Güncelleme Tarihi:
SESLERİNİ ÇIKARMADAN OLUP BİTENİ İZLEDİLER
Rol aldığı filmlerle bir dönemin unutulmazları arasına giren ünlü oyuncu, birlikte kamera karşısına geçtiği meslektaşının kendisine neler yaptığını, nasıl çaresiz bir durumda bıraktığını, üstelik bazılarının da bunu seyrettiğini ayrıntılarıyla anlattı.
KORKUNÇ OLAYI ANI KİTABINDA DA ANLATTI
Bu söz konusu ünlü oyuncu, 1990'larda oynadığı birçok filmle hafızalara kazınan, uzun süredir de eskisi kadar spot ışıklarının altına çıkmayan Geena Davis. Tecrübeli oyuncu, hayatı ve mesleğiyle ilgili bazı çarpıcı hatıralarını anlattığı Dying Of Politeness adlı kitabında da değindiği bir olayı bu kez New York Magazine'in "On With Kara Swisher adlı programda anlattı. Davis'in anlattığı bu olay, birçok Hollywood ünlüsünün başına gelen bir taciz olayı. Geena Davis'in suçladığı kişi ise meslektaşı Bill Murray. Bu arada Murray'in, uzun süredir bu tür taciz iddialarıyla gündeme geldiğini hatırlatalım.
Geena Davis'in programda söylediğine göre söz konusu taciz olayı, 1990 yılında Bill Murray ile birlikte oynadıkları Quick Change adlı filmin çekimleri sırasında yaşandı. Oyuncu, o sette Murray ile çalışmanın kendini rahatsız hissettirdiğini vurguladı. Üstelik iddiasına göre Bill Murray, bir değil birkaç kez onu taciz etmeye yeltendi.
BİR MASAJ ALETİNİ ÜZERİNDE KULLANMAK İÇİN ISRAR ETTİ
Geena Davis'in anlattığı ilk olay, bir masaj makinesi yüzünden meydaha geldi. Davis, Bill Murray'in bir masaj aletini kendi üzerinde denemek için ısrar ettiğini söyledi. O sırada filmin yapımcılarıyla birlikte bir otel odasında olduklarını belirten Geena Davis "Ona 'hayır, teşekkür ederim' dedim. Ama ısrarını sürdürdü. Ben de "hayır" diye tekrarladım. Sonra ona bağırdığım bir noktaya geldim. 'Bana sorup durmayı kes! Bunu yapmayacağım. Beni anlıyor musun? diye bağırdım" diye konuştu.
Geena Davis yine de yatağın bir köşesine tünediğini ve Murray'in, masaj aletini birkaç saniye üzerinde denemesine izin verdiğini anlattı. Ardından da "Beni uygunsuz bir şey yapmaya zorlayıp zorlayamayacağını görmek için bunu yaptığını anladım" diye sürdürdü sözlerini.
'SADECE SEYRETTİLER'
Genea Davis'i en çok hayal kırıklığına uğratan ise olay sırasında Murray ve kendisiyle birlikte odada bulunan yapımcıların bütün bunlara hiç ses çıkarmaması. Bill Murray , masaj aletini kendisi üzerinde denemek için ısrar eedrken Davis de yapımcıların onu durdurmasını beklemiş. Ona göre normal olan buydu. Fakat öyle olmadı. "Onlara baktım. Bill'e 'Haydi ama kes şunu' demelerini falan bekliyordum: Ama öyle olmadı." Geena Davis'e göre Murray, bir sonraki adımını belirlemek için yani onunla uygunsuz bir şey yapıp yapamayacağını öğrenmek için böyle bir yöntem denedi.
'ERTESİ GÜN DE SETTE OYUNLAR OYNUYORDU'
Davis'in ileri sürdüğüne göre Bil Murray ertesi gün yine bazı oyunlar oynuyordu. O gün olanları da şöyle anlattı Geena Davis "Manhattan'da bir yerde, kalabalık bir ekiple bazı sahneler çekecektik. Bana sete gitmem için hazır olduklarını söylediler. Ben de Bill'e 'Bana sete gitmemi söylediler. Seninle geleyim mi yoksa burada birkaç saniye bekleyeyim mi?' diye sordum. Bill bana "hayır" dedi. Sonra fark ettim ki Bill benim giyinme odama girmişti. Bana bağırıyordu. 'Burada ne yapıyorsun, acele et acele et' diye kulağımın dibinde bağırıyordu." Davis'in anlattığına göre bütün kalabalık set ekibinin önünde Murray, arkasından gelip kulağının dibinde "haydi, haydi" diye bağırarak yürüyordu.
MURRAY HAKKINDA BAŞKA ŞİKAYETLER DE OLDU: Bill Murray'in bu tür tacizlerinden şikayeti olan tek kişi Geena Davis değil. Daha önce Beyonce'nin kardeşi Solange Knowles, istemediğini defalarca söylemesine rağmen Murray'in saçına dokunduğunu ileri sürmüştü. Murray ile Charlie'nin Melekleri filminde birlikte rol alan Lucy Liu da 2000 tarihli filmin setinde Murray'in yaptıklarını "uygunsuz ve bağışlanamaz" diye nitelendirmişti.
