Eski eş savaşı

Güncelleme Tarihi:

Eski eş savaşı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2017 17:34

Magazin Konseyi bu hafta gündeme damga vuran olayları yorumladı.

Haberin Devamı

Caner Erkin’le Asena Atalay arasında sular durulmuyor. Magazin kulislerinde bu hafta önce Berkay’ın Caner Erkin’in “Asena evliliğimiz sırasında üçüncü kişilerle birlikte oldu” sözlerine verdiği yanıt konuşuldu. Ardından Erkin, “Oğlumun velayetini alabilmek için uğraşacağım” dedi. Son olarak, Erkin’in itirazı üzerine hakkındaki icra takibi durduruldu. Bu “eski eş savaşı” nereye varacak? 

Eski eş savaşı

Onur Baştürk: 

Bu konu uzun süre daha magazin gündemini meşgul edecek. Çünkü Caner haklı olarak çok öfkeli ve geçmişteki tüm nefreti de açığa çıkmış durumda. Asena bence büyük bir hata yaptı. “Eski eşin mutluluğunu kıskanma” sendromuna kapıldı ve elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi saldırmaya başladı.Bir süre sonra Şükran Ovalı da dahil olabilir kavgaya. Bekleyelim, görelim.
Ömür Gedik:
Çocuk ikisinin de çocuğu değil mi Allah aşkına? Ortadakinin bir mal değil çocuk olduğunu unutmasınlar.
Zaten ayrılık travması yaşayan çocuk için akıllarını başlarına toplasınlar ve geleceği düşünüp sussunlar. Google diye bir şey var.
Melike Karakartal:
Her hafta bir başka haberle gündeme geliyor eski eşlerin savaşı. Çocukları olduğu için tatsız bir hâl alıyor işler.
Ömür’ün dediği gibi, ileride Çınar annesinin veya babasının adını internette arattığında bunları okuyacak. Hep diyorum, çocuk varsa kişisel hırslar, kıskançlıklar, intikam hisleri yok sayılmalı, “Önce çocuğumuz” denmeli. Sorunu kendi aralarında, barış içinde halletmeyi düşünecek duruma gelebilirler umarım.

Haberin Devamı

Cengiz Semercioğlu: 

Caner’in oğlunun velayetini alması zor ama Asena’nın 451 bin liralık intikam listesini ödememesi hakkı.
Madem Caner Erkin çocuğuna bakmayan babaydı, o halde neden bugüne kadar itiraz etmedi Asena?
İtiraz etmek için neden Caner’le Şükran’ın evlenmesini bekledi? Karşılıklı konuşmaya başladıkça kirli çamaşırlar iyice ortaya dökülecek, en iyisi sussunlar.

Dinamikler değişecek

Hayatımıza yeni giren, internet üzerinden video yayını yapan Blu TV, Netflix, PuhuTV gibi oluşumlar sizce televizyon dünyasında neleri değiştirecek?
Farklı hikayesiyle şimdiden güncel dizilerden ayrılan “Masum”, reklamsız 60 dakikalık süresiyle, konusu ve karakter seçimleriyle ilk çizgi dışı örneklerden oldu.
İzleyici kitlesinin değişimi, belirli bir televizyon kuşağına mecbur kalmama, dizi uzunluğu gibi faktörler dizi sektöründeki dinamikleri değiştirecek mi?
“Güzel kız-yakışıklı erkek ve etraflarında gelişen çeşitli olaylar” döngüsü değişecek mi, farklı ve orijinal hikayeler görmeye başlayacak mıyız?
Konsey tartışıyor...

