yaz pozunu masaya yatırıyor. Farklı plaj kıyafetleriyle konuşulan Eda Taşpınar bu kez bikinili bir poz paylaştı. Hazar Ergüçlü sarı bikinisiyle fotoğrafını “filtreye gerek yok” notuyla paylaştı. Deniz Akkaya ise 42’nci doğum gününü iddialı bir pozla kutladı. Konsey bu üç poza ne yorum yaptı? Hangi poz daha estetik?
Onur Baştürk: Eda Taşpınar’ın fotoğraflarını her daim estetik ve kışkırtıcı buluyorum. Moda çekimi gibi üzerinde uğraşıyor çünkü. Hazar’ın fotoğrafı gerçekten doğal, samimi. Deniz Akkaya’nınki ise doğum gününde paylaştığı için ‘yıkılmadım ayaktayım’ pozu olmuş sanki.
Ömür Gedik: Tabii ki en sade ve doğal olanı Hazar Ergüçlü’nün sarı bikinili pozu. Eda Taşpınar’ınki fit, estetik açıdan cazibeli ve üzerinde çalışılmış bir fotoğraf, beğenmemek imkansız. Deniz Akkaya’nınki ise bir doğum günü pozu için abartılı. Fizik güzel ama üzerindekileri sevimsiz buldum.
Cengiz Semercioğlu: Eda Taşpınar bu işin Botticelli’sidir (Venüs tablosunu yapan İtalyan ressam) zaten, tablo gibi poz verme konusunda kimse eline su dökemez. Son pozunda da Rönesans döneminden bir sanat eseri yaratmış. Hazar Ergüçlü bu yaz bikini açılımı yapıyor. İki hafta önceki siyah bikinili fotoğrafından sonra şimdi de sarı bikinisiyle foto paylaştı. Deniz Akkaya’nın ise çok daha iyi pozlarını görmüştük.
Sehpasıyla mutluluklar diliyoruz
Bir süredir oyuncu Zehra Yılmaz’la birlikte olan Cem Belevi, Hakan Gence’ye verdiği röportajda “libidom yüksek, sehpayla bile flört edebilirim ama ihanet yok” dedi. “Sehpayla bile flört etme” dozunu ve flörtözlük ile aldatma arasındaki çizgiyi Konsey masaya yatırdı.
Cengiz Semercioğlu: Sehpayla bile flört eden biriyle bir insanın flört etmemesi lazım zaten. Flörtöz olmak kötü bir şey değildir. Kötü olan bunu Cem Belevi gibi yanlış ve abartılı bir şekilde ifade etmektir. Teşbih de hata olmuş yani... Kendisine sehpasıyla birlikte mutluluklar diliyoruz.
Onur Baştürk: Popçular nasıl saçmalar diye bir yazı dizisi yapsak Cem Belevi’nin bu açıklamasını birinci sıraya oturtabiliriz. Kaldı ki Cem Belevi neden “zoraki seksi” imajına büründürmeye çalışıyor kendisini, anlaşılır gibi değil. Durup dururken biri “Libidom yüksek” der mi yani? Sehpayla flört etme düzeyindeyse, zaten “seksi” olmaktan pek bir şey anlamamış diyebiliriz.
Ömür Gedik: Sevgilim böyle bir açıklama yapsa; önce evdeki sehpayı sonra da kendisini hayatımdan çıkartırdım herhalde. Cem, iddialı konuşayım derken abartmış. “Libidom yüksek, flört ederim” kafası da hem izleyici hem de hayatındaki insan için rahatsız edici.
Okan’ın açıklaması
TV100’de Özay Şendir’in konuğu olan Okan Bayülgen, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a karşı itibar suikastı başlatıldığını söyledi. Bayülgen, “Bahsedilen bir maaş alma hikayesi var. Merak ettim maaşı nedir diye. Ben o maaşı zaten kendi müdürüme veriyorum. Buradan bir itibar suikastı yapılıyorsa bu adama demek ki bu adam yalnız” dedi. Magazin Konseyi, ünlü şovmenin bu açıklamasını yorumladı.
◊ Cengiz Semercioğlu: Okan Bayülgen yalnızlaştırılmayı, görmezden gelinmeyi en iyi hisseden ünlülerin başında geliyor.
Bırakın TV’yi, seslendirme işi bile yapamadığı dönemler oldu. Linç
konusunda tecrübelidir yani, bu işlerde empati kurma konusunda cesurdur. Fahrettin Altun’a da böyle yaklaşmıştır.
◊ Onur Baştürk: Okan’ın müdürü olmak isterdim! Ne kadar bonkörmüş meğer. Şimdi Okan’a iş başvuruları artacaktır bu açıklamasından sonra.
◊ Ömür Gedik: Okan Bayülgen, bu açıkla-
masıyla her iki mahalleye de mesaj veriyor aslında. Keşke her türlü itibarsızlaştırmaya, lince karşı bu tavırda olunsa.
