Efsane oyuncunun oğlu geçen yıl doğmuştu: 84 yaşında baba olmak eğlenceli…
Güncelleme Tarihi:
Sinema tarihinin en büyük oyuncuları arasında sayılan ve yaşayan efsane olarak anılan Al Pacino, çocukluğu, oyunculuk serüveni ve 84 yaşında dördüncü kez baba olma tecrübesini anlattığı otobiyografik kitabıyla gündemde…
84 yaşındaki efsane aktör otobiyografisine annesinin ona seslendiği lakaptan ilhamla “Sonny Boy” ismini verdi. BBC Muhabiri Colin Paterson'a kapsamlı bir röportaj veren Al Pacino hem uzun yıllara yayılan oyunculuk kariyerini hem de özel hayatının en merak edilen yönlerini anlattı.
Baba (The Godfather), Köpeklerin Günü (Dog Day Afternoon), Heat (Büyük Hesaplaşma) ve Irish Man (İrlandalı) dahil rol aldığı filmlerle sinema tarihine damgasını vuran Pacino, kitabı yazmaya karar vermesinde 83 yaşında dördüncü kez çocuk sahibi olmasının kısmen de olsa etkili olduğunu söylüyor.
YAZDIĞI KİTAP OĞLUNA MİRAS KALSIN İSTİYOR
Söylediğine göre usta oyuncunun anı kitabı şu anda 16 aylık olan oğlu Roman’a babası Pacino’nun hayatı hakkında daha fazla şey öğrenmesi için bir fırsat sunma amacı da taşıyor.
Pacino, “Bu çocuk için etrafta olmak istiyorum. Umarım öyle olur. Umarım sağlığım yerinde olur ve tabii ki babasının kim olduğunu bilir” diyor.
Hayatı boyunca hiç evlenmeyen Pacino, Roman’ın annesi, 30 yaşındaki yapımcı Noor Alfallah ile artık beraber değil; ancak ikili, çocuğun sorumluluğunu paylaşmayı sürdürüyor.
OĞLUYLA EN ÇOK TELEFONDAN VE İNTERNETTEN GÖRÜŞÜYOR
Oğluyla iletişiminin çoğunlukla internet ve telefon üzerinden olduğunu söyleyen Pacino, “Bana zaman zaman 'mesaj atıyor'. Yaptığı her şey gerçek. Yaptığı her şey bana ilginç geliyor. Sohbet ediyoruz. Ben de ona görüntülü konuşmada mızıka çalıyorum ve bu şekilde temas kuruyoruz. Eğlenceli yani” diyor.
Son yıllarda pek çok rol teklifini geri çeviren Pacino, “Hayatımda yeterince şey oldu ve herhalde birilerine okutacak kadar ilginçtir” düşüncesiyle kitabına yoğunlaştığını açıklıyor. Arkadaşları Pacino’ya neden hatıralarını kitaplaştırdığını sorduğunda “Bir bakıma bundan pişmanlık duyduğunu” da kabul ediyor.
BÜYÜK ŞÖHRETİNİ BABA FİLMİNE BORÇLU
Francis Ford Coppola’nın yönettiği ve Al Pacino’nun şöhretinde büyük bir katkısı olan Baba filminden bu yana 50'den fazla yıl geçti. Serinin ikinci filmi, Baba 2 de geçen aralık ayında tam 50. yılını doldurdu. İki film de En İyi Film Oscar Ödülü’ne layık görülmüştü.
Ancak usta oyuncunun yazdığına göre Pacino neredeyse bu filmlerde yer almayacaktı. Filmin çekildiği ilk hafta neredeyse kovulduğunu söyleyen ve yönetmeninin kendisine “Biliyorsun, sana çok inanıyorum. Neler oluyor?” diye sorduğunu ve performansı sırasında kendini yeterince vermediğine ilişkin bir konuşma yaptığını belirtiyor: “İşte o zaman ‘Burada istenmiyorum galiba’ hissine kapılıyorsunuz.”
