Emel Çölgeçen bilinmeyenlerini anlattı

Güncelleme Tarihi:

Emel Çölgeçen bilinmeyenlerini anlattı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2015 14:23

Kanal D’nin sevilen dizisi “Poyraz Karayel”in soğuk ve dominant Sema’sı o... Öylesine de başarılı ki, yolda görenler kendisine Sema muamelesi yapıyor, yolundan çekiliyor! Emel Çölgeçen’e gelince, gülümseyerek takip ediyor bu süreci: “Ben soğuk ya da mesafeli değilim, aksine sıcakkanlı ve arkadaş canlısıyımdır.”

Haberin Devamı

* “Poyraz Karayel” ikinci sezonu bomba gibi açtı. Neler söylemek istersiniz?
- Teşekkür ederim. Başlangıca bomba diyorsanız devamı atom bombası gibi gelecek sizlere (gülüyor)...

* Son iki sezondur çok fazla dizi reyting kurbanı oldu. Siz böyle bir endişe yaşadınız mı?
- Ben daha evvel de röportajlarımda söylemiştim; senaryoyu ilk okuduğum anda çok etkilendim. Ethem Özışık çok çok güçlü, sürükleyici ve keyifli bir iş çıkarmış, hâlâ da tam gaz devam ediyor, kalemine sağlık... Ben en başından beri bu projenin ciddi bir seyirci kitlesi olacağına inandım. Tabii ki endişelerim vardı, çünkü çok iyi projeler ne yazık ki reytinglere yenik düştü. Ama içimde bir his bunun başımıza gelmeyeceğini söylüyordu. Doğru sesmiş demek ki...

Emel Çölgeçen bilinmeyenlerini anlattı

Haberin Devamı

* Dizide canlandırdığınız Sema karakteri sürekli şık, hiçbir koşulda topuklularından vazgeçmiyor... Siz nasıl giyinirsiniz normalde?
- Ben günlük hayatımda topuklu neredeyse hiç giymiyorum. Her zaman rahat hareket edebilmeliyim. Zaten bana sorarsanız İstanbul o dik yokuşlarıyla topukluya pek de uygun değil. Dolayısıyla genelde spor giyiniyorum; rahat bir tişört, jean, mevsimine göre bot ya da spor ayakkabı ile benden mutlusu yok (gülüyor). Ama arada ben de şık giyinmeyi severim, kendimi iyi hissediyorum öyle zamanlarda. Dedikleri bence doğru; çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır.

* Sema aynı zamanda sert mizaçlı, soğuk bir karakter. Emel Çölgeçen için “soğuk” diyen oluyor mu peki?
- Öyle söyleyenler oldu, evet... Tanımadıklarıma biraz mesafeli duruyormuşum. Ama tanışınca “bambaşkasın” diyorlar. Sonuçta soğuk ya da mesafeli değilim, aksine çok sıcakkanlı ve arkadaş canlısıyımdır.

* Bir de ekranda çok fit görünüyorsunuz. Spor hayatınızın bir parçası sanırım, yanılıyor muyum?
- Ailem sayesinde spor küçük yaşlarımdan beri hayatımın önemli bir parçası durumunda ve bunun meyvelerini hâlâ yiyorum. Kas hafızası diye bir şey var, asla unutmuyor, yani uzun süre spor yapamasanız da tekrar başladığınızda o kaslar hemen toparlanıyor. Bulabildiğim her fırsatta hareket etmeye çalışıyorum ama sanırım en çok yürüyorum, şu sıralar yapabildiğim tek şey bu... 

Haberin Devamı

SEMA ÇOK ZORLU BİR YOLCULUĞA ÇIKIYOR

* Sema’nın bu unutkanlığı ne olacak?
- Ah ah neler olmayacak ki... Sema çok zorlu bir yolculuğa çıkıyor, hep beraber göreceğiz...

* Herkes sizin çok etkileyici bir ses tonunuz olduğunu söylüyor? Var mı bununla ilgili bir sürpriz proje?
- Bunu duyduğumda seviniyorum çünkü çocukken genelde dalga konusu olurdu sesim (gülüyor). Soruya gelince, şarkı söylemek gibi bir şey yok aklımda...

* Hayatınızda sıralama yapsanız, oyunculuk kaçıncı sırada yer alır?
- Oyunculuk öyle mucize bir meslek ki... Bir kafede oturmuş kahvenizi içerken, bir roman okurken ya da ne bileyim arabanın camından dışarıyı izlerken bile besleniyorsunuz mesleki açıdan... Bu otomatik oluyor. O yüzden oyunculuğu bir öncelik listesine almak yanlış olur, bu bir yaşam biçimi bana sorarsanız. En azından ben öyle görüyorum...

Haberin Devamı

Emel Çölgeçen bilinmeyenlerini anlattı

* O zaman şöyle sorayım; oyuncu olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz ve neden?
- Daha öğrenciyim; bir gün Haluk Bilginer okulumuza geldi. Hepimizde bir heyecan... Çok iyi hatırlıyorum, bize “Oyuncu olmasaydınız ne olmak isterdiniz?” diye sormuştu, hepimiz susup bakmıştık. O zaman gülümsemiş ve demişti ki “Eğer oyuncu olmazsam başka bir iş yaparım diye düşünüyorsanız, hemen bu okulu bırakın ve o işin okulun okuyun”... Ben okulda kaldım.

* Oynamayı çok istediğiniz, aklınızda kalan bir rol var mı?
- Bir gün Shakespeare’in 3. Richard oyununda Lady Ann oynamak isterim, inşallah olur.

AZ DAHA OYUNCULUK HAYALLERİMİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜYORDUM

Haberin Devamı

* İktisat okurken 2. sınıfta okulu bırakmışsınız. Sebebi oyunculuk tutkusu muydu? 
- Kesinlikle öyle. Aslında hep oyuncu olmak istemiştim ama az daha hayallerimin üzerini örtüp bambaşka bir yolculuğa çıkıyordum. Neyse ki iktisat bölümü ile birbirimize hiç ısınamadık. Ben yaratmak, üretmek istiyordum, dünyaya bambaşka bir pencereden bakıyordum. Herkes muhasebe dersini konuşurken ya da “hadi king oynayalım” derken ben caddeler, sokaklar rengarenk olsa ne güzel olurdu diye hayaller kuruyor, o hayalleri anlatmak istiyordum. Sonunda mutsuz olduğumu fark ettim, o gün yeni bir biletle yepyeni bir yolculuğa başladım. İnsan mutlu olacağı işi yapmalı; hangi meslek olursa olsun... 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!