Evdeki hesap çarşıya uymadı

◊ Savaş Özbey: Çift taraflı darbe yiyen Ebru Gündeş kim bilir içinde neler yaşamıştır ama bütün bu süreçte ‘Demir Leydi’ dirayeti sergiledi. İstese her Allah’ın günü manşetlerde olabilecekken, tek kelime açıklama yapmadı. Ağlama, kızgınlık falan gibi tek bir mimik bile sergilemedi toplum önünde. Çocuğunu elinden almak için velayet davası bile açıldı. Bugüne kadar sessiz kaldığı gibi bundan sonra da sessiz kalacaktır Gündeş. Sabrın sonu zaten selamet olmuş, bundan sonra niye bozsun ki kendini?

◊ Onur Baştürk:

Savaş’ın deyimiyle bu hikâyede Ebru Gündeş tam bir “Demir Leydi”. Meseleleri uluorta konuşarak değil, arka planda kendi usulüyle halletmeyi tercih ediyor gibi görünüyor.

◊ Ömür Gedik: Ebru ne kadar zor bir süreçten geçmiş. Gerçekten çok üzüldüm. Aldatılma, tehditler, çocuğunun elinden alınmasıyla ilgili girişimler... Konuşmamakla hem kendisi hem de çocuğu için en iyisini yaptı, Şimdi herkes onun adına konuşuyor.

◊ Orkun Ün:

Ebru Gündeş’in içinde bulunduğu, sessiz kalınması çok zor bir durum. Ama başarıyor. Resmen oturmuş olanı biteni seyrediyor. Muhtemelen yanındakiler de onu “Sessiz kal” diye uyarmıştır. Konuşsa ne olacaktı ki zaten... Ortada konuşan deliller varken ne gerek var bu işi bir kavgaya dönüştürüp daha da çirkinleştirmeye?

Hadise’ninki suyu
bulandırma çabası
Hadise, Reza Zarrab’la mesajlaşmaları ortay çıkmadan 1 gün önce sosyal medyada resmen bir bildiri yayımladı. O bildiride sözlerine “Bu mesajım tehdit ve taciz edilen tüm kadınlara” diye başladı. Gerek var mıydı?

◊ Onur Baştürk:

Gerek yoktu. Sadece “Arkadaşlar böyle bir şey yok” demesi yeterli olacaktı. 

◊ Savaş Özbey:

“İftiradır, yalandır, düzmecedir” demesi gerekirken tecavüz edilip tehdit ve şantaja maruz kaldığını söylüyor. Bana hedef şaşırtma ve suyu bulandırma çabası gibi geldi.

◊ Orkun Ün:

Bravo Savaş. Aynı tespiti yapacağım ben de. Hadise yanlış bir strateji ile yaptı o açıklamaları. Hedef şaşırtıp “Kadınları yanıma çekeyim” dedi, suyu bulandırdı. Ama olmadı. Tersine işledi olaylar. Hiç gerek yoktu o açıklamalara, böyle büyük büyük laflara. Normal bir zamanda olsa çok destekçi çekerdi Hadise o mesajla ama bu durum farklı.

◊ Ömür Gedik:

Neler olacağını bildiğinden kadınları kendi tarafına çekmek için plan program yapmış belli ki.Evdeki hesap çarşıya uymadı ama. Savaş ve Orkun’un hedef şaşırtma tespitine katılıyorum. Hedef şaşırtmaya çalıştı, başarılı olduğu söylenemez tabii.

İlişkileri çocuk oyuncağına çevirdik
Kerem Bürsin ile Hande Erçel ayrılınca, Bürsin’in dostu Yasemin Özilhan sosyal medyada Erçel’i takip etmeyi bırakmıştı. Şimdi “Denk gelirsem selamlaşırım” demiş. Siz Hande Erçel’in yerinde olsanız alır mısınız selamı?

◊ Onur Baştürk: Herhalde Kerem’in gazıyla takip etmeyi bıraktı, sonra da pişman oldu ve böyle söyledi. 

◊ Savaş Özbey: Nasıl ki evlilikte aileler, arkadaşlar da birleşiyor, ayrılıkta da böyle ayrışmalar olabiliyor. Kerem Bürsin ile Hande Erçel geçenlerde bir kafede buluşabildiğine göre, belli ki ikili arasında taraf olacak bir mesele kalmamış, Yasemin Özilhan da bu yeni duruma uygun bir açıklama yapmış. Ama selamı alıp almamak, kin güdüp gütmemek Hande Erçel’e kalmış tabii.

◊ Ömür Gedik: Takip etmek başka, gördüğünde selamlaşmak başka. Takipten çıkabilirsin ama bir yerde gördüğünde de medeni bir şekilde selamlaşabilirsin.

◊ Orkun Ün: Başkasının lafıyla beni sosyal medyada takipten çıkaranın selamını da almam ben. Kerem, Yasemin’e “Hande’yi takipten çık” demiş midir bilmiyorum ama dediyse de şaşırmam. Çünkü bizler ilişkileri de çocuk oyuncağına çevirdik artık. Takip et, çık, engelle, sessize al.

Kadının kadına düşmanlığı
Simge Sağın, “Kıyafetiniz sesinizin önüne geçiyor mu” sorusuna “Kadının kadına düşmanlığı var. Hangi psikolojide bu lafları söylendiğini anladığım için dert etmiyorum” yanıtını verdi. Simge’nin yanıtını Konsey yorumluyor...