Haberin Devamı

Eski eş savaşı

Melike Karakartal:
Deezer ve Spotify gibi müzik servisleri kullanıcısının cüzi bir miktar karşılığında dev bir müzik arşivine ulaşımını sağladı ve korsan müzik paylaşımının önüne geçebildiyse, yeni nesil dijital platformlar da televizyon alanında korsan sitelere yönelişi büyük ölçüde azaltacak.
Dahası, orijinal yapımlara yaratıcılık alanı tanıyan mecralar bunlar. İyi fikirleri geleneksel sisteme sokmanın yolunu bulamayan bir dolu parlak beyin için yeni oyun alanı ve televizyonun geleceği bu platformlar...
Cengiz Semercioğlu:
Bizde seyircinin para vererek bir şey izlemesi zor, bunun için zaman gerekiyor. Ancak özellikle Blu TV’nin ve yerli yapım üretimine girerse Netflix’in dizi sektöründe büyük heyecan yarattığı kesin.
Bu platformları izleyen seyirci sayısı şimdilik bizde istenen düzeyde değil ama yakında televizyon işi giderek bu tarafa kayacak. Bedava onlarca dizi izleme dönemi bitecek.
Onur Baştürk: İyimser olup bu yeni platformların yerli dizi sektöründeki dinamikleri değiştirmesini umut ediyorum. Ama şöyle bir koca gerçek var:
Basit hikayeli diziler, büyük çoğunluğun gözdesi.
Ve bu yeni platformları takip eden küçük kitle de hâlâ yabancı yapımların peşinde. Yerli dizi meraklısı değil. Lakin “Masum” iyi bir adım oldu.
Ben de beğendim.
Bize böyle zeki ve aynı zamanda çoğunluğun da izleyebileceği kıvamda diziler lazım.
Ömür Gedik:
İnternetin hayatımıza girişinin ne kadar hızlandığının göstergeleri bu diziler. Alternatif senaryolar sayesinde klişelerden de uzaklaşılacak böylece belki. Ki bu gayet olumlu bir gelişme.

Haberin Devamı

ŞEYMA BÖYLE İSTİYOR

Şeyma Subaşı, Instagram’da paylaştığı bir fotoğrafın altında “Neden evlenmeden çocuk yaptınız? Evlenmeyi düşünüyor musunuz?” diye soran takipçisine “Allah öyle nasip etti. Hayır düşünmüyorum” yanıtını verdi.

Eski eş savaşı

Onur Baştürk: Vay, gayet samimi bir şekilde kaçmadan yanıt vermesi yerinde olmuş. Sonuçta en çok merak edilen, didiklenen mesele bu Şeyma Subaşı hakkında. Evlenmeyi düşünmemek Şeyma’nın da tercihi olabilir.
Bu şekilde ilişkiyi sürdürmek daha özgür geliyordur şu anda ona. Gel gör ki sürekli yurtdışındalar Acun’la.
Bir süre sonra Türkiye’de daha çok vakit geçirdiğinde belki üzerinde bir toplum baskısı da oluşabilir ve bir ikilemde kalabilir Şeyma.
Ömür Gedik: “Allah böyle nasip etti” cümlesinde bir çaresizlik var. Acun evlenmek isterse evlenirler diye düşünüyorum.
Melike Karakartal: Genellikle böyle durumlarda kadını “bekleyen insan” erkeği de “karar merci” olarak görmeye meyillidir. Bana “bekliyor” gibi görünmüyor, tabii herkesin kendi hayat tercihi. Nasıl mutlu oluyorlarsa öyle sürdürsünler ilişkilerini.
Cengiz Semercioğlu: İster evlenmeden çocuk yapar, ister evlenir çocuk yapmaz. Herkesin kendi tercihi bu. Kim ne karışır? Size ne? İnsanları kendi kafamızdaki kalıplara oturtmaya çalışmaktan ne zaman vazgeçeceğiz? Herkesin hayat tarzı kendine. Kimse kimseye karışmasın, isteyen istediği gibi yaşasın.

Haberin Devamı

Nilhan Osmanoğlu: Monarşik star!

II. Abdülhamid’in torunlarından Nilhan Osmanoğlu, içinde Suada’nın da bulunduğu, tapusunun dedesine ait olduğunu iddia ettiği yerlerin verilmemesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağını söyledi. Son günlerin sansasyonel ismi Osmanoğlu’nun söylemlerini Konsey masaya yatırdı.

