FreddIe beni terk etme

◊ “Bohemian Rhapsody” harika bir film olmuş, birkaç kere daha izleyeceğim sanırım. Freddie Mercury’nin keskin tavrı ile başlayalım mı? Sanatsal olarak yapmak istediğine engel olununca kontrattan vazgeçecek kadar cesur bir adam...

- Kesinlikle... Freddie ikna yeteneği yüksek bir adam. Vizyonuna, yapmak istediklerine engel olmak isteyenlere meydan okuyan bir tavrı var. Sanırım bu çocukluktan itibaren kimlik arayışında olmasından kaynaklanıyor. Freddie, İngiltere’ye göç etmiş sıradan bir ailenin üyesi. Ne zaman ki kendini ifade edebilecek platforma sahip oluyor, o zaman yapmak istediklerini korkmadan söylüyor.

◊ Çok hazırlık gerektiren bir roldü, öyle değil mi?

- Evet. Bu filme hazırlanmak, tiyatro okuluna geri dönmek gibiydi. Hayatımda elimi piyanoya sürmemiştim mesela, buna rağmen filmde tamamen kendim çaldım. Güne saat 11’de piyano dersi ile başlıyordum, 1’de müzik dersi, 3’te dans dersleri... Geri kalan zamanda da arşivlerdeki görüntülerini izliyordum.

◊ Bu rolün hakkını verebilmek için, içindeki divayı ortaya çıkardın diyebilir miyiz?

- Evet... Çekim dışındaki saatleri bile cesurca, hatta biraz yüzsüz şekilde Freddie gibi geçirdim. Saç, makyaj, bitmek bilmeyen kostüm provalarında tamamen Freddie gibi davranıyordum. Beni hazırlayanlara da çekim dışında olsak bile beni Rami gibi değil Freddie gibi düşünün dedim.

ONUN MARY AUSTIN İLE DE HARİKA BİR İLİŞKİSİ VARDI

◊ Filmin Live Aid konseri sahnesinda sizi değil de direkt Freddie Mercury’yi izlemiş gibi oldum. Konser sahneleri size ekstra bir endişe yaşattı mı?

- O sahne için çok uzun süre hazırlandım, sahneye çıkarken içimde büyük bir coşku vardı. Endişelendim mi? Bence Freddie Mercury de konserlere çıkmadan önce heyecanlanıyordu. Sadece hislerini çok iyi saklamayı başarıyordu. O yüzden çekimlerde ne zaman şüpheye düşşem, ne zaman olmayacağını düşünsem Freddie’yi aklıma getirdim.

◊ Neden?

- Çünkü o ne olursa olsun yoluna azimle devam eden, kendini olduğu gibi kabul ettiren bir adamdı. Ben de aynı şeyleri yapmayı denedim.

◊ Peki filmde cinsel yönelimlerinin yeterince gösterilmediği tepkileri hakkında ne diyeceksiniz?

- Filmde 2 saat içinde Freddie Mercury’nin hayatını aktarmak istedik. Onun hikayesini dürüst bir şekilde anlatabilmek için her gün düşündük, araştırdık. Freddie’nin filmde de gördüğün gidi Mary Austin ile harika bir ilişkisi vardı. Mary ile ilişkisi dışında gay-biseksüel bir adam olarak da ilişkiler yaşadı. Her şeyi 2 saat içinde olabildiğince geniş yelpazede anlatmak istedik.

BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN ÖZELLİĞİ DEVRİMCİLİĞİ

◊ Freddie Mercury sıradan bir insan değildi. Cesurdu, yaratıcıydı, yetenekliydi, yardımseverdi. Peki sizi en çok etkileyen özelliği hangisiydi?

- Devrimci olması. O zamanlar kendini keşfetmesi, kendini olduğu gibi kabul etmesi, sadece olduğu gibi kabul etmekle yetinmeyip bunu sahnede binlerce kişinin önünde şarkılarıyla haykırabilmesi etkileyici.

◊ Peki film senin üzerinde nasıl bir etki yarattı?

- Beni oldukça değiştirdi diyebilirim. En başından itibaren çok özel bir projenin içinde yer aldığımı biliyordum. Her gün sınırlarımı zorlayıp en iyisini yapmaya uğraştım. Bunu da muazzam bir özgüvenle yaptım. Bu aşırı güven nereden geldi inanın ben de bilmiyorum. Belki Freddie kendininkinden bana da verdi biraz (gülüyor).

◊ Freddie ne tür müzik dinlerdi?

- Jimi Hendrix’i çok severdi, David Bowie’yi çok severdi. Aretha Franklin’e çok hayrandı. Opera dinlemeyi de çok severdi, Montserrat Caballe ile bir opera albümü yapmış zaten. Hafta sonları insanlar rock gruplarını izlemeye giderken o Pavarotti dinlermiş. Sevdiği bir diğer şarkıcı da Liza Minnelli... Onun dışında çok fazla kabare izlermiş. Bob Fosse’nin koreografisini çok beğenirmiş. Freddie’nin sahnedeki tavrı Bob Fosse’den geliyor zaten... İlginç değil mi?

◊ Çekimler bittikten sonra hiç “Yeter artık Queen şarkısı duymak istemiyorum” dediniz mi?

- Çekimleri aylar önce bitirdik ve ben hâlâ Queen dinlemeye devam ediyorum. Garip ama müziklerine âşık oldum, gruba âşık oldum.

 ÇOK SEVDiĞiM BiRiNE VEDA EDER GiBiYDiM

◊ Nedense çekimler bittikten sonra Freddie’ye çok zor “hoş çakal” dediniz gibi hissediyorum...

- Doğru! Diğer filmlerde çekim bittikten sonra karakterle arandaki bağları kopartıyorsun ama Freddie ile aramdaki bağı kesmek istemiyorum. Havaalanında çok sevdiğin birine veda edersin ama yürürken durmadan arkaya dönüp o kişi hâlâ orada mı diye bakarsın ya, çekimler bittiğinde aynen o durumu yaşadım. Freddie beni hiçbir zaman terk etmez...

◊ Konser sahnelerinde kendinizi oyuncu değil de şarkıcı gibi hissettiğiniz oldu mu?

- Yapımcımız Graham King konser sahnelerinde bütçemizi artırmıştı. En iyi şekilde, hiç kesilmeden çekilmesini istiyordu. Kameralar, vinçler, üstüne bir de seyircinin olması adrenalini iyice yükselten faktörlerdi. Haliyle iyice havaya girdik konser sahnelerinde. Dördümüz birden sahne arkasına döndüğümüzde, aramızda “Biz gerçekten bunu yaptık mı?” diye konuşuyorduk.