'Dişi değil çocuksuyum'

Güncelleme Tarihi:

Dişi değil çocuksuyum
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2017 15:18

Didem Balçın, TRT 1’in yeni dizisi “Yalaza” ile sevenlerinin karşısına çıktı. Projede, yaşadığı acılardan sonra küçük bir kasabaya yerleşen Alev adlı bir kadını canlandıran Balçın ile buluştuk; diziyi, özel hayatını ve Dasdas macerasını konuştuk.

Haberin Devamı

◊ “Yalaza” ile başlayalım... Nasıl gidiyor çekimler?
- Çok güzel. Çekimler nedeniyle temmuzdan beri Taraklı’dayız. Yalaza, insanları eğlendirmek amacıyla anlatılan abartılı öykü anlamında kullanılan bir kelime... Bu kültür Taraklı’da doğmuş. Yıllar önce Osman Sınav Yalaza kültürünü duymuş, bununla ilgili bir proje yapmayı aklına koymuş. Hasan Kaçan’la bir araya gelerek uzun bir ön çalışma yapmışlar. Ve güzel bir kadro, yüreğe dokunacak sözler, akıllarda kalacak karakterlerle “Yalaza” dünyaya geldi işte.

◊ Şehir dışında çalışmak zor değil mi?
- Temmuzdan beri beraberiz ve artık bir aileyiz. Uzakta olma duygusunu o sebeple çok yaşamıyoruz.

◊ Alışabildiniz mi Taraklı’ya?
- Alıştım çünkü otel değil ev ortamında kalıyoruz. Hatta ben bir de gittim, evimdeki eşyaları alıp geldim. Kendi düzenimi kurdum yani.

◊ Gelelim dizide canlandırdığınız karaktere... Nasıl biri bu Alev?
- Alev aslında güçlü gibi gözüken zayıf bir karakter. Narin, hassas ama bunun yanı sıra son derece çekici bir kadın. İç dünyasında büyük acıları, çatışmaları, kırılganlıkları var.

◊ Didem ile Alev’in benzer yanları var mı?
- Benim oynadığım her rolde Didem’den bir şey var zaten... Ama Alev bu zamana kadar oynadığım karakterlerin hepsinden daha çok benziyor bana. O yüzden de oynaması riskli.

◊ Dizide dişiliğiniz, güzelliğiniz ön planda. Güzelliğe çok önem verir misiniz?
- Ben kendime değer veriyorum öncelikle. Güzelliğin ise göreceli olduğunu düşünüyorum. Bir de ben mutlu olunca, heyecanlanınca güzel oluyorum. Mutsuzsam, moralim bozuksa güzel olmuyorum. Güzelliğine takıntılı herkesin zor bir hayatı olacağına inanıyorum. Sonuçta bir sivilce yeter, öyle değil mi? (Gülüyor)

◊ Normal hayatta Alev kadar dişi ve feminen misinizdir?
- Hayır, çok da dişi bir karakter değilim. Hatta çocuksu bir yapım var, bunun farkındayım, düzeltmem gerek.

◊ Çok ağlar mısınız?
- Çok ağlamam ama olayları kafaya takarım. Yani aslında kendimi bıraksam kolay ağlarım da ağlamamaya çalışırım gibi...

◊ Dizide aldatıldıktan sonra Taraklı’ya dönen bir genç kadını canlandırıyorsunuz. Normal hayatta hiç ihaneti yaşadınız mı?
- Allah korusun (gülüyor). Alev gibi şeyler yaşamadım çok şükür. Aldatılmadım diyorum ama aldatıldığımı öğrenmedim desem daha doğru belki. Aldatıldıysam da bilmiyorum yani... Allah korusun çok acı bir şey. Umarım yaşamam.

◊ Peki, böyle bir durum yaşasanız, affeder misiniz?
- Hayır. Yani inşallah, büyük de konuşmamak gerek(gülüyor). Affetmem ama, zannetmiyorum.

◊ Kitap yazmaya başlamışsınız, biraz da ondan söz eder misiniz?
- Konusunu hiç söylemeyeyim, sürpriz olsun.

Haberin Devamı

Dişi değil çocuksuyum



AŞIK OLDUĞUM ZAMAN SÜRÜNMÜYORUM

◊ Aşk desem... Neler söylersiniz?
- Aşk çok güzel bir duygu. Ama biraz da sıkıntılı.

◊ Aşk kadını mısınızdır?
- Aşktan besleniyorum, aşık olduğum zaman sürünmüyorum! Beni iyi besliyor, mutlu ediyor. İlla hayatımda birinin olması gerekmiyor.

◊ Nasıl yani?
- Ben “Yalaza” dizisine başlarken de büyük bir aşk yaşar gibiydim. Karnıma ağrılar girdi heyecandan. İlk set günü hayatımın aşkıyla yemeğe çıkacağım günmüş gibi hissediyordum. Evet ben şu an “Yalaza”ya aşığım (Gülüyor).

◊ Aşk evliliği mi, mantık evliliği mi?
- Aşk evliliği yapmak isterim. Ben hâlâ birbirine çok aşık bir anne-babanın kızıyım.

◊ Kıskanç mısınız?
- Hiç değilim diyemem. Kıskanç olduğum zamanlar oluyor ama benimki birilerini kısıtlama boyutuna varmaz.

Haberin Devamı

OYUNCUYUM, DÜNYAYI KURTARMIYORUM SONUÇTA

◊ Çok fazla çalışıyorsunuz. Hiç kendini tükenmiş hissettiğiniz oluyor mu?
- O aslında bir girdap, onun içine girersen, “Çok yoğunum, her şey üstüme geliyor”a girersen, tükenmen çok kolay. Bu her meslek için geçerli.

◊ Egolarınız var mı, bunları nasıl törpülüyorsunuz?
- Herkeste ego vardır. Oyunculuk ise egoların normalden de yüksek olduğu bir meslek. Egoyu doğru kullanmak önemli. Yani ünlüyüm, bir dizide başrol oynuyorum diye havalara girmem. Bir doktor nasıl ameliyata giriyorsa ve bu onun için çok normal bir işse, benim için de öyle. Dünyayı ben kurtarmıyorum sonuçta.

BiZ BÜYÜK BiR AiLEYiZ

◊ Ortak olduğunuz tiyatro DasDas nasıl gidiyor?
- Çok iyi. Her şey bu sezon tam anlamıyla tamamlandı. Oyunlara bilet kalmıyor çoğu zaman, bu elbette çok mutluluk verici. Çocuk oyunlarımız, konserlerimiz, atölyelerimiz de var. Dasdas sabah kahvaltıyla başlayıp akşam çıkarken ne güzel bir gündü be diyebileceğiniz bir mekan oldu.

◊ Orada her şeye siz mi karar veriyorsunuz?
- Bu bir ekip işi. Büyük bir aileyiz. Herkesin fikirlerinin ortak bir çatı altında toplanmasıyla ortaya çıkıyor projeler. Muzaffer Yıldırım, Mert Fırat, Harun Tekin, Koray Candemir ve benim dışımda arkada büyük bir ekip var. Onların emeği ve seyircinin ilgisiyle Dasdas bir aile oldu. Restoranda yediğiniz mantar soslu makarnadan oyunların seçimine her şey bu ekibin ortak düşüncesiyle ortaya çıkıyor.

 

Haberin Devamı
 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!