Güncelleme Tarihi:
◊ Vintage ve sürdürülebilir moda kavramları hayatımızda aktif bir şekilde yer kaplamazken siz kendi vintage butiğinizi açmıştınız. Modada hızlı tüketimin sorgulandığı bu günlerde yıllar önce emek verdiğiniz hareketin gelişimini nasıl buluyorsunuz?
- Evet, tam dediğiniz gibi yıllar önce Ece Sükan Vintage’i kurduğumda bu kavramlar daha toplumun bilincine pek yerleşmemişti. Son yıllarda moda dünyası, özellikle iklim krizine değindi, çevre duyarlılığını ön plana çekti ve üretim-tüketim zincirindeki emeğin sömürülmesini epey sorgulamaya başladı.
Pandemiyle birlikte de esas son nokta geldi. Herkes hayattaki önceliklerini, değer yargılarını ve tüketim alışkanlıklarını sorgular oldu. Bu da “vintage”, “2.el”, “sürdürülebilirlik” kavramlarının yaşam alışkanlığımız haline gelmesine yol açtı. Artık her büyük marka da bu yönde ciddi adımlar atmaya başladı. Değerli, hikayeli, emekli, anlamlı, zamansız dolaşımdaki parçaları temsil eden “vintage” artık herkese hitap ediyor.
Zamansız parçaları birleştirmelisiniz
◊ Zamansız ve kapsül koleksiyonların dönemindeyiz. Marks & Spencer’ın zamansız parçaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Benim zaten genel stilimde zamansız parçaları ve 2’nci el parçaları birleştirmek temel taşlardan... Mesela iyi bir kaşmir kazağınız olduğunda onu spor veya şık birçok farklı stilde kombinleyebiliyorsunuz. Seçtiğim Marks & Spencer zamansız parçalarla filmimiz için hem modern hem retro hem de çok çağdaş birçok kombin yaptım.
◊ Marks & Spencer için seçtiklerinizde de 70’lerden çok fazla iz görüyoruz. 70’lere olan sempatinizi neye borçlusunuz?
- Aynen... Tek bir dönem seç dediklerinde hemen 70’lere gidiyorum. Aslında birçok dönemin filmlerini, müziklerini, stillerini sevsem ve kendi stilime harmanlasam da 70’lerin stil siluetleri, havası, müzikleri, filmleri her şeyi benim için öne çıkıyor. Zaten günümüz moda tasarımcılarının ve markaların da en çok ilham ve referans aldığı dönem bu...
◊ Sokağa çıkma yasaklarının yeniden hayatımıza girdiği bu dönemde ev için bize stil önerileri verir misin?
- Ev içinde pek tabii ki rahatlık ön planda. Aslında ben dışarda da yine içinde rahat ve iyi hissettiğiniz şekilde şık olabileceğinizi düşünüyorum. Ev içinde her zamanki gibi değişken stillerde geziyorum. Moduma göre değişiyor.
◊ Yılbaşı ruhunu evinizde nasıl yaşatıyorsunuz? Evinizde yılbaşı için olmazsa olmaz dekorlarınız neler?
- Benim evim zaten 4 mevsim Amazon Ormanları gibi... Bitkilere o kadar çok meraklıyım ve seviyorum ki bazen evde yürüyecek yer kalmıyor. Yılbaşı için de son 2 yıldır salonumdaki dev ve coşkun kauçuk bitkisini yılbaşı ağacına dönüştürüyorum. Böylece bir çam ağacı harcamış olmuyorum. Yani onu ışıklarla ve yılbaşı süsleriyle süslüyorum. Çok uzun süre de öyle kalıyor.
◊ Türkiye’de ve dünyada takip edilen bir stil ikonusunuz. Peki, siz kimleri takip ediyorsunuz?
- Günümüzden pek bir isim yok açıkçası. Uluslararası moda arenasında beraber çalıştığım veya arkadaşım olanlardan stilini beğendiğim oluyor tabii. Ama takip etmek için kişinin ilham veriyor olması gerekir. Ve dijital çağ o kadar herkesi birbirinin aynı yaptı ki... Stiller, güzellik anlayışları... Benim için yine ilham eskide yani... Betty Catroux, Francoise Hardy, Veruschka, Florinda Bolkan gibi...