BİRKAÇ MÜZİK ALETİNİ ÇALIYOR, İSVEÇÇEYİ AKICI ŞEKİLDE KONUŞABİLİYOR
Her ne kadar son yıllarda eskisi kadar kameralar karşısına geçmiyor olsa da Geena Davis, Hollywood'a damgasını vuran birçok filmde oynadı. 1956 yılında dünyaya gelen tam adıyla Virginia Elizabeth Davis, daha gençlik yıllarında sanatla ilgili bir kariyer oluşturmaya karar vermişti. Çocukluk çağlarından itibaren müzikle yakından ilgiliydi. Piyano, flüt ve vurmalı çalgılardan bazılarını çalmayı öğrendi. Ergenlik yıllarında bir kilisede org çaldı. Davis, Boston Üniversites'nin Güzel Sanatlar bölümünden başarıyla mezun oldu. Bu arada uzun süre İsveç'te kaldığı için bu ülkenin dilini de akıcı şekilde konuştuğunu hatırlatalım.
SYDNEY POLLACK KEŞFETTİ
Mezun olduktan sonra New York'taki bir mankenlik ajansı için çalışmaya başladı. O döremde bir ara garsonluk da yaptı. İşte o süreçte Sydney Pollack'ın dikkatini çekince başrolünde Dustin Hoffman' ın oynadığı Tootsie adlı filmdeki pembe dizi oyuncusu rolünü alarak beyaz perdeye geçiş yapmış oldu. Bu rolün ardından Family Ties ve bir bölümünü kendisinin yazdığı Buffalo Bill gibi dizilerde oynadı.
Davis, Accidental Tourist iye en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar kazandı.
Televizyon dizilerinin ardından sinema filmlerine devam eden Davis, 1982 yılında Chevy Chase ile birlikte Fletch adlı filmde rol aldı. Ardından David Cronenberg'in 1986 yapımı The Fly (Sinek) adlı filmi ile adını daha geniş çevrelere duyurmayı başardı. Bu filmdeki teknik bir arıza sonucu sineğe dönüşen bilim adamını canlandıran Jeff Goldblum ile evlendi. 1988 tarihli Beetlejuice adlı filmin ardından dram ve komedi filmlerinin aranan yıldızı olmayı başardı. Aynı yıl bir köpek terbiyecisini canlandırdığı The Accidental Tourist'deki performansı ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscarı'nı aldı. Bu yıllar boyunca pek çok farklı rolde oynasa da genel anlamda "beceriksiz fakat etkileyici" kadın portesini korudu.
ÜNLÜ FİLM İLE OSCAR ADAYI OLDU
1991 yılına gelindiğinde, radikal feminist üslubu ile büyük tartışmalara yol açan ve Susan Sarandon ile birlikte rol aldığı Thelma & Louise filmi ile En İyi Kadın Oyuncu Oscarı'na aday olup, kariyerinin doruğuna çıksa da bir anda muhafazakâr kesimlerin öfkesine maruz kaldı ve bir kısım kadın izleyici tarafından düşman ilan edildi.
1993 yılında, Bruce Willis'in başrolünü oynadığı Die Hard 2 ve Cliffhanger filmlerinin yönetmenliğini üstlenen Renny Harlin ile hem romantik hem de profesyonel bir ortaklığa giren oyuncu, özellikle Cutthroat Island filminin gişede büyük bir çöküş yaşaması ile birlikte sona ereceği düşünülen bu ilişkiye aynı yönetmenin 1996 yapımı The Long Kiss Goodnight adlı filmine kadar devam etti. Bu filmden sonra beyaz perdeye uzun bir süre ara veren Davis, 1999 yılında Stuart Little adlı küçük bir fareyi konu alan filmde rol aldı.
OKÇULUK TAKIMINA GİREMEDİ AMA YARI FİNALE YÜKSELDİ
Davis'in tek mahareti sinema ve müzik sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü Davis aynı zamanda bir sporcu. 1.83'lük boyuyla Hollywood'un en uzun boylu kadın oyuncularından biri olan Davis, 1999'da ABD'de yapılan okçuluk olimpiyat takımı seçmelerinde takıma giremese de yarı finale kadar yükseldi.
DÖRDÜNCÜ EVLİLİĞİNDE MUTLULUĞU BULDU
Biraz da Geena Davis'in özel hayatına bakalım... Davis, bugüne kadar dört kez evlendi. İlk evliliğini 1982 ile 1983 arasında Richard Emmolo ile yaptı. Ardından 1987 ile 1990 arasında meslektaşı Jeff Goldblum ile evli kaldı. Üçüncü evliliğini de 1993 ve 1998 arasında Renny Harlin ile gerçekleştirdi. Davis, 2001 yılında hayatını birleştirdiği Reza Jarrahy ile evliliğini hala sürdürüyor.
FOTOĞRAFLAR: ALAMY, AVALON