Güncelleme Tarihi:
* Öncelikle biyoloji okurken rotayı televizyon dünyasına nasıl çevirdiğinizi sormak istiyorum?
- Zonguldak’ta biyoloji okudum ve mesleğimle ilgili birtakım stajlar yaptım. Ama alerjim çıkınca mesleğimden uzaklaştım. Annem iki seçenek sundu bana; ya bir kimya firmasına yönlendirecekti beni ya da televizyona. İkinci seçenek daha eğlenceli geldi tabii. Bir kanalda staj yaptım. Çok şey öğrendim; reji, montaj, muhabirlik, haber yazma... Spikerlik eğitimi de aldım. Eğitimim sırasında bir hocam, “Sen mimiklerini çok kullanıyorsun, bence oyunculuğu denemelisin. Müjdat Gezen’de oyunculuk eğitimi veriyorum, gel istersen bir dene” dedi. Ben de akşam okuluna gitmeye karar verdim.
* Ve oyunculuk maceranız böylece başladı...
- O dönem, yerel bir kanalda kültür sanat programları sunmak için staj yapıyordum. Şansıma “Müjdat Gezen senin hocan değil mi? Git onunla röportaj yap” dediler. Müjdat Hoca’yla röportajım sırasında söze “Ben sizin akşam okulunuzda öğrenciyim” diyerek başladım. “Neden meslek olarak yapmıyorsun oyunculuğu? Çok yönlü, eğitimli oyunculara ihtiyacımız var” dedi. Etkilendim sözlerinden ve oyunculuğa yöneldim.
İLK OYUNUMDA ELBİSEM DÜŞTÜ!
* Öncesinde merakınız var mıydı peki oyunculuğa?
- Aslında yoktu. Çocukken de hiç aktif değildim ben. Sahneye çıkmaya çekinir, şarkı söylemezdim. Pasif, asosyalliğe ramak kalmış bir çocuktum. O hareketliliği, karmaşıklığı, heyecanı tatmaya başladığım an “Evet ben oyuncu olmalıyım” dedim. Müjdat Gezen’de tiyatro eğitimi de almaya başladıktan sonra “Kendime güvenebilirim, insanlar beni izleyebilir” dediğimde oyunculuk başladı benim için.
* Kendinize güveninizi yerine getiren oyun hangisiydi?
- Müjdat Gezen’de bir hocam, Ferhat’la Şirin’in “Mehmene Banu” oyununu çalıştırmıştı. Herkes beni takdir etmişti. O oyun “Ben bir şey yapabilirim” hissini yaşatmıştı bana.
* Sahneye ilk çıktığınız an nasıldı? Nasıl bir heyecandı o?
- Önce bir şey anlamadım. Her şey hazırlanınca hafiften pır pır etmeye başladı kalbim. Perdeden kafamı uzattığımda annemi, babamı ve tanımadığım bir sürü kişiyi gördüm. İşte orada “Allah’ım kalp krizi geçiriyorum” dedim. Repliklerimi unuttum, nefes alamadım ilk ışıklar yandığında. İçten içe ölüyorum dedim. Gözlerimi izleyiciden hep kaçırdım. Bakmayayım derken arkamı döndüm, arkamı dönmemle üstümdeki straples elbisenin düşmesi bir oldu! (Gülüyor) Nasıl toparlayacağımı şaşırdım. İlk sahne deneyimimi kazayla atlattım yani. Ama sonra “Niye bitti ya, keşke bitmeseydi” dedim.
“FİGÜRAN” FİLMİ BEKLENTİMİ KARŞILAMADI
* Oyunculuk eğitimine devam ediyor musunuz?
- Evet, ediyorum. Eğitim dışında sürekli yerli ve yabancı sinema yapımlarını izleyerek kendimi geliştiriyorum. Oyuncuların mimiklerinden, hareketlerinden esinlenmeye çalışıyorum.
* Kendinize idol olarak gördüğünüz biri var mı?
- Bir dönem Nicole Kidman’ı çok beğenirdim. Estetik sonrası biraz hayal kırıklığı oldu bende. Mimikleri gitti çünkü. Çetin Tekindor’un sesini çok beğenirim. Zerrin Tekindor’a bayılırım. Haluk Bilginer keza, sahnede bambaşka biri oluyor bence.
* “Figüran” filmiyle hem kamera önündeki ilk tecrübenizi hem de ilk sinema deneyiminizi yaşadınız...
- Evet, bir tesadüf sonucu gelişti o... Bir dizi için cast seçimi vardı, oturup sayfalarca yazı ezberledim, seçmelere girdim. Projeye yan başrol olarak alacaklarını söylediler. Sonra proje rafa kaldırıldı. Ama o deneyim bana sinemayı kazandırdı, “Figüran”ın kadrosuna dahil olmamı sağladı.
* Nasıl bir tecrübeydi sizin için?
- Çekimler gayet eğlenceliydi. Kamera karşısındaki ilk deneyimim olduğundan çok heyecanlandım. İlk defa bir set ortamına girdim, kamera karşısında heyecanlandım haliyle. Aslında film geçen yılın kasımda gösterime girecekti ama birtakım aksilikler sonucu nisana ertelendi. Nisan ayında da başrol oyuncumuz Serenay Aktaş “Survivor” yarışmasındaydı, o olmayınca beklendiği gibi bir gala olmadı. Mali zorluklar nedeniyle yatırım da yapılamadı. Reklam olmayınca filmle ilgilenilmedi. Kötü şeyler üst üste geldi anlayacağınız... Güzel bir deneyimdi ama aksilikler nedeniyle beklentimle doğru orantıda olmadı film.
ARKA SOKAKLAR’DAKİ YABANCI
* “Arka Sokaklar”da da izledik sizi, diziye nasıl girdiniz?
- “Arka Sokaklar”da avukat rolü vardı. Filmden ve diğer hayata geçmeyen dizilerden oyunculuğumu bildikleri için rolü bana uygun görüp çağırdılar. İlk set günü çok garipti benim için...
* Neden?
- Herkes yıllardır birbirini tanıyor “Arka Sokaklar” setinde. Ben aralarındaki yabancı oldum. (Gülüyor)