Esra Kazancıbaşı eşi Rasim Öztekin'i andı: Bu hayatta beni en çok sevenleri kaybettim

Güncelleme Tarihi:

Esra Kazancıbaşı eşi Rasim Öztekini andı: Bu hayatta beni en çok sevenleri kaybettim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2021 13:15

Esra Kazancıbaşı 62 yaşında hayatını kaybeden eşi Rasim Öztekin'i andı. Sosyal medya hesabından duygusal bir paylaşımda bulunan Kazancıbaşı, '2021'de en korktuğum şeyler başıma geldi' dedi.

Haberin Devamı

Tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin, geçirdiği kalp krizi nedeniyle 8 Mart'ta hayatını kaybetmişti. 62 yaşında vefat eden Öztekin'in ölümü Türkiye'yi yasa boğmuştu. Esra Kazancıbaşı da 2021'e veda ederken eşini andı.

Kazancıbaşı duygularını paylaştığı mesajla dile getirdi:

"2021 büyük bir sınav senesiydi benim için. İçim titreyerek sevdiklerimi, bu hayatta beni en çok sevenleri kaybettim; Aşkımı ve oğlumu.

En çok korktuğum şeydi, sevdiğim adamı kaybetmek... Yalnız kalmak... Önce Rasim'im, sonra oğlum Diego, bana büyük acı yaşatarak melek oldular.

İçim çok yandı, çok ağladım, sabahlara kadar uyku tutmadı, çok düşündüm. Çaresiz bir özlemle yaşamaya çabaladım. Yüreğimin derinliklerindeki sızı 50'li yaşlarda da aşk acısı çekilebileceğini öğretti bana. 

Haberin Devamı

2021'de en korktuğum şeyler başıma geldi. Üçümüzün uyuduğu yatak odasında yalnızlığın ve özlemin ayazında ruhum üşüdü. Hayallerimi, rotamı, amacımı kaybettim. Kolum kanadım kırıldı sanki. 2021'de korka korka hiçbir şeyden korkmamak gerektiğini öğrendim.

Esra Kazancıbaşı eşi Rasim Öztekini andı: Bu hayatta beni en çok sevenleri kaybettim

"Ölüm" sözünü haber yazarken bile ağzıma almazdım. "Hayatını kaybetti", "yaşamını yitirdi" yazardım. Sevdiğim adamın kalbi gözlerimin önünde durunca korktuğum ölümün tokadını yedim.

Aşık olduğum adamın başımı dayayıp uyuduğum göğsüne kalp masajı yapmaya, sevgiyle öptüğüm dudaklarına hayat öpücüğü vermeye çabaladım.

Mezarlığa gidemezdim. 2021'de sevdiğim adamın mezarı başında dua edip, çiçekler ektirdim. Ne zaman aşkımın yanına gidip onunla konuşsam, dertleşsem içim huzurla doldu. Mezarlıktan korkmamayı 50'li yaşlarda yaşadığım bu büyük acıyla öğrendim. Ölüm, öldü kelimesini kullanmayı da. 

Oğlum Diego da kollarımda son nefesini verdi. Ihlamur ağacının altındaki ebedi yatağına gömülürken onu son kez kokladım, tüylerini okşadım.

Böylesine acılı ve zor günlerimde ne kadar çok dost, arkadaş biriktirdiği görüp mutlu oldum. Sevgileriyle sarıp sarmaladılar beni. Yeni dostlar da kazandım matem günlerimde. Yaşadığım acıya duyarsız kalan, umursamaz davranan, telefonla ya da mesajla olsun bir başsağlığı dileğini bile esirgeyen bazılarını da çıkardım hayatımdan. Telefonlarını sildim rehberimden. Kalbimde, beynimde temizlik yaptım, hafifledim. 

Haberin Devamı

Hayatta sadece anın var olduğunu, bu yüzden şimdiyi gönlünce ve dolu dolu yaşamamız gerektiğini bir kez daha fark ettim. Aşkım ve oğlumla mutlulukla, sevgiyle, kahkahayla geçen her anımıza şükrettim."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!