Emre Karayel: Döve döve yavaşlattılar

Güncelleme Tarihi:

Emre Karayel: Döve döve yavaşlattılar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2017 14:58

Emre Karayel, dünyaca ünlü bilgi yarışması “Next One”dan uyarlanan “Sıradaki Gelsin”in sunuculuğunu üstlendi. Ünlü oyuncu, Fox TV’de başlayan yarışmayla ilgili “Birlikte heyecanlanacak, birlikte eğleneceğiz. Yarışmacının ödül kazanmasını kimse bu programın sunucusundan daha çok isteyemez” diyor.

Haberin Devamı

◊ “Sıradaki Gelsin” programınız hayırlı olsun. Yarışmanın yabancı formatından haberdar mıydınız, izlemiş miydiniz daha önce?
- Teşekkürler... Yurtdışındaki formatlarını izlememiştim. Sunuculuk için teklif geldikten sonra izledim yarışmayı. Bana Kanada ve İtalya versiyonlarının CD’lerini gönderdiler. Her insan aradığı projeyi bekler ya, aynen öyle bir histi. Projeye çok yükseldim.

◊ Yarışmayı sunarken metinleri inanılmaz hızlı okuyorsunuz. Bunun için öncesinde okuma egzersizleri yaptınız mı?
- Bu bir beceri aslında. Ama ekstra çalışmam da gerekiyor açıkçası...

◊ Neler yapıyorsunuz mesela?
- Çok fazla okuyorum. Her programdan ve o final öncesinde özel olarak çalışıp hazırlanıyorum. İşin keyifli tarafı, yarışmacıyla aynı takımda olmam. O yüzden süratli okumaya çalışıyorum zaten.

◊ Peki takıldığınız anlar oluyor mu?
- Olmaz mı; oluyor elbette. Takıldığım zaman durup özür diliyorum, “Takıldım, soruyu yeniden okuyacağım ve ondan sonra süreni başlatacağım” diyorum. Sorun olmuyor.

ÇOK HIZLI KONUŞUYORDUM

◊ Normalde yarışmalarda para vermemek için uğraşılır ama siz para vermek için can atıyorsunuz?
- Evet, aynen öyle oluyor. Ben finalde yarışmacının tarafındayım. Takım arkadaşlığını o kadar benimsiyorum ki bazen kendimi kaptırıp yarışmacıya kızdığım bile oluyor! Eğer yarışmacının işi yaver gider, her şeyi yapıp bütün ödülleri açıp kasaya oturursa 2 milyona yakın para alır.

Emre Karayel: Döve döve yavaşlattılar



◊ Yarışmadan teklif geldikten sonra, yakınlarınızla antrenman yapmışsınız...
- Evet ama bilgi anlamında değil... Yarışmanın final bölümündeki tavrı oturtmak gerekiyordu, o yüzden... Yakın çevrenle çalışmanla stüdyoda çalışman farklı oluyor. Ofistekilerle bile deneme yaptım.

◊ Gerçek hayatta da ekrandaki kadar hızlı mı konuşursunuz?
- Tiyatro bölümüne girdiğimde çok süratli konuşuyordum, sonra döve döve yavaşlattılar (gülüyor). Şimdi fena değil. “Zeki insanlar süratli konuşur” derler. Bir şeyleri bir an önce anlatıp bitirmek istemekle alakalı bu durum. Ama kontrol edilir bir şey. Ben artık kontrol edebiliyorum mesela...

◊ Zeki insanlar süratli konuşuyorsa... Bu sizin de çok zeki olduğunuzu gösterir...
- Evet, zeki bir adamım. Ama dediğim gibi bile isteye yavaşladım, o hızı artık kontrol edebiliyorum.

YENİ BİR TİYATRO OYUNUNA  BAŞLIYORUM

◊ Dizi teklifi var mı, bir de diziyle ekranlarda olayım diyor musunuz?
- Açıkçası bütün konsantrasyonumu bu işe vermiş durumdayım. Çok iyi bir ekiple çalışıyorum. Bu kadar emek harcanırken sen de her şey çok iyi olsun diye uğraşıyorsun haliyle... O yüzden amacım çıtayı daha yukarılara taşımak. Aklımdaki tek iş bu yarışma.

◊ Ya sinema filmi? Ona da mı hayır?
- Dediğim gibi şu an başka hiç bir işle ilgilenmiyorum. Senaryo kursuna başlamıştım, onu bile bırakmak zorunda kaldım.

◊ Tiyatro denince akan sular durur mu acaba...
- Tiyatro var... Şu an Sadri Alışık Tiyatrosu ile görüşüyoruz. Birol Güven’in bir oyunu var, Birol abi ile birlikte oynayacağız. Hayatı, ölümü, “ölecekmiş gibi mi yaşıyoruz”u sorgulayan çok keyifli bir oyun.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!