Sinem VURAL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2016 15:26
Defalarca Türkiye’de konser veren Hollandalı DJ Armin van Buuren, yeni albümüyle birlikte “Armin Only Embrace” adlı dünya turnesine çıktı. DJ, açılışı Amsterdam Ziggo Dome’da yaptı. 5 saati aşkın süre sahnede kalan ve 30 Eylül’de yeniden İstanbul’a gelmeye hazırlanan Buuren, Türkiye’ye bir an evvel gelmek istediğini söyledi.
◊ Kaç ayaklı bir turne olacak “Armin Only Embrace”?
- Daha öncekiler gibi olursa 35-40 konserlik bir turne olur. Henüz bütün günler ayarlanmadı.
◊ Turnenin hazırlıkları ne kadar zaman aldı?
- Sadece bu turne için Hollanda’nın kuzeyinde bir sahne kurduk ve orada çalıştık. Üç hafta sürdü bu çalışmalar. Ama her yerde aynı performansla olmak istemediğim için sadece açılış şarkım aynı. Ben de ilk şarkıdan sonra ne olacağını pek kestiremiyorum.
◊ Aslında tam bir konser havasında bu şov. Yani tamamen seyircinin nabzına bırakıyorsunuz.
- Aynen öyle. Onlara uyacağını düşündüğüm bir şarkı varsa hemen çalarım.
◊ Açılış gecesine özel 5 saatten fazla bir süre sahnedeydiniz. Normalde ne kadar sürecek performans?
- İşimi seviyorum, sahnede olmayı da öyle. Sahneye çıktığım yerdeki seyirciden aldığım elektrik karşısında, performans sürem daha da uzayabiliyor. Bu tamamen o anki ambiyansla alakalı.
BANA İLHAM VERECEK ŞEYLERİN PEŞİNDEYİM◊ Altıncı albümünüz Embrace’i yayınladınız ve fotoğraflarınızla da “kollarımı tüm dünyaya açıyorum” mesajı veriyorsunuz. Neden özellikle bu tema?- Aslında kendim için seçtim. 20 yılı aşkın süredir müzik yapıyorum ve sadece dinleyenler için değil müziği kendim için de enteresan kılmaya çalışıyorum. Stüdyodayken arkadaşlarım ya da sevenlerim olmuyor, kendimle oluyorum. Bir önceki şarkı gibi bir şarkı yaparsam benim için de sıkıcı oluyor. Bu yüzden bana ilham verecek ve heyecanlandıracak şeylerin peşine düşüyorum.
◊ Buna bir örnek verir misiniz?- Mr. Probz, Kensington, Eric Vloeimans, Cimo Frankel, Betsie Larkin ve Angel Taylor’la çalışmaktan bahsediyorum. İşbirlikleri yapmak da daha iyi geliyor.
TİYATRO DÜNYASINDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENECEĞİZ◊ O zaman bu performansa bir partiden çok daha farklı bir deneyim demek mümkün. - Parti demek isterseniz de diyebilirsiniz. Ama bu şovla farklı noktaları da ortaya çıkarmak istedim. Örneğin şovu hazırlarken tiyatro yönetmeniyle çalıştım. Dans müziği konusunda deneyimi yoktu.
Opera ve kabareler sahneye koyuyordu. Enteresan olan bir nokta da tiyatro dünyasından öğreneceğimiz çok şeyin olması.
Dans müziği çok uzun zamandır ortada ve insanlar farklı ve daha iyi bir şeyler bulma çabasında. Bir şarkıcıyla sahneye çıkıp sesini mikserime vererek setimi çalmaya devam edebilirim. Ama bu performans için “eh” dersiniz. Ama bir şarkıcı getirecekseniz her şeyi düşünmelisiniz.
◊ Bu yüzden mi canlı performansları bu şovda fazla tuttunuz?- Çünkü gelenlerin bir şovu deneyimlemelerini istiyorum. Bir DJ’in gelip size çalması birçok kişi tarafından yapıldı. Bir de bunu görmeliyiz. Sonuçta ben de öyle bir şov yapmalıyız ki benim gidip görmek isteyeceğim gibi bir şey olmalı dedim.
Profesyonel balerinler, dansçılarla sahnemizi zenginleştiriyoruz. İstanbul’a geldiğimizde de konsere gelenler hayatlarında bir kere görebilecekleri bir şeye tanık olacak. Çünkü sahne bile özel dizayn edildi.
◊ Sıradan bir performans sizin için daha kolay olurdu ama siz zor olanı seçtiniz. - Tabii kolay olurdu. Müziğimi yanıma alıp videoları da hazırlayıp giderdim. Paramı da kolay yoldan kazanmış olurdum (gülüyor). Benim dünyaya geliş amacım insanlara biraz daha fazlasını yaşatmak ve onların da bunu kabul ettiğini görmek.
◊ İstanbul’daki sevenlerinize neler söylemek istersiniz? - Çok çok teşekkür ediyorum onlara. Defalarca Türkiye’de performans sergiledim. Eylüldeki konserimize de bekliyorum. Türkiye’ye gelmeyi dört gözle bekliyorum.