EN ÖNEMLİ ROLÜNÜ NEREDEYSE ELİNDEN KAÇIRAKTI
Efsane oyuncunun anlattığına göre o dönem yapım ekibi yönetmen Coppola’ya, performansını çok düz buldukları Pacino’nun yerine başka bir aktörü getirmesi yönünde baskı yapıyordu.
Ancak Baba’nın en ünlü sahnesi, yani Al Pacino’nun oynadığı Michael Corleone karakterinin bir restoranın tuvaletine saklanmış olan silahı kullanarak bir mafya lideri ile polis müdürünü öldürdüğü sahnenin çekilmesi ile her şey değişti.
Bu sahne, Al Pacino’ya günümüzde tüm zamanların en iyi performanslarından biri olarak anılan oyunculuğuyla gücünü ortaya koyma fırsatı verdi.
OSCAR’A BAŞKA BİR FİLMİYLE UZANMAK İSTEMİŞ
Öte yandan Scarface (Yaralı Yüz) filminin Al Pacino’daki yeri farklı. Kokain ve aşırı şiddet sahneleriyle dolu gangster filmi Scarface’den bahsederken gözleri parlayan Pacino, “Bir şey vardı filmde. Güçlü bir şey” diyor.
Belki de Oscar’ı kazanması gereken rolün kör bir emekli bir albayı oynadığı Scent of a Woman (Kadın Kokusu) filmiyle değil, Scarface’deki rolüyle gelmiş olması gerektiği teorisini ortaya attıldığında Pacino “Evet, ilginç bir nokta. En azından aday gösterilmiş olmak isterdim. Bu, Kadın Kokusu’na sırt çevirdiğim anlamına gelmiyor” diye yanıt veriyor.
SİNEMA AŞKI HİÇ ÖLMEYECEK
Röportaj boyunca Pacino beyaz perdeyi hâlâ ne kadar sevdiğini gizlemiyor. Son 10 yılda sinema bilet satışlarında yüzde 40 düşüş kayda geçmiş olsa da, Los Angeles’ı sinemaları olmadan düşünemediğini vurguluyor.
Sinemayı ayakta tutacağına inandığı (biri 60’lı diğer ikisi 80’li yaşlarındaki) bazı yönetmenleri saymaya başlayan Pacino, “Martin Scorsese bunu yapıyor. Quentin Tarantino bunu yapıyor. Francis Coppola bunu yapıyor” diyor.
“BANKADA HİÇ PARAM KALMAMIŞTI”
Pacino, Covid-19 pandemisi sırasında evinde bayıldığını, öleceğini düşündüğünü de röportajında uzun uzun anlatıyor.
Ve 2011’de banka hesaplarında hiç para kalmadığıyla ilgili konuşmaktan da rahatsızlık duymuyor: “Param kalmamıştı. Muhasebecimiz ise hapisteydi. Ayda 400 bin dolar harcıyordum ve hiç farkında değildim. (Bunu yapmak için) Aptal olman lazım” diyor Pacino.
HAYRANLIK DUYDUĞU OYUNCULAR KİM?
Leonardo DiCaprio ve Adam Driver’ı gerçekten hayranlık duyduğu daha genç oyuncular arasında sayan Pacino, kendi kariyerini özetlerken ise, “Genelde öne çıkanlar benim elime silah verenlerdir. Pacino’ya bir silah ver. İşte hit (yüksek gişe yapan) bir filmin oldu” ifadelerini kullanıyor.
“SHREK”Lİ TELEFON KABI…
Röportaj sırasında, Pacino telefonunu masaya koyduğunda efsanevi oyuncunun telefon kabının üzerinde Shrek resimleri olduğu ortaya çıktı. Hatta bu fotoğraf şimdiden sosyal medyada viral hale geldi.
Al Pacino Shrek’li kabı birkaç yıl önce en küçük kızı Olivia’nın bu kabı telefonuna taktığını ve onu mutlu etmek için o zamandan beri çıkarmadığını ifade ediyor.