Eski eş savaşı

Melike Karakartal: 1821’de hayata gözlerini yummuş Napolyon, Nilhan Hanım’ın 1842’de doğan dedesi II. Abdülhamid ile ilgili olarak “Benden sonraki ikinci zengindir” demiş, daha ne olsun? Bu mümkünse hayattaki her şey mümkün diye düşünmüş olmalı. Şaka maka, iyi reklamı oldu web sitesinin. Satışları artmıştır tahmin ediyorum.
Cengiz Semercioğlu: “Parlamenter sistem canımıza yetti artık” diyen, Suada’yı da ister Heybeliada’yı da... İstanbul’u istemediğine şükredelim. 60 yıldır Galatasaray’ın tapulu malı o ada. Bakmayın adının son yıllarda Suada diye anıldığına, ‘Galatasaray Adası’dır orası. Nilhan Hanım ancak havuzunda yüzmeye gider oraya, o da parasını ödeyerek.
Onur Baştürk: Bu konuyu cumartesi de yazdım, aynen şöyle düşünüyorum: Eğer Nilhan Osmanoğlu Suada yerine “Dolmabahçe’deki şu kadar dönüm bostanlığa talibiz” filan deseydi, bu kadar dikkat çekmeyecek, dile düşmeyecekti. “Suada” onun daha çok konuşulmasını sağladı. Şimdi Nilhan Sultan’ı takipteyiz. Kimi Zaytung’un yaptığı gibi dalgasını geçiyor, “Doblo’sunda tuğra bulunanları da aylık 100 mecidiye motorlu taşıt öşür vergisine bağlayacakmış” diye. Kimi de övgüye ya da nefrete boğuyor. Lakin sonuç zinhar değişmiyor: Bir adet monarşik star yaratıyor kendinden Nilhan Hanım.
Ömür Gedik: Bu muhabbetin şu anda ortaya çıkması manidar. Ben de kendisini İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı’ya havale ediyorum. 

Yoruldum...

Haberin Devamı

Esra Erol, evlilik programlarının Diyanet’in cuma hutbesine de konu olduğunu öğrendikten sonra Twitter hesabı üzerinden yaptığı şu yorumla kafaları karıştırdı: “Programların Meclis komisyonunda ve cuma hutbesinde konuşuluyor olması
2 yıllık çığlığımın farkına varılması demek. Artık pes etmiştim. Bu haberlerle anılıyor olmak ağırıma gidiyor! 2007 yılından beri yaptığım yayının geldiği nokta. Yoruldum ve bıktım! Evliliklerin olmadığı evlilik programları.” Erol, sizce evlilik programlarını bırakacağının sinyallerini mi verdi?

Eski eş savaşı

Ömür Gedik:
Esra Erol bu programları başlatan isimdi. Havluyu atan da kendisi oldu demek ki. Evlilik programlarından o bile sıkıldığına göre yeni formatlar düşünmenin zamanı.
Hepimizi bıktırdı, evlilikten soğuttu bu programlar.
Cengiz Semercioğlu:
Esra Erol bu kadar şikayet edeceğine bıraksın o zaman yaptığı işi. Kimse zorla ona evlilik programı sundurmuyor.
Yıllardır yapmak istemediğini, bırakacağını söyleyip duruyor. Hatta bir ara resmen yapmayacağını da açıklamıştı. Ya içindesindir çemberin ya da dışında, sevgili Esra. Samimiysen yapma, yapıyorsan şikayet etme.
Melike Karakartal: Bence bu kadar isyana lüzum yok. Elbette psikolojik olarak yıpranması anlaşılabilir, bu programları bırakın hazırlayıp sunmayı, izlemesi bile yıpratıcı! Ancak bu programla iyi bir kariyer yaptı, iyi bir hayat kurdu kendisi, ailesi ve çocukları için, bazen de hayata olumlu yönden bakmak lazım.
Onur Baştürk: Esra Erol sanki ana haber bülteni sunuyormuş gibi kendini evlilik programlarının dışında tutarak nasıl böyle bir şey söylemiş, hiç anlayamadım.
Sonuçta aynı gemide diğerleriyle! Bırakır mı bırakmaz mı bu tür programları bilemem ama sonuçta acı gerçek bu: Stüdyoda tanışıp evlenmek zaten saçmalıktı. Bu bir şovdu neticede. Ama suyu çıktı. Esra Hanım da bunun aktörlerinden biri.

