Dolgunun dozu kaçınca

Meryem Uzerli’nin Cannes Film Festivali’ndeki fotoğraflarında en çok konuşulan detay, dudakları oldu. Konsey bu estetik mevzuyu değerlendirdi...

Ömür Gedik: Dolgunun dozu kaçınca Meryem sanki arı kovanına çomak sokmuşa döndü. Ne de güzel kadındır aslında. Neyse ki bu dolgular bir süre sonra eriyor, normale dönüyor. Keşke dolgu işini Cannes’a gitmeden hemen önce değil de çok daha önce yapsaydı, belki o arada normale dönerdi. Yanlış dolgu artı yanlış zamanlama! 

Onur Baştürk: Ne güzel, ne doğal kadındı Meryem. Niye oynamaya başladı sürekli yüzüyle? Hâlâ güzel hâlâ alımlı ama işin ayarını kaçırmaya başladı sanki. Biri “Dur” desin ona, yoksa estetik bağımlısı olacak kendisi.

Cengiz Semercioğlu: Sadece dolgusu değil, makyajı da kötüydü, o yüzden olduğundan da kötü çıkmıştı. Joker’e dönmüştü Meryem. Bu dolguyu Türkiye’de yaptırdığını sanmıyorum. Çünkü Türkiye’deki estetisyenler bu işlerde çok iyi oldu artık. Eskiden bütün kadınların suratı tef gibiydi, şimdi çok daha doğal görünüyor estetikleri. Meryem keşke daha iyi bir estetisyen bulsaydı.

Haftanın en çılgını kim?

Ömür Gedik:

Burcu Esmersoy: “Erkek seçimleri yanlış, ilişkileri bir türlü evliliğe gidemiyor” diyenlere kapak yaptı, evlendi. Gelinliği de çok güzeldi. Sosyal medyada soyadını hemen değiştirmesi de hoşuma gitti. 

Demet Şener: Gelinlikli fotoğrafını paylaşıp “İnşallah benim de karşıma adam gibi sevecek birisi çıkacak” yazan Demet Şener haftanın en çılgını bence.

Yıldız Tilbe: Ne çok hit şarkısı ve şarkılarını söylemek isteyen ne çok sanatçı varmış. Haftanın ilgi odağı diyelim.

Onur Baştürk: En çılgın tabii ki Murat Cemcir! “Ahlat Ağacı” filmi için kırmızı halı fotoğrafından filmin diğer oyuncularından Bennu Yıldırımlar’ın önüne geçip havalı bir poz vermeye çalışmış. Bu çılgın düşüncesizliğiyle ne yazık ki kimselerin hoşuna gitmedi.

Haftanın cool’u da tabii ki Bennu Yıldırımlar. Murat Cemcir’in yaptığına hiç takılmayıp kibar kibar yerinde durup gülümsediği için. Haftanın orijinali Nuri Bilge Ceylan. “Ahlat Ağacı” filmiyle dakikalarca Cannes’da ayakta alkışlandığı için...

Cengiz Semercioğlu: Haftanın en cool’u Bafetimbi Gomis... İki maçta penaltı kaçırıp üçüncüde attığı ve 29 golle en çok gol atan yabancı futbolcu rekorunu kırdığı için...

Şarkıları paylaşamadılar

Yıldız Tilbe’nin proje albümü çıktı. Albüme dair en çok konuşulan konu, farklı isimlerin aynı şarkıyı yorumlamaları. Hande Yener’le Niran Ünsal “Kış Güneşi”ni, Koray Avcı ile Röya “Ummadığım Anda”yı okudu. Bu ilginç durum için ne söyleyeceksiniz?

Cengiz Semercioğlu: Yıldız Tilbe’nin iş bilmemesi... “Kış Güneşi” için önce Niran Ünsal’a söz verdi, Hande Yener “Bu şarkıyı söylersem albümde olurum” diye diretince ona da söyletti. Koray Avcı’yla Röya’ya da aynı şarkıyı okuttu.

Projeye 39 şarkı ve şarkıcı koyarak kupon olacak bir albüme yazık etti. Bu albüme en çok 12 şarkı yakışırdı. Bakın Erol Evgin’in “Altın Düetler”ine. İçinde 10 şarkı var ve hedefi 12’den vurdu. 2 yıl sonra ikincisini hazırlıyor. Yıldız da aynı yolu izlemeliydi.

Ömür Gedik: Şarkıların paylaşılamamasından kaynaklanan bir durum bu. Şarkıcılar aynı şarkıda ısrar etmiş ve bir başkasının da aynı şarkıyı okumasından rahatsızlık duymayacaklarını söylemişler. Bence karşılaştırma yapılacağından oldukça riskli bir karar aldıkları. 

