Erkek çocuk için kabullenmesi zor

Güncelleme Tarihi:

Erkek çocuk için kabullenmesi zor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2022 10:38

Seda Sayan mayıs ayında evleniyor. Önce oğlu Oğulcan’ın, sonrasında da yakın dostu Safiye Soyman’ın düğüne katılmayacağını öğrendik. Tepki mi gösteriyorlar Sayan’a sizce?

Haberin Devamı

Savaş Özbey: Safiye Soyman’ınki değil ama Oğulcan Engin’inki bal gibi tepki. Bir erkek çocuğu için annesinin arkadaşı yaşında biriyle evlenmesi zaten zor kabullenilecek bir mesele.

Bir de annesinden bu işi sessiz sedasız halletmesini istemesine rağmen Seda Sayan çok aceleye getirdi ve göze soktu ilişkisini. Herkese biraz vakit vermeliydi.

Onur Baştürk: Seda Sayan için zor bir durum olsa gerek. Ama en azından gözlerden uzak, yurtdışında evlenecek. Yakınlarının katılmaması ise tepki değil, bayağı bildiğiniz protesto bence. Bu evliliği protesto ediyorlar, onaylamıyorlar.

Erkek çocuk için kabullenmesi zor

Savaş Özbey - Orkun Ün - Ömür Gedik - Onur Baştürk

Haberin Devamı

Orkun Ün: Oğlunun tepki göstermesi normal. “Yeter artık” demiştir, “istemiyorum” demiştir ama dinletememiştir belki de annesine. Seda Sayan’ın yaptığı da normal, eleştirmiyorum. Seviyor, evlenecek tabii. Ama bunu erkek evlada anlatmak kolay değil.

Safiye Soyman’a gelince... Şaşırdım gitmemesine. İşi olduğuna, hatta iptal edemeyeceği önemli bir işi olduğuna eminim.

Ömür Gedik: Evet, Safiye Soyman programı olduğu için gidemeyeceğini söyledi. Tepkisi olsa saklamaz açıkça söylerdi. Ayrıca niye tepki olsun ki? Kaçmıyor, evleniyorlar.

Sanki uzay gemisi

Ajda Pekkan metro ve metrobüse hiç binmediğini söyledi, “Marmaray’a binmeyi çok isterim” dedi. Aslı Şen de metrodan videolarını paylaşıp altına “Metroya binmem olay olmuş. Vallahi şahsen çok keyifle kullanıyorum” yazdı. Bu toplu taşıma araçlarına binme işi abartılıyor mu sizce?

Erkek çocuk için kabullenmesi zor

Onur Baştürk: Metroya karşı sanki uzay gemisine binmek istermiş gibi özlem içerisinde olmak bana abuk geliyor. Özellikle Aslı Şen’in olayı abartıp videolar paylaşması enstalasyon gibiydi. Oysa yurtdışına gidince metroya da biniliyor yeri geldiğinde. İstanbul’a gelince niye metro sanki uzak diyarların bir toplu taşıma aracıymış gibi algılanıyor, gerçekten tuhaf.

Haberin Devamı

Ömür Gedik: Ünlülerin toplu taşımaya binmesi sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde abartılır, yazılır, çizilir. Keanu Reeves’in metroya binmesini günlerce konuştuk hatırlarsanız. “Kompleksli değil, mütevazı, halkın içinden” gibi yorumlar yapılmıştı.

Toplu taşıma kullanmak öyle büyütülecek ya da küçümsenecek bir şey değil. Bazen trafikle boğuşmaya göre çok daha konforlu. Ama ünlüler için bence zor. Ajda Pekkan metroya binse fotoğraf çektirmekten bunalabilir mesela.

Savaş Özbey: Keanu Reeves’ten daha yakın Selda Bağcan örneği var Ömür. Metroda fotoğrafı çekilince sık sık bindiğini, çok da sevdiğini söylemişti. Ajda Pekkan’a ilgi biraz daha çok olur tabii ama abartmaya da gerek yok. Sakin saatinde bir vapura binmek de o kadar zor bir şey değil. En fazla 20-30 kişiyle fotoğraf çektirmek zorunda kalır.

Haberin Devamı

Orkun Ün: Evet Ömür, ünlülerin metroya binmesi birçok ülkede konuşulur ama bence bizim ülkede fazla abartılıyor.

O kadar normal bir şey ki, her gün milyonlarca insan kullanıyor. O yüzden metroyu, Marmaray’ı, metrobüsü ‘öcü’ olarak görmekten acilen kurtulmalıyız.

Elmalarla armutlar birbirine karıştı

Yeşim Salkım, “Sokak hayvanları rehabilitasyon merkezine gönderilsin” dedi. Bu açıklamasına tepki gösteren Aynur Aydın’a da “Beraber olduğun evli adamın karısından özür dile” diye seslendi. Neler söylemek istersiniz bu konuda?

Erkek çocuk için kabullenmesi zor

Ömür Gedik: Aynur Aydın’ı seviyorum. Çünkü hayvanları gerçekten koşulsuz, hesapsız bir şekilde seviyor ve onların iyiliği için elinden geleni yapıyor.

Haberin Devamı

Mevcut barınak koşullarında sokak hayvanlarının hepsinin toplatılmasının bir katliam olacağını, bilmek istemeyenlere anlatmaya çalışıyor. Sokak hayvanlarından ve onların haklarından konuşurken Aynur’un özel hayatına, üstelik bir de böyle bel altı şekilde girilmesi ise olacak iş değil.

Onur Baştürk: Hiç hoş olmamış. Tam elmayla armut meselesi. Görüş bildirdiğin konuyla ilgili biri seni eleştirince o eleştiriye kişinin -seni ilgilendirmeyen- özel hayatıyla yanıt vermek nezaketsiz ve konuyla alakasız bir durum.