PInk Floyd rüzgarı

Serdar Ortaç “Another Brick on the Wall”u seslendirdi, sosyal medyada olay yarattı. Performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eski eş savaşı

Melike Karakartal: Hani “Sinir bozulması sebebiyle” tekrar tekrar izlediğiniz, adeta izlemeye doyamadığınız videolar vardır ya, işte bu onlardan biri oldu! Çok yaşa sen Serdar Ortaç!
Ömür Gedik:
“Rock sevmiyorum” demişti. Buna rağmen zaman zaman yaptığı denemeler değişik oluyor. Yakında Amerika turnesi var bildiğim kadarıyla, ona da hazırlık oluyordur. 
Cengiz Semercioğlu: Yeni bir şey değil Serdar’ın yaptığı. Yıllardır konserlerinde de yaptığı bir tür eğlence. “Another Brick on the Wall”u, “Buralara Yaz Günü Kar Yağıyor”a bağlar sonra. Serdar bunun her zaman konuşulduğunu bildiği için, bu kez jüri olduğu programında söylemiş. Programını konuşturmak için. Başardı da.
Onur Baştürk:
Evet, o performans eski, yeni değil. Bence eğlenceli.

Is It possIble?

Arda Turan “Possible” adını verdiği Türkiye’nin ilk sporcu kariyer yönetimi ajansını açtı. Böyle bir ajansın varlığı sizce spor dünyasında neleri değiştirir?

Eski eş savaşı

Onur Baştürk:
Çok akıllıca bir iş, bence spor dünyası için iyi bir adım olmuş.
Ömür Gedik:
Umarım Türkiye’deki klişe sporcu menajerliği sisteminin ötesine geçip bir fark yaratır. Bekleyip görmek lazım.
Melike Karakartal:
Arda Turan’ın burada yaşadığı haksızlıklara tepki olarak böyle bir işe soyunduğunu düşünüyorum.
Sporculara rehberlik etmek için Türkiye’deki “spor dili”nden, işin mekanizmasından iyi anlamak gerekiyor, Arda da bunu ziyadesiyle biliyor, aynı zamanda cesaret isteyen bir girişim olmuş.
Başarılar.
Cengiz Semercioğlu:
Arda kendi kariyerini doğru yönetiyor mu ki, başka sporcuların kariyerini yönetmeye soyundu?
Her gün magazin sayfalarında, Barselona’dan çok İstanbul’da yaşıyor. Dünya kulübünde oynuyor ama hâlâ çok yerel Arda.
Bunu aşabilmiş olsaydı kariyer yönetimini doğru yaptığını söylerdim.

Kim haklı

Demet Akalın, Instagram canlı yayınında Aleyna Tilki ile ilgili olarak “Bu kızın sesine dayanamıyorum” demiş, daha sonra bu yorumunun Tilki’nin “Basit insanların çok fanı olur” sözüne yönelik olduğunu söylemişti. Ardından Tilki Instagram’da “Kendi ışığına güvenen, başkasının parlamasından rahatsız olmaz” notunu paylaştı, bu paylaşımın Akalın’a yönelik olduğu konuşuldu. Demet Akalın-Aleyna Tilki tartışmasında kimi haklı buluyorsunuz?

Eski eş savaşı

Cengiz Semercioğlu: İki taraf da haksız. Demet, Fulin’i destekleyeceğim diye Aleyna’nın sesine haksızlık yapıyor. Aleyna da yaşından büyük konuşarak bir meslek büyüğüne ayıp ediyor. Ben Aleyna’da büyük potansiyel görüyorum, en az 20-25 yıl daha konuşacağız onu. Ama genç yaşta gelen şöhret başını döndürmezse...
Onur Baştürk: Ben bu tartışmada Aleyna tarafındayım. Bir insan yaşı küçük diye iddialı laf edemez diye bir kural yok. İçinden öyle geliyorsa eder. Aleyna da iddialı bir kız. Bodoslama gidiyor. Demet Akalın da öyle aslında. Ve bence Demet, Aleyna’da kendini görüyor.
Ömür Gedik: Kim başlattıysa onu haksız buluyorum ben. Demet Akalın-Hande Yener bitti, şimdi Demet Akalın-Aleyna mı başladı!
Melike Karakartal: Gereksiz bir münakaşa. Kimin haklı, kimin haksız olduğundan bağımsız, Aleyna Tilki, Demet Akalın’ın meslek büyüğü olduğunu göz önüne alarak durumu değerlendirse daha isabetli olurdu. Bu yaşta bu denli ego merkezli davranmak iyi değil. Gerçi bu hiçbir yaşta makbul değildir ama... Çok genç bir isim Aleyna Tilki. Yetenekli, güzel ve başarılı bir isim; çevresine ve kendisine mütevazı yaklaşmayı öğrenmeli, gerçek başarı odur.

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!