Onur Baştürk: Hayli saçma olmuş. Şarkıları paylaşamamışlar tamam da, bu işin bir prodüktörü vardır, karar onundur. Şarkıcıların kaprisine kalırsa, kafalarına göre her şeyi yapabilirler. Ben dinleyici olarak iki farklı şarkıcıdan aynı şarkıyı dinlemek istemem. İşin suyunu çıkarmak bu.

Yazık oluyor

Çağatay Ulusoy, Cenk Eren ve Gizem Karaca’ya yargılandıkları davada verilen hapis cezaları, “uyuşturucu ve ünlüler” konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Siz ne diyeceksiniz bu konuda?

Ömür Gedik: Ünlüler sadece kendilerine zarar vermiyor, aynı zamanda kötü örnek oluyor ve kariyerlerini de bu uyuşturucu belasıyla işte böyle mahvediyorlar. Artık arkadaş etkisi mi, ortam kirliliği mi her neyse yazık oluyor. Bu tarz gündemler kullananlara, kullanmayı düşünenlere ders niteliğinde.

Onur Baştürk: Üç ünlüye de üzüldüm. Her ne kadar hapis kararına itiraz edecek olsalar da, bu ceza ve bu tarz haberler kariyerlerinde sürekli bir engele yol açacak. Geçmişte yaptıkları bu hata için eminim hepsi pişmandır. Şu da bir gerçek; şimdiye kadar birçok ünlü gördük uyuşturucu haberlerinin içinde. Ama hiçbiri bu kadar ağır ceza almamıştı.

Cengiz Semercioğlu: Bu tür haberler gençlere kötü örnek oluyor. “Aa onlar bile kullanıyorsa, demek ki kötü bir şey değilmiş bu meret” algısı oluşuyor. Öte yandan 5 yıl süren uyuşturucu davası mı olurmuş? Cezası varsa verirsin, yoksa dosyayı kapatırsın olur biter. 5 yıldır bu meseleyi konuşuyoruz, geçtim ünlülerin bu yöntemle cezalandırılıyor olmasını, gençlere de kötü örnek oluyor bu mesele...

80’ler magazini

Ahu Tuğba “Arkadaşımı hamile bırakan kocalarım oldu!” dedi. Tuğba’nın bu fantastik açıklamasını nasıl buldunuz?

Cengiz Semercioğlu: Eski şöhretlerin ilgi çekmek için eski defterleri açmasını sevmiyorum. Bakınız Serhat Akın’ın Hadise’ye laf yetiştirmesi. Bakınız Ahu Tuğba’nın Miami’den yetişip üzerimize 80’lerin magazinini boca etmeye çalışması... Kızı Anjelik’le huzur içinde Miami’de yaşıyor ama aklı burada ve eski günlerinde hâlâ demek ki...

Onur Baştürk: Film gibi açıklama! Okudum ve çok güldüm. Nasıl kocalarmış ve nasıl arkadaşlarmış onlar, hiç anlamadım. Ahu Hanım n’olur bu tarz 80’ler tipi açıklamalarına devam etsin. Eğleniyoruz.

Ömür Gedik: Kocaları mı konuşsak arkadaşlarını mı bilemedim. Al birini vur ötekine. Ahu insan sarrafı değil anlaşılan. Hem arkadaş hem de eş seçimleri külliyen yanlışmış demek ki.

Doğru tercih

Kanal D Ana Haber’in sunuculuğunu Buket Aydın üstlendi. Performansını nasıl buldunuz?

Ömür Gedik: Buket Aydın’ın Kanal D Ana Haber tanıtımında giydiği kırmızı beyaz kıyafetini sevdim ve çok da anlamlı buldum. Kendisinin orada olması, ana haberde bir kadın sunucu olması açısından da ayrıcalıklı. Kadın sunucu farkını ortaya koysun. Başarılar diliyorum. 

Onur Baştürk: Buket Aydın’ı Kanal D’den önce de takip eder ve beğenirdim. Kanal D’ye gelmesi çok iyi oldu. Dinamik ve genç bir hava kattı Ana Haber’e. Bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum.

Cengiz Semercioğlu: Ben de Buket Aydın’ı NTV’den beri biliyorum, çok doğru bir tercih. En az onun kadar bir diğer doğru tercih de Show Haber’den Ramazan Kurnaz ve ekibinin gelmesi...

Daha 2 hafta oldu. Seyircinin alışması, bülteni oturtmak için çok erken. Buket’in şanssızlığı iki hafta sonra sezonun bitecek olması. Tam seyirci alışırken tatil başlayacak. Bunu bir avantaja çevirmeli Buket ve sezonu geç kapayıp, erken açmalı.

Buket’le ekranlardaki anchorwoman dönemi yeniden başlayabilir.

