ERKAN PETEKKAYA: Bizim hikayelerimiz 100 yıl yeter
◊ Erkan Bey, “15/07 Şafak Vakti” projesi size ilk sunulduğunda neler hissettiniz?
Erkan Petekkaya: Senaryosu geldi, okudum ve çok etkilendim. Biliyorsunuz 15 Temmuz, Cumhuriyet tarihinde ülkemizin başına gelmiş en beter olaylardan biri. Belki de en beteri.
Böyle bir olayı sinemada anlatmak bana da nasip olduğu için mutluyum. Şunu da belirtmeliyim; bu film siyasi tarafa çekilebilecek bir film değil. Eğer böyle bir şey yapılırsa çok üzülürüm. “15/07 Şafak Vakti”, sade vatandaşın gözünden 15 Temmuz’da Çengelköy’de ve köprüde olanları anlatan bir film.
◊ Canlandırdığınız rolü anlatır mısınız?
- Ben bir pastaneciyi oynadım. Çengelköy’de pastanesi olan Cevdet adında bir adam. Karısını yeni kaybetmiş, iki çocuk babası. Babacan esnaflar olur ya, herkes çok sever, öyle biri; Çengelköy’ün Cevdet Abisi.
ÇEKİMLER ÇOK ZOR GEÇTİ ◊ Çekimler nasıldı?- Açıkçası çok zor geçti çekimler. Kayseri’de platoda, kapalı alanda çekim yaptık. Köprüyü kurdular, Çengelköy’deki mahalleyi kurdular. Yaklaşık 2 bin kişi çalıştı. Ve korona vardı ama her gün testler yapıldı. Çok şükür hiç kimseye bir şey olmadı. “15/07 Şafak Vakti”, çok önemli bir film. Arşive koyulacak bir yapım. 15 Temmuz, çocuklarımızın, torunlarımızın asla unutmaması gereken bir gece. Türk halkı o gece memleketine nasıl sahip çıktığını, bağımsızlığına, egemenliğine, namusuna, onuruna, toprağına ne olursa olsun zeval getirmeyeceğini tüm dünyaya gösterdi.
◊ Halk kenetlendi o gün...- Çerkez’i, Kürt’ü, Türk’ü, Alevi’si, Musevi’si, sağcısı, solcusu herkes ideolojilerini evin içinde bırakıp bütün milli duygularıyla dışarı çıktı. O vatansever duygularıyla düşmanı geri püskürttü. Çok şükür ülkemize bir zeval gelmesi önlendi. O gece şehit olan vatandaşlarımıza Allah gani gani rahmet eylesin.
Tüm gazilerimize de Allah şifalar versin. Çok zor bir geceydi. Ama Türk halkını dünya anladı. Bir darbe kalkışmasını geri püskürtmek gerçekten kolay değil. O gece bir destan yazıldı. Allah bir daha göstermesin. Hiçbir dünya halkı böyle bir şey yaşamasın.
O GÜN AFRİKA’DAYDIK HEMEN HAVALİMANINA GİTTİK◊ Siz 15 Temmuz gecesi neredeydiniz? Neler yaşadınız?- Ben Afrika’daydım. Orada öğrendim. İnternette gördüm köprüyü, askerleri. Hanıma dedim; “Darbe oluyor!” Hemen toparlandık, havalimanına gittik amaV uçamadık. 17 Temmuz sabahı geldik Türkiye’ye. Aklımız hep buradaydı. Böyle bir gecede ülkemde olamamak, kendi insanımla omuz omuza verememek de çok zordu. Ama filmde oynarken o geceyi yaşamış gibi hissettim ve “gerçekten çok zormuş” dedim. Filmi bile böyleyse, gerçeği nasıldır diye düşündüm.
◊ 15 Temmuz’dan sonra neler değişti hayatınızda?- Bakış açım değişmedi. Ben zaten milletini, ülkesini seven bir vatanseverim. Bu ülkenin başına bir şey geldiğinde farklı ideolojilerden insanların birbiriyle kenetlenebileceğini gördük, bence en önemlisi bu.
BİZİM HİKAYELERİMİZ YÜZ YIL YETER◊ Çekimlerin zor geçtiğini söylediniz. Sizi en çok zorlayan sahneler hangileriydi?- Filmin kendisi çok zordu. Bu arada yardımcı oyuncuların gerçekten çok güzel çalıştığını belirtmeliyim, onları tebrik ediyorum. Sabahtan gece yarılarına kadar şikayet etmeden, coşkuyla, özveriyle çalıştılar.
Aynı o geceki birlik beraberliği hissettirdiler. Belgesel film niteliğinde, her evde her arşivde olması gereken bir film yaptık.
◊ Aynı zamanda yüksek bütçeyle çekilen bir film olduğu söyleniyor...- Evet, yüksek bütçeliydi. Bizim geçmişimizde çok büyük hikayeler var. Tarihimizi anlatabilmek için de büyük bütçeli prodüksiyonlara ihtiyacımız var tabii. Dilerim bu film örnek olur, gişesi bol olur ve diğerleri için yol açar. Bütün dünyaya derdimizi anlatabileceğimiz filmler çekeriz inşallah.