◊ Savaş Özbey: Olmaz olur mu, çok var hem de. Çoğu zaman da kıskançlıktan, çekememekten. İşin kötü tarafı, birbirlerini namus, ahlâk, adap gibi yerlerden vurmaya çalışıyorlar, çünkü orası hem en kolay sonuç alınacak hem en acıtacak nokta.

◊ Ömür Gedik: Simge’ye katılıyorum. Benim de hep kadın düşmanlarım oldu. Erkek düşman hatırlamıyorum.

◊ Orkun Ün: Haklı Simge. Çünkü kadının kadına düşmanlığından çok çekenlerin başında geliyor. Kıskançlık duygusunu sıfırlamak lazım, ki o da zor. Sesiyle, sahnesiyle konuşacağımız insanların ertesi gün bambaşka şeylerini konuşur olduk. Ne acı.

◊ Onur Baştürk: Kadının kadına düşmanlığı demeyelim de, kadınların birbirini “aşağıya çekme” durumu var. Anlıktır böyle şeyler.

Ölümün soğuk yüzü
Turneye çıkan “Baş Belası” oyununun ekibi Amasya’da trafik kazası geçirdi. İçinde bulundukları minibüs, bir TIR’a arkadan çarptı. Feci kazada Tolga Güleryüz, Burak Topçu ve Özgür Karataş hayatını kaybetti. Neler hissettiniz haberleri görünce?

◊ Orkun Ün: Ne kadar boş her şey. Dakikalar sonra ne olacağımız ne kadar belirsiz. Her yer ne kadar tekinsiz... Çok canımızı acıttı o kaza. Gencecik hayatlar söndü. Diğerlerinin ise hayatlarında bir travma bıraktı. Çok acı. Çok üzgünüm.

◊ Ömür Gedik: Sanat emekçilerinin aslında ne kadar da zor şartlarda çalıştıklarını bir kez daha gördük. Turne denen şey evinden, sevdiklerinden uzakta günlerce o şehirden diğerine, bir otelde bir başkasına yolculuk demek. Aynı şoförle bir an önce varılmak istenen hedeflere giden yol da işte böyle tehlikelerle dolu. Çok üzüldüm, mekânları cennet olsun.

◊ Onur Baştürk: Trafik kazaları ülkemizin kanayan yaralarından biri. Maalesef her gün kaza olmaya devam ediyor. Bu da onlardan biri. Elbette çok üzücüydü. 

◊ Savaş Özbey: Hayatın ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu düşündüm. Hele de hemen öncesinde çektikleri videoları görünce. Günlük hayatta büyüttüğümüz küçücük şeylerin aslında ne kadar önemsiz olduğunu anlıyorsunuz ölümün soğuk yüzü karşısında.

Yakınlarına hürmeten susulur
Hayatını kaybeden usta gazeteci Hıncal Uluç hakkında Konsey üyeleri ne düşünüyor? Yapılan eleştirilere bakışınız ne?

◊ Orkun Ün: İnsanların bir ölünün arkasından söylediği acımasız sözlere ve o insanların sanki hayatlarında hiç hata yapmamış gibi davranmasına kızıyorum ben.

◊ Onur Baştürk: Hıncal Uluç’un kariyerinin hatası Defne Joy Foster yazısıydı. Hatasını kabul de etmedi. Onca yıllık deneyimi unutuldu.

◊ Savaş Özbey: Hıncal Uluç’un düştüğü hataya düşüp ölen birinin ardından kötü konuşmak olmaz. Yakınlarına hürmeten susulur.

◊ Ömür Gedik: İnsanların onu eleştirdikleri şeyi kendilerinin yapmalarını anlamıyorum.

Kalpler güm güm atıyor
Ve o gün geliyor. 48. Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni önümüzdeki pazar gerçekleşecek. Sizin heyecan seviyesi ne durumda?

4 Aralık’ta Zorlu PSM’de gerçekleşecek 48. Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni’ni Cem Davran ile Çağla Şıkel sunacak.

◊ Ömür Gedik:  Bende heyecan seviyesi kıyafet telaşı ile karışmış durumda. Modacılar Pantene Altın Kelebek için harıl harıl çalışıyor. Ödül gecesi ve sahne kadar kırmızı halıyı da merak ediyorum. Ve tabii bu yıl biz de Magazin Konseyi olarak ödül vereceğiz, onun heyecanı da ayrı.

◊ Onur Baştürk:  Pantene Altın Kelebek’te kazananlar kadar performansları da merakla bekliyorum. Eminim geçmiş törenlerdeki gibi çok iyi şovlar izleyeceğiz. 

◊ Savaş Özbey:  Levon Kordonciyan’la smokin provamızı da yaptık, damat gibi hazırım törene. Sevinenler, mutluluktan ağlayanlar, konuşmasını şaşalayıp güldürenler, sürpriz performanslar... Düşündükçe kalp atışım hızlanıyor.

◊ Orkun Ün:  Ben o gece kırmızı halıda canlı yayınında konuklarımla ekranda olacağım. Bu da fazladan bir heyecan demek. Tıpkı Savaş gibi ben de Levon Kordonciyan’la kıyafet provası yapıyorum. Bakalım kimler sonraki haftalara, hatta aylara damga vuracak.