* Kaç yaşından beri sahnedesin?
- 23... Konservatuvarda okurken kendi kurduğumuz bir grup vardı. Onlarla beraber başladım ilk. Konservatuvar bittikten hemen sonra profesyonel olarak sahneye çıktım. Öğretmenlik de yaptım. Ondan sonra da albüm geldi zaten.
* Sesinin güzelliğini ne zaman fark ettin?
- Klasik belki ama çocukluğumdan beri bana hep şarkı söyletirlerdi.
Fotoğraflar: Emre YUNUSOĞLU
KÜÇÜKKEN GAZETECİ OLMAK İSTİYORDUM
* Ne söylerdin küçükken?
- Bizim evimizde Türk müziği çok dinlenirdi. Babam Türk müziği aşığıdır. Ben de sanat müziği söylüyordum. Daha sonra ortaokul, lise çağlarında Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Nilüfer dinleyip, şarkılarını söylerdim.
* Ne olmak istiyordun küçükken?
- Ben gazeteci olmayı çok istiyordum. Hoşuma gidiyordu çok. Ya da pilot olma isteğim çok vardı. Niyeyse, maceracı ruhumdan herhalde. (Gülüyor)
* Nasıl geçti konservatuvar yılların?
- Çok güzeldi. Hâlâ görüşüyoruz arkadaşlarımla.
İLK ALBÜM VE EŞİM FEBYO HAYATIMIN DÖNÜM NOKTALARI* Hayatının dönüm noktası ne sence?- İlk albümle başlıyor galiba ve tabii eşim Febyo ile tanışmam dönüm noktası. Çünkü, biz onunla beraber çok güzel bir uyum içerisinde çalıştık.
* Kaç yaşında tanıştınız?- 24 yaşında. Albüm öncesi beraber çalışıyorduk sahnede. 1997’den 2000 senesine kadar arkadaşlığımız sürdü. Ama sonraları 2000 yılından itibaren flört etmeye başladığımız, sevgili olduğumuz zamanlardı.
* Arkadaşlık dönemi nasıldı, ben hep onu merak ederim...- Aslında iki taraf da birbirine boş değildi diye düşünüyorum. Benim için öyleydi, sonradan tabii öğrendim ki onun için de öyleymiş. Febyo bu konularda biraz çekingen bir adam. 2000 yılının yılbaşında açıldı nihayet. Sahneye çıktık, sonrasında Hakan ve Yasemin diye çok yakın arkadaşlarımız var, onlar davet etmişlerdi. Bir grup arkadaş onlara gittik. Planlamış, açılmaya niyetli... Ben de fark ediyorum ama “Bilmem, işim olmazsa gelirim” diyorum. Istırap çektiriyorum yani! Orada açıldı, o gün bugündür birlikteyiz.
* Nasıl açıldı? - Oturuyorduk, elimi tuttu hafiften. “Dans edelim mi” dedi. Dans ettik, orada bir şeyler söyledi. Ertesi gün hemen akşam yemeğe çıktık.
* Ne zaman evlendiniz? Nasıl teklif etti?- 2004 yılında evlendik. Bir teklif olmadı. Bu kadar zamandır bir aradayız, hadi artık dedik yani.
BİZ ÖNCÜ OLDUK, ARTIK HERKES ÇATIR ÇATIR EVLENİYOR* Belki de şu andaki evlilik furyasının öncülerindensin. Eskiden starlar saklardı ilişkilerini, evlenmezlerdi. - Evet. Benim evliliğimden sonra patır patır evlenme durumu oldu. Çok da güzel bir şey. Evli olsa bile saklayanlar eskilerde kaldı.
YAŞ İLERLEDİKÇE MANEVİYAT ARIYOR İNSAN* Eskiden yalnız yaşayan, evlenmeyen starların yaşlılıklarında mutsuz olduklarını görünce insanlar, o modelin doğru olmadığını anladılar.- Elbette. Yalnızlık çok zor. İnşallah gücümün, sesimin yettiğince şarkı söyleyeceğim. Ama yaş da ilerledikçe belli bir zaman sonra başka bir maneviyat arıyor insan. Evet başarılısın, şöhretin var, nereye kadar? Bizler şu anlamda şanslıyız; sesimizi şarkılarımızı bir şekilde bırakabileceğiz gittikten sonra. Ama başka şeyler de var. Çocuk sahibi olmak gibi. Senden geriye kalan yegane şeylerden biri. Bu tarz maneviyatları da arıyor insan.
FEBYO SAHNEDE KOCAM DEĞİL, ORKESTRANIN ŞEFİ* Sahnede başka biri mi oluyorsun?- Sahnede Funda Arar’ım, kimseyi tanımam. Febyo orada benim kocam değil. Orkestranın şefi, işini yapıyor. O da orada bana ‘benim karım’ diye bakmıyor biliyorum. Orada bir sanatçı var, şarkı söyleyen biri var ve işini yapıyor diye düşünüyor.
* Uzun süren bir birlikteliğin, evliliğin var. Bunun sahnedeki sırrını anlattın. Peki genelde sırrın nedir?- Kolay değil gerçekten. Febyo iş konusunda çok disiplinli, her şeyi zamanında yapmak ister, ben bazen kaytarmak isterim. Tavrının arkasından ne geleceğini bilip ona göre davranmak çok önemli bir şey. O beni biliyor. Terelelli olduğum zamanlarda pek yanaşmaz bana.
* Ne zamanlar o terelelli zamanlar?- İşte işle ilgili saçma sapan durumlar olur, kıyafetle ilgili bir aksilik çıkar. Oluyor da oluyor yani. Evde olan bir şey olabilir, bir çantamı bulamam mesela. Ben delirmişimdir o gün. O zamanlar kimse yanaşmaz bana. Ekip çil yavrusu gibi dağılır. Ama çabuk geçer sinirim.