Çünkü daha anlatacak çok şeyimiz var. Hollywood 200-300 milyon dolarlara filmler çekiyor. Ama onların hikayeleri bitti, bizde ise hikaye çok. 150-160 ülkeye dizi ihraç ediyoruz. Ben kendimden biliyorum, rol aldığım diziler 127 ülkede oynuyor. Bunu sinema sektöründe de yapmalıyız. Bizim hikayelerimiz yüz yıl yeter.
ASLIHAN KARALAR: Türk halkının gücünü gördük
◊ “15/07 Şafak Vakti” filminin kadrosunda yer almak nasıl bir duygu sizin için?
Aslıhan Karalar: Böyle bir projenin içinde olmayı çok istemiştim. Teklif gelince de kabul ettim ve başladım. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
◊ Siz hangi rolü canlandırdınız?
- Cevdet’in (Erkan Petekkaya) kızı Elif’i canlandırdım. Yusuf’un (Baran Bölükbaşı) ablası. Annesini yeni kaybetmiş, yokluğuna alışamamış bir avukat. Çok yoğun duygular yaşayan bir karaktere hayat verdim.
UÇAKLARIN KORKUNÇ SESİNE ŞAHİT OLDUM
◊ 15 Temmuz gecesi neredeydiniz? Neler yaşadınız?
- Ben ailemle Ankara’daydım. Alçaktan uçan uçakların korkunç sesine şahit oldum. O gece halkın gücünün üstünde bir güç olmadığını gördük. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gazilerimize ise minnetlerimi sunuyorum.
◊ Size ne öğretti 15 Temmuz ya da sizde ne gibi değişimlere sebep oldu?- Türk halkının gücünü ve karşısında hiçbir şeyin duramayacağını tekrardan görmüş olduk. O gün başta ne olduğunu anlayamamıştım. Korkmuştum ama sonrasında mutlu oldum. Unutulmaz bir tarihi olaya tanıklık ettim. Filmde de bunu anlatıyoruz. Herkesin evinde olması gereken bir film “15/07 Şafak Vakti”.
◊ Çekimlerde zorlandınız mı? Rolünüzün etkisinde kaldığınız anlar oldu mu?- Elif’in babasının köprüde olduğu, ona ulaşamadığı ve kaybetme korkusu yaşadığı sahnelerde çok duygulandım. Sanki o günü tekrar yaşadık. Zorlayıcı bir karakter oldu benim için.
◊ Bu rolle oyunculuğunuzu taçlandırdığınızı söyleyebilir miyiz?- Farklı dizi ve filmlerde farklı karakterlere hayat verdim ama bu benim için özel bir proje oldu.
BARAN BÖLÜKBAŞI: Küs olduğum arkadaşlarımla barıştım
◊ Filmdeki rolünüzü anlatır mısınız?
Baran Bölükbaşı: Ben Cevdet’in oğlu Yusuf’u oynadım. Çekimler öncesinde senaryoyu birkaç kez okudum ve oradaki dram beni çok etkiledi.
◊ Sette neler yaşadınız? Zorlandığınız anlar oldu mu?
- Bulunduğum en profesyonel setlerden biriydi. Çekimlerde, gerçek duyguyu verebilmek için o gece yaşananların videolarını izliyordum.
Bazen buna gerek kalmıyordu, setteki herkes kendi yaşadıklarını anlatıyordu. O günün karanlığının içine gömüldüğümüz zamanlar oldu. Filmde gösterdiğim performans da çok içime sindi. Kendime saygı duyduğum bir çalışma oldu. Her sahnede sınırlarımı zorlamam gerektiğini hissettim ve ona göre çalıştım.
Birçok sahnede o duyguyu içimde de yaşadım. O gecenin seslerini dinleyerek çalıştım, kulaklığım hep kulağımdaydı. Artık bundan sonrası seyircinin takdirine kalmış.
◊ 15 Temmuz gecesi neredeydiniz? Neler yaşadınız, ne hissettiniz?
- Antalya’da, kardeşimin yanındaydım. Bir yerde müzik yapacaktık. Organizasyondan iptal telefonu gelince eve döndük.
Sonra yaşananları öğrendim. O gece bir milletin gücünü gördük. Biz bu tür olayları hep öğretmenlerimizden duyardık ya da televizyonlardan izlerdik ama hiç yaşamamıştık. Artık birlik beraberlik konusunda daha çok inanca sahibim.
O gece küs olduğum bir arkadaşımı aradım ben. Yine küs olduğum başka bir arkadaşım da beni aradı. Kıymet duygusunu uyandırdı o gece.
◊ Filmi merak edenlere neler söylemek istersiniz?
- Biz bu filmi herkesin yaşadığı ortak bir duyguyu yansıtmak için çektik. O geceyi hissetmek, direnişe sahip çıkmak, insanların acılarına ortak olmak için gidip izlesinler.