Mustafa’nın lafları çok ‘seksist’ kalmış
Mustafa Sandal, Harbiye konserinde kendisini izlemeye gelen eski sevgilisi Tuba Ünsal’a “giriş, gelişme ve sonuç olarak muhteşem bir ilişkimiz vardı, Tek Geçerim şarkısı giriş, Pazara Kadar gelişme, Kopmam Lazım ise ikimiz için de muhteşem bir gol oldu” diye seslendi. Konsey, Sandal’ın bu açıklamasını değerlendiriyor?
Onur Baştürk: Valla ben bir şey anlamadım, Tuba’ya rastladığımda bir sormak istiyorum. Mustafa Sandal belli ki esprili bir şeyler söylemek istemiş, ama çok “seksist” kalmış lafları. Ne olursa olsun şunu düşünmeliydi: Adını geçirdiği kişi eski sevgilisi ve onca kişinin arasında bu lafları işitmek onu incitebilir de...
Ömür Gedik: Asıl gol olan Tuba Ünsal’ın Mustafa Sandal’ın konserine gitmesi olmuş, Mustafa da pası alıp topu ağlarla buluşturmuş. Harbiye konserlerinin büyük haber olmasının en etkili yöntemi sevgili, eş ya da şekilde olduğu gibi eski sevgililerin konsere gelmesi, ya da bazen gelmemesidir. Bu PR malzemesini değerlendiren Mustafa Sandal’ın Harbiye konseri haliyle güzel ve büyük haber oldu, magazinde yer aldı. Bu arada sevenlerine not; Sandal Harbiye için ikinci bir tarih daha almış, ağustos sonunda bir konseri daha var.
Cengiz Semercioğlu: Gerçekten de büyük bir aşk yaşamışlardı, kollarına yaptırıp sildirdikleri dövmeleri gibi kalplerinde de bu aşkın izi hâlâ vardır. Olmaması imkansız zaten. “Pazara Kadar” şarkısını Tuba’ya yaptığını biliyordum, “Tek Geçerim” de aşkın başlangıcında kaleme alınmış. 2002 tarihli “Kopmam Lazım” da bitiş noktası. Bir aşk da adına 3 şarkı yapılan kadın olarak tarihe geçti Tuba...
Beklenen beğeniyi almadı
Rap’çilerin istilası devam ediyor. Ezhel, Ceza ve Ben Fero’nun Fight Kulüp’te Norm Ender’e diss atmak için bir araya geldiği sanılırken Berlin’de Neo Nazilere karşı mücadele eden Türk çetesi Boys 36 elemanı Killa Hakan için buluştukları ortaya çıktı. Bu birlikteliği Konsey nasıl yorumluyor?
Ömür Gedik: Fight Kulüp dört önemli ismin bir araya gelmesi nedeniyle büyük bir beklenti yaratmıştı. İzlenme sayısı isteneni verse de şarkı olarak beklenen beğeniyi almadı. Ama videoya gelen ‘dislike’ sayısının ‘like’ sayısından fazla olması bile projeye yaradı.
Cengiz Semercioğlu: Rap dünyasını belki fazla abartmaya başladık. Konserleri dolan yine popçular... Hatırlayın geçmişte Rap Star diye müzik yarışma programları bile yapılmıştı ama izlenmemişti. Şimdi rap yine çok konuşuluyor, üç gün sonra rüzgarı dinerse şaşırmayın. Dörtlünün yaptığı şarkı için dağ fare doğurdu diyebiliriz.
Onur Baştürk: Evet şarkı Norm Ender’e yanıt için yapılmış değil. Ama “Vayy” olunan bir şarkı değil. Sadece onca ismi bir araya getirdiği için dikkat çekiyor.
Herkes gidip korsan izler
Türkiye’de Netflix başta olmak üzere dijital platformların RTÜK denetimine alınması bomba etkisi yarattı. Netflix denetiminin sonuçları ne olur?
Onur Baştürk: Eğer Netflix gerçekten RTÜK denetimine girerse kısa sürede Uber gibi olur. Nasıl Uber şu anda taksi servisine dönüştü. Netflix de Türk dizilerinin ve “zararsız” içeriklerin yer aldığı bir platforma dönüşür Türkiye’de. Üyelikler sona erer. Herkes gidip korsandan seyreder.
Ömür Gedik: Dijital platformların RTÜK denetimine girmesiyle korsan patlar. İnsanlar o dizileri sansürlü halleriyle izlemek istemeyecektir çünkü.
Cengiz Semercioğlu: RTÜK üzerine giderse Netflix Türkiye platformunda her diziyi yayınlamaz, riskli gördüğü içerikleri kaldırır. Kadük bir Netflix’e sahip oluruz ve çoğu abonelik iptal olur. İstediğimiz bu mu? Ben paramla kadük bir platform izlemem.