Savaş Özbey: Gerçekten elmalarla armutlar gibi olmuş Yeşim’in yaptığı. Konu sokak hayvanları tartışmasıysa, evli adam meselesinin orada ne işi var?

Haberin Devamı

Orkun Ün: Bunlar kötü şeyler Konsey. Gerek var mıydı böyle bir tartışmaya? Resmen bel altı vurmuş Yeşim Salkım. Üstelik bir hemcinsine yapıyor bunu. Üzücü.

Şu hayvanlara laf etmeyi bıraksak artık, uğraşmasak onlarla, hiç böyle sorunlarımız da olmayacak biliyor musunuz?

Son 2 aydır gündemdeki tartışmaların çoğu hayvanlar üzerinden dönüyor. Yeter yahu!

Melisa’nın özenmesi normal 

Şeyma Subaşı kızı Melisa ile basketbol maçına gitti. Paylaştığı fotoğrafta takipçileri bu kez Melisa’nın takma tırnaklarına takılıp Subaşı’na kızdı. Nedir görüşleriniz?

◊ Orkun Ün: Gereksiz bir linç denemesiydi bu. Şu linç severler çocuklara bulaşmasınlar.

◊ Ömür Gedik: O kadar tepki verecek bir şey göremedim ben bu olayda. O yaşlardaki kız çocukları böyle şeylere özenir, çok normal. Şeyma da denesin istemiş, ne var bunda?

Erkek çocuk için kabullenmesi zor


◊ Onur Baştürk: Çok yadırgamadım, Melisa’nın Şeyma’ya benzemesi, ona özenmesi kaçınılmaz bir durum. Yine de Şeyma ve Acun’un çocuğu o. Sosyal medyada tepki gösterenlerin değil. Dolayısıyla onlar bu durumu onayladıysa yapacak bir şey yok.

◊ Savaş Özbey: Kız çocuğu bu. Takma tırnak da takacak, rengârenk de boyayacak... Çok takılmamak lazım.

Tam Türk işi intikam

‘Midyeci Ahmet’ kavgasına ne diyorsunuz? Eşi Deniz Çelebi’den boşanan Ahmet Çiçek, Beşiktaş’taki merkez şubesini eşine devretti ama sonra karşısına yeni bir şube açtı. Bu nasıl bir intikam?

Ömür Gedik: Deniz Hanım en baştan beri markaya çok emek vermiş ve boşanırken de merkez şubeyi almış. Diğer 25 şubeyi alan Ahmet Bey nedense tam karşısına dükkan açmış. Deniz Hanım ‘Midyeci Ahmet’ ismini bıraksın bence, ‘Midyeci Deniz’ yapsın. Ve biz kadınlar hep Midyeci Deniz’e gidelim.

Onur Baştürk: Tam Türk işi bir intikam. Ne olursa olsun böyle bir şey yapmazsın. Bir de her iki taraf da birbirini suçlayıp duruyor. Benim anlamadığım Deniz Hanım’ın neden eski eşinin koca fotoğraflarının altında bu işe devam ettiği. İnsan en azından o fotoğrafları kaldırır yahu. Yoksa fotoğraf hakları da mı Deniz Hanım’ın tarafında? Çok kafam karıştı çok.

Erkek çocuk için kabullenmesi zor

Savaş Özbey: Anladığım kadarıyla Deniz Hanım kendisini hukuken pek sağlama almadan yapmış boşanma işlemlerini. Şimdi oturduğu evin yarısı da satılıyor. Bütün kadınlara ders olsun onun yaşadıkları.

Orkun Ün: Evet, boşanırken evdeki hisselerini de satışa çıkarmış Ahmet Bey. Garip olaylar. Tamam boşandınız, tamam anlaşmazlık halen sürüyor ama böyle hamlelere gerek var mı?

Sessiz sedasız sorunları çözmek varken, karşıya dükkan açmak, evin yarısını satmak falan... Bilemedim. O dükkanı birisi kapatacak, birisi pes edecek ama kim göreceğiz...

Başarılı filmin gişesi konuşulur 

“Bergen”in başrol oyuncusu ve ortak yapımcısı Farah Zeynep Abdullah’ın filmden 40 milyon lira kazandığı haberi olay yarattı. Hem Abdullah hem de yapım şirketi ilginç açıklamalarla tepki gösterdi. 

Savaş Özbey: Orchestra Content yeni bir yapımcı firma. Bu tür haberlere alışmaları gerek. Elbette ki “Bergen” gibi büyük gişe yapan bir filmde bu tür şeyler yazılıp çizilecek. Bizde kalabalık restoran görüldüğünde bile çarpma bölmeye başlamak milli spor: “Şu kadar kişi, adam başı şu kadar hesap bıraksa...”

Erkek çocuk için kabullenmesi zor

Orkun Ün: Hiç anlamadım ben bu işi. Ama sanırım yapım şirketinde hem yeni kurulmalarının hem film için girdikleri stresin yarattığı bir duygusallık var. Farah zaten öyle çıkışlara, sert sözlere müsait yapıda biri. Şirketin duygusallığı ile Farah birleşince ortaya anlamsız açıklamalar serisi çıktı. Çirkindi, nokta.

Onur Baştürk: Belli ki kazanılması muhtemel paranın filmin önüne geçmesini istemiyorlar. Oysa bu çok doğal. Başarılı filmlerin gişesi, kazanılan para her daim konuşulur. Bu kötü bir şey değil ki. Gurur duyulası bir durum. 

Ömür Gedik: Farah’ın cevabı fazla sert. Tatlı üslubu olan biridir, niye böyle yaptı pek anlam veremedim. Kendini kötü hissettiği bir ana denk geldi herhalde.

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!