Güncelleme Tarihi:
Filmin yapımcısı Mustafa Uslu, telefonla bağlandığı canlı yayında şunları söyledi:
Filmi yaparken önce Muhterem Nur'la mülakat yaptık Müslüm abinin hayat hikayesini anlattı. Adana'ya giderek mahalle muhtarı ve hayatına giren insanlar görüştük. Bize anlatılan hem mahalle halkının hem de Muhterem Hanım'ın anlattığı Ezo'nun annesinin cinayetinin işlendiği gün rahmetli olduğu.
Elimizde bununla ilgili belgeler de var. Ezo'nun fotoğrafı da var. Peki Ezo ölmediyse nerede?
"CİNAYET ÇOK GADDARCA OLDUĞU İÇİN FİLMDE ÖYLE VEREMEZDİK"
Biz bir de annenin cinayetini babanın tam işlediği gibi vermedik. Çünkü çok gaddarca çok vicdansızca bir cinayetti. Kadın bıçak darbelerinden kurtuluyor yandaki evin damına kaçıyor orada baba tarafından 22 tane daha bıçak darbesi alarak hayatına veda ediyordu. Bunu böyle göstermenin sinema tarihinde sinematografik dil olarak anlatım olarak da çok sert ve kaba olduğunu düşündük.
Günümüzde kadına şiddetin konu olduğu günlerde bunu böyle yapmayalım daha estetik bir anlatım diliyle anlatalım diye böyle yaptık. Hatta bunu böyle çektiğimiz bile bile çok kaba oldu. Araya metaforik bir şey koymak için kedinin gelerek güvercinleri öldürdürdüğü sahneyi koyduk. o benim küçükken yaşadığım bir hikayeydi. Babam bana yapmıştı onu. Babam ben küçükken güvercinlerimle çok mutluyum diye kafeslerin kapısını açıp kedilerin yemesine izin vermişti. Biz olayı daha yumuşatmak istedik.
"EZO ÖLMEDİYSE NEREDE?"
Eğer Ezo mahkeme kayıtlarına göre yoksa biz filmde yer alan o fotoğrafı nasıl bulduk? Biz fotoğrafa photoshop yapmadık eğer Ezo o gün ölmediyse nerede?"