Güncelleme Tarihi:
◊ Giyilebilir teknolojide bu yıl Intel firmasının yüzü oldunuz. Nasıl başladı bu macera?
- Ezra: Esasında biz bu giyilebilir elbise olayını macera olarak gördük. 2011-2012 yılları arasında Paris Moda Haftası’ndaki son defilemizi yaptığımızda, kendimize ‘Biz nasıl bir farklılık yaratabiliriz?’ sorusunu sorduk. Milyonlarca euro veya dolar sermayemiz yok. Kendi istihdamımızı sağlıyoruz. Moda haftalarında yer almamız önemli tabii ama çok güçlü rakiplerimiz var. Organizasyon, PR bir yere kadar. Bambaşka bir farklılıkla ortaya çıkmaya karar verdik.
◊ İhtiyaç olarak teknolojik elbiseye nasıl bir gerekçe gördünüz?
Tuba: Kendimize “Nereye gidiyoruz, neler yapıyoruz” diye sorduk. Sonra, “Giyebilmek de bir ihtiyaç, teknoloji de gelişiyor” dedik. Rakamsal olarak insanların daha fonksiyonel takı, kıyafetleri tercih edeceği düşüncesini kavradık. Bundan tam üç yıl önce giyilebilir teknolojilerle adım adım projelerimizi gerçekleştirmeye başladık.
◊ İlk teknolojik tasarım neydi?
- Ezra: İlk giyilebilir teknolojimiz ‘Kelebek Elbise’ oldu. Bizi Intel destekledi. Yaptığımız işin rağbet göreceğini biliyorduk ancak bu kadar önemli bir iş olarak benimsenmesi gururumuzu okşadı. Kelebek Elbise’yi Amerika’da gerçekleşen özel bir davetle tanıttık. Temsil heyeti gibiydik orada, hâlâ da o konumdayız. Bu noktada kelebeklerin üstünden uçtuğu gece elbisesi, ilk gösterim oldu.
MİKROÇİPLER BİZİM DESTEKÇİMİZ
◊ Teknoloji ve hayal gücü bir arada nasıl kullanıldı?
- Tuba: Silikon Vadisi’nde çalışırken önce mühendislerle hayal ettik. ‘İpe akıl vereceğiz’den yola çıktık. Hem sağlık hem de hayatın hızına hız katabilecek bir kıyafet üretmekti amacımız.
◊ Kulağa hoş geliyor ama hepimiz yabancıyız, giyilebilir teknolojiye. Nedir bu giyilebilir teknoloji?
- Ezra: Hepimize daha konforlu, daha rahat ama daha şık olmayı isteriz. Amaçlarımız da tam olarak moda denen şeyin günümüzün popüler çizgisi olduğunu farkına varmamızla başlar. Dediğimiz teknoloji çağında olmak dediklerimiz bu noktada başlıyor. Giyilebilir teknoloji, çağı üstümüzde taşımak.
◊ Giyilebilir teknolojiyi ilk duyduğumuzda aklımıza direkt kablolar filan geliyor...
- Tuba: Küçük çipler, piller de geliyor farkındayız. Bunlar yok. Esasında mikroçipler bizim destekçimiz. Tamamıyla yazılım ve Wi-Fi ile hallediyoruz. Yazılımlarla verdiğimiz komutlar hareketiyle sağlanıyor, bu kablosuz teknoloji. Nasıl Wi-Fi ile internet sağlandı bilgisayarlarda, bizim kıyafetlerde de öyle. Işık, renk ve oyun veriyor. Tamamen beyin gücü.
◊ Bu işin mali kısmı nasıl döngü sağlıyor?
- Ezra: Satım aşaması yurtdışı kaynaklı başladı. Piyasaya sunuşu, Intel’le uluslararası olarak başlattık. Amerika’da büyük bir kampanya başladı. Bu kampanyayı kıtalar arasında gezerek gösterdik. Intel’in bir yüzü Lady Gaga, öteki biz olduk.
◊ En fazla rağbeti nereden görüyorsunuz?
- Tuba: Ortadoğu bizim en büyük satış yerimiz. Moda haftalarında olmamız da tabii önemli etken. Lansman yapılmadan siparişler almaya başlamıştık bile...
◊ Bu kıyafetleri kimler giyebilecek?
- Ezra: Herkes. Hepimiz, siz, biz... Sokakta gördüğünüz herkes giyebilir.
LADY GAGA ÇOK TATLI BİRİ
◊ Intel’in diğer yüzü de Lady Gaga. Aynı marka için çalışmak nasıl bir duygu?
- Ezra: Dünyanın en büyük teknoloji yazılım firmalarından biriyle çalışıyoruz ve Lady Gaga’yla karşılıklıyız. Harika bir his. Kendisi de çok tatlı biliyor musunuz? Bizler için de Türkiye için de önemli bir adım.
Kelebek gelinlik
◊ Kıyafetlerin maliyeti nedir?
- Tuba: İlk ürün maliyet anlamında yüksek kalır. Biz onu daha düşük bütçeli konuma getiriyoruz. Şu an Türkiye’de çok güçlü kumaş üretimi yapan firmalar var. Ama biz daha düşük üretimleri tercih etmeye çalışıyoruz.
◊ Fiyatları ne aşağı yukarı?
- Ezra: 400 liraya da alabilirsiniz, 4 bin liraya da. Ürüne göre değişir.
◊ Kelebek Gelinlik ne kadar peki?
- Tuba: İçinde çok kelebek var ve çok işçilik var. ‘Evet’ dediği anda gelin, kelebekle havaya uçuşuyor.
Yüksek biraz fiyat... 40 bin lira. Sadece elde yapılabiliyor, kuyruğu 3 metre. 10 bin liraya daha sadesi de olabilir. Çok göreceli bir iş bu.