Dikiş atmayı bile öğrendim

“Hayat yolunda” dizisiyle karşımızdasınız. Projeye nasıl dahil oldunuz?
- Bu sene günümüze dair bir iş yapmak istiyordum. Gelen teklifler arasında en beğendiğim, senaryosu en çok hoşuma giden iş de bu oldu. Zaten bir işi kabul ederken en çok senaryo ve yapım şirketine dikkat ederim.

Dizide beyin cerrahı Selim’i canlandırıyorsunuz. Selim’e dair bilmediğimiz neler söyleyebilirsiniz?
- Selim zengin, kendine has da bir tarzı var. Çok başarılı bir doktor ayn zamanda.. Hatta “popüler doktor” diyebiliriz; televizyon programlarına çıkıyor, söyleşilere katılıyor. Bunun yanı sıra hayatını yaşamayı da ihmal etmiyor; spor yapıyor, ideallerinin peşinden koşuyor.

Zorda kalmış hocasına ve hastanesine yardım eli uzatmaktan da kaçınmıyor...
- Evet, ayakta kalma mücadelesi veren bir hastaneye elinden gelen desteği veriyor. Diğer doktorlar gibi o da hocası çağırır çağırmaz yardıma koşuyor.

Çekimler nasıl gidiyor?
- Keyifli bir set. Şimdilik bir sıkıntımız yok, sıcak bir atmosferde çalışıyoruz.

ACİL SERVİSLERE GİTTİM GÜNLERCE GÖZLEM YAPTIM
Dansçıydınız, derken oyunculuğa geçiş yapıverdiniz. Memnun musunuz bu karardan?
- Oyunculuğu seviyorum ama arada dans etmek de istiyorum açıkçası. Önceleri ikisini bir arada götürmeye çalıştım ama olmadı. Şu aralar biraz rahatım gerçi, belki yeniden dansla ilgili bir şeyler yapabilirim.

Tercih yapmanız gerekse...
- Zor karar... Ama oyunculuğu gerçekten çok sevdim; sürekli başka mesleklerden kişiler canlandırıyorum, rolüme dair araştırmalar yapıyorum. Ve o üretim sürecini seviyorum.

Bu role nasıl hazırlandınız peki?
- Acil servislere gittim, günlerce gözlem yaptım. Birçok doktordan danışmanlık aldım. Hasta takibinden ameliyata kadar olan bütün kısımları gördüm; steril olma, el yıkama, hastayla nasıl iletişim kurulması gerektiği... Özel bir hastanede doktorun hastaları nasıl muayene ettiğini izledim. Nasıl dikiş atılacağını bile öğrendim.

Hastalar sizi görünce şaşırdılar mı?
- Evet şaşıranlar oldu ama zaten önce hepsinden izin almıştık. Önce birlikte bir fotoğraf çektirdik, sonra muayene oldular.

Hastanede vakit geçirmek genelde insan psikolojisini olumsuz etkiler. Hazırlık sürecindeki deneyimler size neler hissettirdi?
- Doktorlar bu duruma alışmış olsa da bizim dayanabileceğimiz şeyler değil aslına bakarsanız. Gözlem yaparken onları izleyip bir şey yapamamak kendimi daha da kötü hissettirdi mesela... Özellikle ilk iki saatten sonra kendimi cidden kötü hissetmeye başladım.

NE KADAR YORGUN OLUSAM DA EVE GİDİP YEMEK YAPARIM
Dizi dışında hayat nasıl gidiyor?
- Kendime vakit ayırıyorum bol bol, spor yapıyorum. Yakında boks dersi almaya başlayacağım.

Mutfağa olan ilginiz devam ediyor mu?
- Her zaman... Ne kadar yorgun olursam olayım eve gidip yemek yaparım. Bir ara ekmek yapmaya sardım ama hamur işi pek yemediğim için onu şimdilik askıya aldım.

Bu akşam eve gidince ne yapacaksınız mesela? Her kadın gibi “akşam ne pişireceğim” diye düşünüyor musunuz?
- Yemek için pişirmiyorum ki, bu işi zevk için yapıyorum ben... Setten çıkınca markete gidip beğendiğim, hoşuma giden malzemeleri alıyorum. Her seferinde farklı tatlar yaratmaya uğraşıyorum. Elbette yaptığım şeyleri yiyorum ama yemek yedikten sonra da mutfağa girip yeni şeyler hazırlayabilirim yani... Şu sıralar siyah pirinç ve kinoa kullanarak yeni tatlar keşfetmeye çalışıyorum.

Size özel tarifleriniz var mı?
- Yemek yaparken tariflere sadık kalmam zaten, sürekli içine yeni bir şeyler katar, daha farklı tatlar ortaya çıkarırım. O an içimden ne gelirse onu yapıyorum.

SAAT ÇALAR BEN ERTELERİM
Sizi en çok ne strese sokar?
- Bir yere geç kalmak... Ve maalesef set hariç neredeyse her yere geç kalıyorum Bu yüzden bir yerlere yetişememe hali beni inanılmaz strese sokuyor.

Saatini 15 dakika ileri alanlardan mısınız?
- Yok değil ama çalar saati normal kalkmam gereken saatten 1 saat öncesine kuruyorum. 1 saat boyunca saat çalıyor ben erteliyorum...