Kamu spotu gibi reklam

Geçen haftanın en çok konuşulan mevzularından biri de Orhan Gencebay’lı deodorant reklamıydı. Bu reklamda oynamak Gencebay’a yakışmış mı, yakışmamış mı?

Ömür Gedik: Orhan Gencebay kamu spotu gibi reklam yapmış. Bu sayede daha fazla insanın yıkanmasını, deodorant kullanmasını ve daha güzel kokmasını sağlayacaksa daha ne isteriz ki? Kötü kokular özellikle yazın gerçekten insanın tahammül sınırlarını zorluyor. Benim gibi hassas burnu olanlar, Orhan Abi’ye müteşekkir olabilir.

Onur Baştürk: Yakışıp yakışmamasından öte ters köşe bir iş olmuş. Önemli olan bu. Bu şekilde izlettiriyor kendini. Ömür’ün dediği gibi kamu spotu yanı da var. Dolayısıyla mesajı doğru algılanırsa “öpüp başımıza koyalım” reklamı olmuş bu.

Cengiz Semercioğlu: Ben de çok sevdim. Bu tür ters köşe işler televizyonlarda, reklamlarda her zaman ilgi çeker. Orhan Gencebay’ın o kasan haliyle metrobüse binmesi, muzipçe genci uyarması falan cuk oturmuş. Yaza girerken ter kokusu tartışmaları başlamadan olaya Orhan Baba’nın el koyması güzel. Rexona’yı ve ajansını tebrik ediyorum, iyi iş düşünmüşler.

 

Gerçekten benziyor

Cem Yılmaz, Instagram’da paylaştığı son fotoğrafının altına, “Bir tane İtalyan vardı, fenomen. Git gide ona benzemeyeyim” diye yazdı. Gerçekten de Cem Yılmaz ünlü fenomen Gianluca Vacchi’ye mi benzemeye başladı?

Onur Baştürk: Valla benzemeye başladı. Saçlar, fit vücut filan. Bir de Gianluca gibi danslar yapmaya başlarsa Cem Yılmaz tamamdır! Ayrıca ona benzemesi de kötü bir şey değil. Adam gayet karizmatik ve fit. Daha ne olsun?

Cengiz Semercioğlu: Komik bir paylaşımdı, o gözle bakınca gerçekten benziyor mu ne diye düşünüyor insan. Ama kime benzerse benzesin bu fit hali Cem Yılmaz’a çok yakıştı.

 Burada kalsın ama, daha fazla zayıflamasın. Hafta sonu Defne Samyeli’yle Etiler’de görüntülendiler. “Bitanem” şarkısını söylüyordu Cem ve Defne’yle birbirlerine çok yakışmışlardı...

Ömür Gedik: E Cem ortayı yaptıysa biz de topa girelim o zaman. Evet, benzemeye başladı bence de. Vücut ve tip tamam, şimdi Gianluca Vacchi gibi dövmeler ve beyaz slip mayolu paylaşımlar da bekleyenler çoğaldı kendisinden. Bu arada Gianluca Vacchi de Cem’e teşekkür etmeli. Cem kendisinden bahsettiği andan itibaren Türk takipçi sayısında patlama yaşadığına şüphe yok.

Meghan Kraliçe’den çok çekecek!

Yılın düğünü nihayet yapıldı! Prens Harry ve Meghan Markle’ın düğününü nasıl buldunuz?

Ömür Gedik: Amma eleştiren oldu bu düğünü. Yok gelin çirkinmiş, gelinliği kötüymüş, yok damattan büyükmüş, dulmuş, sınıf farkı varmış, oymuş, buymuş... Herkes kıskançlıktan kuduracak. “Aşk kazandı” diyemiyorlar da eleştirip duruyorlar. Ben birbirlerine aşkla bakan iki insan gördüm ve işte tam da bu nedenle mükemmel bir düğündü... Düğünü izlerken en üzüldüğüm şey ise Lady Diana oldu... Keşke o da bu mutlu günü görebilseydi...

Onur Baştürk: Ya evet, benim de aklıma sürekli Lady Diana geldi. Ben düğündeki detayları sevdim. Gelinliği de, Meghan’ın sempatik halini de. Kraliçe Elizabeth’in ise Meghan’dan pek haz etmediği birkaç fotoğrafta apaçık belli oluyor. Çok çekecek bu Meghan, söylüyorum bak şimdiden!

Cengiz Semercioğlu: Ben bu kraliyet düğünlerinden de cenazelerinden de oldum olası haz etmedim. Bu düğünlerin pazarlanış şeklinin, gösterişinin altında yatan tek bir şey var; “Biz sadece İngiltere’nin değil, dünyanın kraliyet ailesiyiz” mesajı veriyorlar bize. Allah’ı var bu işi de çok iyi yapıyorlar. Yarın öbür gün Kraliçe ölse hepimizin ağlamasını bekliyorlar galiba...

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR