Güncelleme Tarihi:
FİLM, OLAYLARA FARKLI AÇILARDAN BAKABİLMEMİ SAĞLADI
* Filmdeki Mr. Spock karakteriyle yıldızınız parladı. Bu akıl sahibi, mantıklı karakter neler kattı size?
- Güzel soru, Spock’ın bilge karakteri olaylara farklı bakış açılarından bakabilmemi sağladı. Sadece bir tek görüşün savunucusu olamazsınız. Farklı fikirler her zaman kabul edilmeli, tabii güzel ve bilge bir filtreden geçirildikten sonra...
ÇOCUKKEN STAR TREK FANIYDIM
* J. J. Abrams gibi çok yetenekli ve popüler bir yönetmenden görevi devralmak zor olsa gerek...
- Çok zor bir görev devraldım. Fakat J.J. çok yardımsever ve zarif bir insan. Beni aradı, “Eğer sen de istersen Star Trek’i senin yönetmeni istiyorum. Cesur ol ve kendi tarzını yarat. Benim etkim altında kalma” dedi. Güzel bir kariyerim var. Bağımsız filmlerle başladım bu işe ama J.J.’in beyni çok farklı çalışıyor, milyonlarca fikri var ve bu fikirleri tartışmayı çok seviyor. Yorulmak bilmiyor. Benim de durmak bilmeyen bir karakterim var. Bence güzel bir takım oluşturduk.
* Çocukken Star Trek fanıydınız değil mi?
- Çok büyük bir Star Trek fanıydım. Tayvan’dan Amerika’ya göç ettiğimizde 8 yaşındaydım. Küçük bir balık lokantası açtık, her akşam 9’da lokantayı kapatıyorduk. 11’de de Star Trek’in tekrarları vardı. Her gece 11’de ailece Star Trek’i izlerdik. 18 yaşıma kadar bu geleneği bozmadık.
* En çok konuşulan Sulu’yu gay karakter yapmanız oldu. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
- Yazarlarımızdan Simon ile bu konu üzerinde çok düşündük. Birçok kişinin fikrini aldık. Sonunda Sulu’yu gay yapmaya karar verdik. Sulu’nun gay olması benim için ya da fikrini aldığımız kişiler için sorun olmadı. Umarım Star Trek dünyasında da mesele olmaz ve filmin önüne geçmez.
* “Fast and Furious: Tokyo Drift” ve bu serinin 6’ncı filmini yönettiniz. Bu filmin İstanbul ayağını ne zaman çekeceksiniz?
- Türkiye’de çok hayranı varmış filmin diye duydum. Benim de hayalim Asya’dan Avrupa’ya, Boğaz köprüsünde yarışırlarken bir sahne çekmek. Ama İstanbul trafiği dünyanın en kötü tarfiklerinden biriymiş diye de duydum. Aklımın bir köşesinde tutuyorum İstanbul Drift’i (gülüyor).
STAR TREK İLE UZAYA GİTTİM
* Bu sene Star Trek’in 50. yıldönümü, neler söylemek istersiniz?
- Böylesine köklü ve büyük bir serinin yeniden parçası olmak tabii ki çok güzel. Yönetmenimiz bize birer teleskop hediye etti. Evimin balkonuna kurdum, her gece Ay’ı izlemeye ve düşünmeye başladım. Böylesine büyük bir evrende belki de biz noktadan bile küçük varlıklarız. Belki o uzak galaksilerde hayatlar var, belki o galaksilerden bizi izleyip “filmimizi yapıyorlar” diye tebessüm ediyorlar. Star Trek aklıma bir sürü garip soru getiriyor. (Gülüyor)
* Evet, Star Trek çok köklü bir seri. Uzay filmi olmasının yanında aslında çok da güzel mesajı var değil mi?
- Evet, Star Trek’te güzel şeyler başarmak için gücünüzü birleştirin, birlik ve beraberli her zaman güzel sonuçlar getirir. Şu anda dünyada olup bitenlere bakıyorum, neredeyse her gün kötü haberlere uyanıyoruz. Aslında tek ihtiyacımız birlik ve beraberlik. Sonuçta hepimizin bu dünyanın vatandaşıyız. Aramızdaki duvarları aşalım, birleşelim. Hepimizin ortak kaygısı kendi evrenimizi korumak olsun.
VAKİT BULDUKÇA İSTANBUL’A GİDİYORUZ
* Star Trek’in 50. yıldönümü ve yeni film hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
- Star Trek’in arkasındaki hikayeyi çok iyi bilen biri olarak filmin bir parçası olmak tabii ki gurur veriyor. 50 yıl önce de film aslında basit bir mesaj veriyordu: Barış ve bütünlük. Eminim filmimizi sadece eski, orijinal fanlar değil yeni jenerasyon da çok sevecek.
* Sormadan edemeyeceğim, “Avatar”da neler oluyor? Çekimler başladı mı?
- Henüz başlamadı. Stüdyo ve yönetmenimiz James Cameron arasındaki bazı maddi sorunlar aşılır aşılmaz çekimler başlayacak. Senaryonun ilk iki bölümünü okudum, inanın beklemeye değer. “Avatar” yeni teknoloji ile birincisinden çok daha fazla ses getirecek.