* Çocuktan sonra neler değişti hayatınızda?- Biraz daha planlı programlı yaşamaya başlıyorsun doğal olarak. Güne daha erken başlıyoruz. Her şeyi çocuğa göre planlamak zorundasın.
ARAS’IN POPÜLER MÜZİKLE UĞRAŞMASINI İSTEMEM* Var mı müziğe yeteneği?- Var. Çok seviyor. Sürekli şarkı söylüyor.
* Aras’ın müzikle uğraşmasına ister misin? - Popüler müzik içerisinde olsun istemem. Çünkü Türkiye’de bizim sektörümüzün artık nereye gittiğini maalesef ben kestiremiyorum. Çok zor dönemlerden geçiyoruz. Sektör bitik durumda.
* Böyle mi devam edecek?- Bu terör olayları bitmedikçe konserler biraz zor olur. Daha gazino programları, daha kapalı mekanlar, belki özel geceler olur. Ama onlara bile güvenemiyorsunuz. Allah korusun kötü bir şey oluyor, her şey iptal ediliyor. Konser başlayana kadar konserimiz var diyemiyoruz.
POP-CAZ ALBÜMÜ
* Nasıl seçiyorsun şarkıları?
- Bir şarkıyı dinlerken ve söylerken beni etkiliyorsa, tüylerim diken diken oluyorsa ben tatmin oluyorum o şarkı ile ilgili. Kumaşın tutması, sözün, müziğin, sesin, söyleyenin tavrı, sesinin tınısı çok önemli.
* Yaptığın müziğin tarzını ne olarak değerlendiriyorsun?
- Pop müzik diyoruz hepsine artık.
* Caz albümü varmış aklında...
Evet, pop-caz albümü yapmak istiyorum.
KOMEDİDE OYNAMAK İSTERİM
* Komedi oynamak istiyormuşsun?
- Bayılıyorum komediye. En son “Kaçma Birader” filminde oynadım. Çok keyifliydi. Ama orada şarkıcı Funda Arar’ı oynadım. Ben başka bir karakter istiyorum.
* Eleştirilmek hoşuna gidiyor mu?
- Tabii, iyi yönde, beni kamçılayacak eleştirileri seviyorum. Diğer türlü saçma sapan eleştirileri hiç dikkate bile almıyorum. Etrafımdaki insanların beni sürekli pohpohlamasını hiç sevmem. Bu iyi bir şey değil. Yanlışını bulamazsın, ilerleyemezsin o zaman. Beni en çok eleştiren de Febyo’dur.
* En çok neyini eleştiriyor?
- Bazı konularda pasif kalmamı eleştirir. Bazen kıyafetimi de eleştirebiliyor. “Olduğundan daha genç giyinmen lazım” diyor mesela. Veya “Bu şarkıyı daha duygulu okuyabilirsin” diyor.
BU PİYASADA BEKAR KADIN OLMAK DAHA ZOR* Piyasada bekar kadın olarak var olmak daha zor demişsin... - Evet, zor biraz. Kendini korumak ve kollamak daha zor. Evlilik sigorta gibi.
* Koruma gibi mi algılıyorsun?- Koruma değil, bekar da olsa koruyan korur kendisini ama dediğim gibi evlilikle biraz daha temkinli olunuyor.
* Herkes anne olup bu kadar fit nasıl kalıyorsun diye soruyor?- Dikkat ediyorum yediklerime, spor yapıyorum. İşin bir parçası. Manken değiliz ama tabii, insan sürekli 36 beden kalamayabilir. Dönem dönem kilo alabilirsin, zayıflayabilirsin.
* Ne yapıyorsun spor olarak?- Hoca eşliğinde çalışıyorum. Ağırlık, pilates... Fit tutacak her şeyi yapmaya çalışıyorum. İyi geliyor.
* Sahnede enerjini nasıl koruyorsun. Ben senin sahneni biliyorum. Gerçekten sahnesi en iyi sanatçıların başında geliyorsun.- Sahne çok bambaşka bir şey. Sahnede acayip bir şey oluyor, başka bir yaratığa dönüşüyorum. Orada hareketliyimdir de, çok durarak şarkı söylemem.
* Ayda 25 konser verdiğinde sesi nasıl besliyorsun, bu çiğ yumurtalar falan işe yarıyor mu?- En önemlisi uyku, iyi beslenme. Sesi protein besliyor tabii ki çünkü kas. Kası da en iyi protein besler. Yumurta en saf protein ve ne kadar çiğ yersen o kadar iyi. Yoksa o oradan geçti diye ses tellerin düzelmiyor. Sesi kullanmakla da alakalı bir durum.
BAŞKA MESLEKTEN BİRİYLE EVLENSEYDİM YÜRÜMEYEBİLİRDİ
* Soyadını değiştirmedin evlenince?
- Nüfusta Funda Arar Taşel. Ama Funda Arar tanındığım için öyle devam etti.
* Sahnedeki kadınsın. Güzelsin. İlgi çekiyorsun. Kıskançlık oluyor mu?
- Yok. Febyo ile hiç öyle sorunlar yaşamadık.
Güven önemli bir şey. Ben ona güveniyorum, onun da bana güvendiğini biliyorum. Benim sahnede olan bir kadın olduğumu, işimi yaptığımı ve işimin gereklerini de bilen biri. Başka bir meslekten biri olsaydı belki yürümeyebilirdi. Erkek için de bu geçerli.
Bunu anlayabilecek, algılayabilecek eş bulmak gerçekten
kolay değil.